Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül tutuklandı.
Erzurumajans-Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül tutuklandı. Tutuklama kararının ardından Can Dündar'ın ilk yorumu, "Üzülmeyin, bunlar şeref madalyası" oldu.
Adana'da durdurulan MİT TIR'larının içinde silah ve mühimmat bulunduğunu ortaua koyan haber ve görüntüleri yayımladıkları için "terör örgütüne yardım, askeri ve siyasi casusluk, devlet sırlarını ifşa etme" iddialarıyla suçlanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül tutuklandı.
Çağlayan Adliyesi'nde yaklaşık 10,5 saat süren ifade ve duruşma sürecinde "Devletin güvenliğini düşünmediniz mi" türünde sorulara "kamuoyunun bilgi alma hakkı doğrultusunda gazetecilik görevi yaptıkları" karşılığını veren Dündar ve Gül hakkında İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararı tutuklama oldu.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, Can Dündar'ın tutuklanma kararına ilk yorumu "Üzülmeyin bunlar şeref madalyası" oldu.
PERİSCOPE YAYININA KATILDI
Tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, mahkemeye ara verildiği sırada, milletvekili Eren Erdem'in Periscope yayınına katıldı.
Can Dündar şunları söyledi:
"Savunduğumuz şey basın özgürlüğü, gazetecilik hakkı ama onun ötesinde biz bu halkın bilgi hakkını savunuyoruz. Ve iktidarın yalan söylemesine karşı bunları ifşa etme özgürlüğümüzü savunuyoruz. Ve dolayısıyla bu bir ip çekme yarışı ise devletin saklama ve yalan hakkıyla, halkın bilme hakkı arasında biz o sınırı mümkün olduğunca bu tarafa çekmeye çalışıyoruz. Burada olan gazetecilerin, bizi savunmaya gelen dost milletvekillerinin kişisel meselesi değil. Bu bir toplumun, iktidarın elinde gasp edilmiş haklarını geri alma mücadelesi. Burada ne kadar kalabalık olursak o kadar boğabileceğiz yalanları. Ama ne kadar azalırsak bu hakkımız o kadar elimizden alınacak."
"Hakim dinledi, sessiz dinledi. Sorular sordu. Özel bir tavrı yok. Ama biz uzun uzun savunmamızı yaptık. Uluslararası hukuk, iç hukuk ve en önemlisi siyasal yönden savunmamızı yaptık. Sorulması gereken sorular. Hakimler ve savcılar şunu anlamakta zorlanıyor. Devlet güvenliği nasıl olur da öncelik olmaz diye. Biz basın özgürlüğünün daha öncül olduğunu düşünüyoruz. Devlet güvenliğinin tüm şeyleri içermediğini, devletin silah kaçakçılığı yapma hakkını içermediğini onun için de bunları söyledik. Şimdi karar alacağız. Kararı alır almaz inşallah buradan çıkacağız."