Canım çıka MHP!

Ben burada şöyle ağız tadıyla güzel güzel İstanbul'u yazayım, havadan, sudan bahsedeyim istiyorum ama bırakmıyorlar ki! Hazır kimseye bulaşmıyorken, herkeslerle aram iyiyken, illa Erzurum'a çekecekler, adamı durup dururken kötü edecekler! 'Serde' de hafif 'saf'lık var ya! Hemen atlayıveriyorum!  Bak işte yine bugün ne yazacaktım, ne yazıyorum durumu yani! Al işte, istediğiniz olsun! Sizin canınız sağolsun!

***

Bizim selametlik Bakkallar ve Manavlar Odası eski Başkanı Fuat Tizgili'nin sohbetine bayılırım. Bilenler bilir. Sivri cümleleri, enteresan konu ile ilgili nükteleri, dinleyenleri büyülemiştir. Çok yanında bulunmuşluğum olduğundan sözleri, beni de mestetmiştir hep. Hele de esnafın içler acısı durumunu ifade eden bir sözü vardır ki, çoğu kez duymuşumdur. Sıkça da kullanır. "Canım çıka esnaf" diye! Şimdi Yakutiye Belediyesi'nin fakirlere yönelik "5′er kiloluk kıyma yardımı" yaptığı haberini okuyunca bu söz aklıma geldi. Ama kesimi farklı. Şöyle: Canım çıka MHP!

***

Bir defa şunu söyleyeyim. Tarafsız tarafımla yazıyorum! MHP'ye laf çakmak, akıl vermek, acziyet içinde görmek, göstermek elbette ki benim haddim de değil, yetkim de değil! Ancak şunun için MHP'ye acıyorum. Ya da 'MHP adına üzülüyorum' diyelim. Şimdi bu kıyma işinden sonra daha MHP ne yapsın da iktidara gelsin, seçim alsın, birinci filan olsun? Kömürdü, makarnaydı, şu, bu yardımları ile belli bir kesimi kendine iyice 'ram' eden bir iktidarın karşısında daha ne yapabilir Allah aşkına, söylermisiniz a dostlar? Vallahi belki diyeceksiniz ki 'İyi de bu senin üstüne vazife mi?'. Vazife,mazife! Ama ne bileyim, aklıma takıldı kaldı, bir türlü de çıkarmak istedim olmadı, çıkaramadım. Dünden beri de hep bunları düşünüyorum. Sahi, 'kor olim', özellikle Erzurum'da iktidar partisini sürekli zorlayacak tek parti olan MHP, bu şartlarda neyi nasıl yapacak daha!

***

Bizim emekli ve de 'kulağı delik' gazeteci ağabeylerimizden Bedri Turhan, yaklaşık 2 ay önce Erzurum Gazeteciler Cemiyeti lokalinde otururken söylemiştiydi esasında taa günler öncesinde! Yakutiye Belediyesi'nin kıyma dağıtacağını söylediğinde o gün ben gibi oradaki hazirun da, buna inanmamış, 'yok artık' filan demiştik! Dün sabah maillerime bakarken bu haberin metnini ve fotoğraflarını görünce en azından kendi adıma o gün Bedo'ya inanmamakla ne kadar 'salak'lık va dahi 'ayıp' ettiğimi anlamış oldum! 40 yıllık gazeteci hani, olur mu yani? Gerçekten mail posta kutumda sevgili Kenan Biliz'in haberi ve fotoğrafları, her şeyi açıklıyordu.. Yakutiye Belediyesi, Et ve Balık Kurumu aracılığıyla 10 bir aileye kıyma yardımı yapıyor ve yardımlar yapılırken buna bizzat da Belediye Başkanı Ali Korkut da refaket ediyor! Şekil A'da her şey açıkça görülüyordu zaten! Kuyruklar, zabıtalar, aldığı özel ambalajlı kıyma ile evine mutlu dönen kadınlı erkekli kareler filan!

***

Gerçi şimdi ben bunları böyle yazıyorum ama son yıllarda 'peydah olan' ve artık yakınımıza(!) da sirayet eden 'hık deyici' bir kesimin ne diyeceğini de adım gibi biliyorum! Aynen şöyle diyeceklerdir! "Yav sen veya siz, ne arlanmaz adamlarsınız! Ne güzel belediye fakir ailelere kıyma yardımı yapıyor. Kıymayı aylardır yiyemeyen aileler olduğunu bilmez misiniz? Onlar insan değil mi? Sen veya sizler yerken onlar niye mahrum olsun böyle bir nimetten! Allah'a şükür kü bu iktidar işbaşında ve bu belediyeler var ki, vatandaşına her türlü yardımı yapıyor!". Hatta onu diyenler genelde şöyle de bağlarlar, kesin bağlayacaklardır da:  Rabbim iyi ki sizlere fırsat tanımıyor!".

