Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, bugünkü basın toplantısındaki açıklamalarına ilişkin, 'Sayın Bahçeli ve tüm 'çatı'ya çıkanlar, şimdiden çatının çatırdadığını görmenin telaşı içindedirler' dedi.
Erzurumajans-AK Parti
Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'nin, bugünkü basın toplantısındaki açıklamalarına ilişkin,
"Sayın Bahçeli ve tüm 'çatı'ya çıkanlar, şimdiden çatının çatırdadığını
görmenin telaşı içindedirler. Sayın Başbakan'ın Başbakanlıktan istifa
etmesi gerektiği ile ilgili tezleri, seçim sonrası mukadder olan
hezimetlerine bir kılıf bulma çabasından başka bir şey değildir" dedi.
AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, yaptığı
yazılı açıklamada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, bugün yaptığı
basın toplantısında, her zaman olduğu gibi önüne konan 'Hakaretname'
metnini okuduğunu belirterek, "Sayın Başbakan başta olmak üzere
Anketörlere ve Sayın Başbakan'ı destekleyen kesimlere bir yığın
hakarette ve iftirada bulunmakla yetinmemiş, YSK'yı da alenen tehdit
etmiştir. Sayın Bahçeli kendisi, hayırlı hiçbir şey yapmadığı veya
yapamadığı için, oturduğu yerden kimin ne yapması ve ne yapmaması
gerektiği ile ilgili olarak ahkam kesmektedir. Kendisi ve rehberi Sayın
Kemal Kılıçdaroğlu milletin önüne çıkma cesareti gösteremedikleri gibi,
partilerinden birini de aday yapmaya yürekleri yetmemiştir" dedi.
"DEMOKRASİLERDE SİYASETÇİLERE VİZEYİ HALK SANDIKTA VERİR"
Bahçeli'nin,Başbakan Erdoğan'ın adaylık vizesi alamayacağını ve siyasi ömrünün
çürümekte olduğunu iddia ettiğini belirten Çelik, "Öncelikle Sayın
Bahçeli bilsin ki demokrasilerde siyasetçilere vizeyi halk sandıkta
verir. Sayın Başbakan, AK Parti'nin kuruluşundan beri 8 sefer sandıkta
artan bir destekle milletinden hep vize almıştır. Ancak bu halk,
yıllardır size ve ortağınız olan CHP'ye vize vermediği gibi, yaptığı
tercihle tüm iftira ve hakaretlerinizi size iade etmiştir. Esas çürüyen,sizin ortağınızla beraber özlemini duyduğunuz Eski Türkiye anlayışıdır.
Halk kimin çürüdüğünü kimin her gün kendisini ve ülkesini yenileyerek
yeniden doğduğunu çok iyi görüyor ve takdir ediyor" ifadelerini
kullandı.
"Sayın Bahçeli ve tüm 'çatı'ya çıkanlar, şimdiden
çatının çatırdadığını görmenin telaşı içindedirler" diyen Çelik, "Sayın
Başbakan'ın Başbakanlıktan istifa etmesi gerektiği ile ilgili tezleri,
seçim sonrası mukadder olan hezimetlerine bir kılıf bulma çabasından
başka bir şey değildir. Daha önce de kamuoyu ile paylaştığımız gibi bir
kez daha söylüyoruz ki Sayın Başbakan'ın istifasını gerektirecek siyasi,ahlaki ve yasal hiçbir gerekçe yoktur. Sayın Bahçeli, 2002'deki seçime
Başbakan Yardımcısı olarak girerken rakipleriyle olacak haksız
rekabetten hiç söz etmemiştir. Ancak vatandaş, bu sıfatına rağmen
kendisini de partisini de TBMM'nin dışına atmıştır. Her genel seçim,
aynı zamanda bir Başbakanlık seçimidir. Genel seçime giderken bugüne
kadar hangi başbakan rakipleriyle eşit şartlarda rekabet etmek adına
istifa etmiştir. Dünyanın hangi ülkesinde makamda bulunanlar, tekrar o
makama talip olurken istifa ediyor" diye sordu.
"KEMAL BEY, TOPBAŞ'LA EŞİT ŞARTLARDA REKABET ETMEK İÇİN MİLLETVEKİLLİĞİNDEN İSTİFA ETTİ Mİ"
2007
referandumu ile yapılan Anayasa değişikliği ile artık adayların
Cumhurbaşkanlığı'na 5'er yıllık iki dönem için seçilebileceğini
hatırlatan Çelik, "Başbakan, aday olduğu için başbakanlıktan istifa
etmelidir diyen mantığa göre birinci dönemin sonunda ikinci 5 yıl için
aday olan Cumhurbaşkanının da istifa etmesi gerekiyor. İkinci dönem için
aday olacak Cumhurbaşkanının rakipleri de Cumhurbaşkanı olmayacaklarına
göre, bu kafaya göre, o zaman da haksız rekabet olacak" açıklamasında
bulundu.
Çelik, açıklamasında şunları kaydetti:
"İsmet
Paşa ve merhum Ecevit, sıfırlanarak seçimi kaybettiklerinde Başbakanlık
koltuğunda oturuyorlardı. Halkın tercihi eğer siz değilseniz, sizi
istemiyorsa, hangi makamda olursanız olun sizi oradan alaşağı eder.
Tıpkı Sayın Bahçeli'yi ettiği gibi. Sayın Kılıçdaroğlu, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'ne aday olduğu zaman, dokunulmazlığı olan bir
milletvekili idi. Kadir Topbaş'ın ise dokunulmazlığı yoktu. Kemal Bey,
Topbaş'la eşit şartlarda rekabet etmek için milletvekilliğinden istifa
etti mi?"