Çabuk çabuk olmasın!

“Er kişi niyetine” ya da “Hatun kişi niyetine” diye

Bağıran yok!

“Cemaat, safları sık tutalım”

Diyen yok!

“Cenaze namazı üç tekbirde kılınır…”

Diyen yok!

“Mesafeyi koruyalım”, “Alan geniş yayılalım” uyarıları arasında çabuk çabuk namaz.

“Bu kimin namazı” diye soran yok.

Kılıyoruz.

Sonra…

Merhumun ruhu için El-Fatiha…

Her şey çabuk çabuk.

Bizzat şahidim bir saatte 4 cenaze.

Sonrasında kaç cenaze daha geldi bilmiyorum.

Allah aşkına bakın şu fotoğrafa…

Asri mezarlığın hemen karşısındaki orta refüj burası.

İnsanlar cenaze namazı kılıyor.

Sevdiklerini uğurluyorlar.

Buraya Pandemi döneminde üçüncü gidişim.

Son olarak Öğretmenevi Müdürü Abdullah Nehir’in kardeşi Fetullah’ı son yolculuğuna uğurladık.

Henüz 47 yaşında, 3 çocuk babasıydı.

Korona illeti onu da aldı aramızdan.

Allah rahmet eylesin.

Yitip giden binlercesi gibi o da çabuk çabuk uğurladıklarımızdan oldu.

Her zaman olduğu gibi ateş düştüğü yeri yaktı.

Kimsenin de umurunda olmadı.

“Vah vah”, “Allah rahmet eylesin” dedik geçtik.

Bakın, hayat devam ediyor.

Bir hafta önce Fatma öldü, iki evladı vardı.

Çocuğu olacaktı, beş gün önce Murat öldü. Eşi oracıkta tek başına bekledi.

Hayatında hiç tanımadığı insanlar, eşinin cenaze namazını kıldı.

Üç gün önce Akın öldü. Annesine kavuştu, geride gözü yaşlı babası ve nişanlısını bıraktı.

Daha niceleri gitti.

Sanki aceleleri varmış gibi her biri de çabuk çabuk.

Kimsenin haberi olmadı.

Hepsi, artık yalan yanlış açıklandığına inandığımız rakamlarda kaldı.

Hepsini de çabuk çabuk toprağa verdik.

Gelin, bu duruma el koyun!

Sevdiklerimizden ‘çabuk çabuk’ ayrılmayalım.

Maskeyse maske, mesafeyse mesafe, hijyense hijyen ne deniliyorsa onu yapalım.

Tamam, günü geldiğinde hepimiz öleceğiz ama hiç değilse biri arkamızdan bağırsın…

Er kişi niyetini ya da hatun kişi niyetine…

Çabuk çabuk olmasın!