Akıp giden zaman içerisinde kimileri sahne-i ömürde rollerini sürdürürken kimileri de sahneden birer birer çekiliyor. Dün, bu yalan dünyayı terk edenlerden biri de Hasankaleli gazeteci Ekrem Bakırcı oldu.
Takım elbisesiz; kravat, gömleksiz hiç görmediğimiz Ekrem Bakırcı, hem Hasankale’nin hem de Erzurum’un renkli simalarından biriydi. Elinde siyah çantası ve kendi imkânlarıyla hazırladığı gazetesiyle onu sıkça görürdük. İşini, mesleğini önemsemesi onun öne çıkan özellikleriydi. Tek başına çıkardığı gazeteyi yaşatabilmesi, devamlılığını sağlaması ve dağıtımını bizzat kendisinin yapması onun mesleğine olan bağlılığın göstergeleriydi. Kalın gözlüklerinin kapattığı yüzünde samimiyeti ve hayat enerjisini daima görmek mümkündü.
Ekrem Bakırcı, şehrin pek fazla özellikleri bilinmeyen renkli meçhullerinden biriydi. İşini sevmesi, 40 yıl süreyle tek başına bir gazete çıkarabilecek kadar azme sahip olması, cesareti, çalışkanlığı, yüreğini ortaya koyması onun önemli özellikleriydi. Çıkardığı gazetenin muhtevası ve fikri zenginliği olmasa dahi bunun devamı konusundaki fedakârlığı alkışlanacak düzeydeydi.
Hafızasında çok sayıda şiir bulunduran Bakırcı, toplumsal sorumluluk taşıyan, bunu kendi imkânları ve donanımıyla ortaya koyan saf, temiz bir Erzurum evladıydı. Çıkardığı gazetenin yanında Güle Hasret, Seher Yeli, Pasinler’in Dünü ve Bugünü, Dilden Dile Gönülden Gönüle isimli kitapları kaleme aldı, şiirler yazdı, bu fani dünyada elimden geleni yaptım dercesine samimi gayretlerde bulundu.
Şöhretli gazeteci değildi, basın ödülleri almadı, gazetesi satış rekorları kırmadı! Ama 40 yıl boyunca hüsnüniyetle çıkardığı gazetesiyle “Basında samimiyet ve idealizm” ödüllerine lâyık olduğunu gösterdi.
Özetle şunu söyleyebilirim ki, Ekrem Bakırcı, derdi olanlar kervanında samimi yürüyenlerdendi. Kendi çapında neleri yapması gerekiyorsa onları yapmaya gayret etti. Çalıştı, didindi, bir şeyler yaptı ve bir “Çalışan Gazeteciler Günü’nde” kara toprakla buluştu.
Bu gün, Çalışan Gazetecilerle ilgili toplantı ve söyleşiler yapıldı, yaldızlı sözler edildi, birilerine ödüller verildi, hediyeler takdim edildi. Ömrü boyunca bu etkinliklerde ona ne kadar yer verildi, bilmiyorum ama gelecek yıllarda yapılacak olan gazetecilikle ilgili etkinliklerde Ekrem Bakırcı’nın mesleğine olan aşkının, tutkusunun ve gayretlerinin anlatılacağından şüphem yok!
Ruhu şad, makamı cennet olsun…
Çalışan Gazetecilerle ilgili toplantı ve söyleşiler yapıldı, yaldızlı sözler edildi, birilerine ödüller verildi, hediyeler takdim edildi. Ömrü boyunca bu etkinliklerde ona ne kadar yer verildi, bilmiyorum ama gelecek yıllarda yapılacak olan gazetecilikle ilgili etkinliklerde Ekrem Bakırcı?nın mesleğine olan aşkının, tutkusunun ve gayretlerinin anlatılacağından şüphem yok! Erdal bey şüphenizin haklılığını görebilmek için geçmişe (Vefat Eden Erzurumlu Gazetecilere Gösterilen Vefaya) bakmanız yeterli. Vefasızlığın, dün olduğu gibi bugün de devam edeceğinden hiç endişeniz olmasın. Bu tür vefasızlıkların baş aktörü, esas oğlanı Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti ki; (cemiyet olduğundan inanmıyorum) vurguladığım vefasızlık için yeterli bir neden değil mi.