***

Vallahi de billahi de en yakınınızdaki adam, kardeşiniz dahi olsa böyle diyecektir. Ve bunu diyince genelde siz de bir şey diyemiyor bile oluyorsunuz! Ve ilginçtir, öyle de anlatacaktır ki, sizi böyle düşündüğünüzden utanacak hale getirebilebiliyor! Hatta biliyorum, kendi dediğinizin bile arkasında olamayacağını anlayacaksınız bir noktaya gelindiğinde! Hatta o konuştuktan sonra 'sular-seller' gibi konuşan siz, az önceki açıklamalarınıza ilaveten 'dut yemiş bübül'e dönecek, ufak bir cümle dahi kuramayacak duruma gelmiş olacabileceksiniz bile! Öyle olacak, eminim ona!

***

Ama ben hiç bir zaman da şöyle düşünenlerin olduğunu, en azından aşağıda yer vereceğim görüşleri kamuoyu önünde yüksek sesle dile getiren insanların da olmayacağını biliyorum! Mesela birileri çıkıp şöyle de demez ya, işte ona da çatlıyorum arkadaş!: Yahu iyi de, 5 kilo kıymaya bile muhtaç hale getiren bir iktidara halen daha niye oy veriyorsunuz. Beleş, beleş nereye kadar? Bu yapılanlar oya endeksli icraatlardır. O kıymayı vatandaşlar alsınlar ama kendilerini 5 kilo kıymaya mahkum edenlerden de seçim zamanı hesap sorsunlar. Üstelik o kıyma için kuyruğa girenlerden bazılarının da çalışan asgari ücretliler olması da, bunu bizzat başkanın belirtmesi de gözden kaçmamalıdır. Devletin imkanlarını kullanarak halkın gözünü boyayan bu zihniyetin niyeti aslında başkadır!

***

Vallahi derse derse ancak MHP'li idareciler der bunu. Onu da onlar desinler zaten bi zahmet! Bu arada, halktan bir şey de gelmez. Gelse de zaten siz-biz pek duymayız. Bakın şimdi sırf bu yazıdan dolayı az tenkit almayacağım. Belli kesimlerin hedefi haline geleceğimden de adım kadar eminim. Ama Allah aşkına söyler misiniz? Şunu, bunu ötesini, berisini devletin sırtına yüklemiş bir adam, bunu yapan iktidar olunca daha başka partiye niye meyletsin? Haksız mıyım? Ee peki burda bir 'orantısız güç' kullanımı yok mu?  Bak eğer, 'MHP de kendi zamanında böyle yapaydı'. Veya 'MHP de doğru politikalar ile çıksın milletin oyuna ve gönlüne talip olsun' da diyebilirsiniz. Haklı olmak istiyorsanız bir şekilde olursunuz zaten!

***

Amaan, ne bileyim ben! Ramazan ayında da yapılacağı bizzatihi Belediye Başkanı Ali Korkut tarafından açıklanan kıyma yardımını duyduktan sonra hem MHP'nin işinin ne denli zor olduğunu bir kere daha anladım hem de, "Yav bu nasıl iştir ki fakir sayısı azalacağına artıyor. 10 sene önce 12 bin aileye kömür yardımının yapıldığı Erzurum'da şimdi bu rakam niye 22 bin aileye çıkmış? Ve niye Erzurum'un 3′te birine yakın kesimi 'yeşil kartlı" diye düşünmüyor da değilim! Tamam, tamam! Belki de bugün yine fesatlığım tutmuş! Boş boş konuşuyorum işte! Soyadının (doğru yazdığına inanıyorum) Yavilioğlu olan bir arkadaş da geçenlerde yazdığım bir yazıdan sonra 'yorum'unda demiş ya! 'Laf olsun, torba dolsun'culuğuma, 'çakma yazar'lığıma verin en iyisi! (Gerçi o yorumdan çok biraz belden aşağı vuruyorum(!) olmuştu ya neyse!)

***

NOT: Orantısız güç dedim aklıma geldi. Ak Partisi'nden aday olan birinin şehirdeki bir ilçedeki gezilerine, o ilçenin bir belediye başkan yardımcısı da katılıyordu. Bir gün o ilçenin belediye başkanına dedim ki: "Yahu başkanım, sizin başkan yardımcınızın o adayın yanında olması ne derece doğru? Özellikle kahvehane toplantılarında vatandaşın bir isteği oldu mu o başkan yardımcısı sırf o adaya oy kazandırayım diye belediye imkanlarını seferber ediyor ama beri tarafta diğer partili adayların öyle bir şansı olmuyor. Burda da bir adaletsizlik oluşuyor. Oysa siz adalete önem veren de birisisiniz." Başkan bu dediğimi önce anlamak istemedi. Ama sonra o da bunun böyle olmayacağını kabul etti ve o başkan yardımcısını bir daha o adayın peşine yollamadı. Ben de kamu adına o başkana teşekkür etmiştim!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.