İster genel olsun, ister yerel.. Her seçim döneminde gazeteci tayfası normal zamanlardan daha çok çalışır ve her zaman seçimin kalbi Ankara'da atar. Bu benim yurdumda böyledir!
Hal böyle olunca da Başkent dışında kalan kentlerin gazetecileri Ankara'daki meslekdaşları ile karısından ve yavuklusundan daha çok konuşur.
Mesela Erzurum'daki gazeteciler kendi aralarında paslaşmaktan çok, Ankara'dan ortalanan toplarla gol atmaya çalışırlar. Bunun için de antenlerinin sürekli faal olması gerekir. Ancak her zaman antenler yeterli olmayabilir. Bir de şifre çözücü gerekir. Yani dekoter denilen bir aleti de diğer aletlerinizin yanında bulundurmalısınız... Bulundurmalısınız ki kodlanmış bilgilere ulaşabilesiniz.
Başkalarını bilimem; ama bu sayfanın yazarı her duyduğuna ve her yazılana inanıp, o duyum ve yazıyla kalvyesinin başına geçmez. Bu haber veya yazı çok güvenilir bir gazetede ve o gazetenin çok güvenilir ismi ile olsa bile sazan misali atlamaz. Bekler, sorar, soruşturur, Ankara'daki arkadaşlarını konuşturur, ondan sonra ya ahkâmını keser ya da sesini!..
Derler ki yerel seçimlerde Erzurum Büyükşehir Belediyesi için, yine Ahmet Küçükler'in ismi geçmekte.
Nerede?
Mensup olduğu partinin genel merkezinde.
Desinler!
Yemezler!
Önce Ankara'daki meslekdaşlarımızla, özellikle adı geçen partiye yakın gazeteci familyası ile konuşmak gerek! Diyerek, dediğimizi yaptık.
Dedik ki; Erzurum'da Erzurumlu Murat Kılıç'ın ismini konuşuyor, genel merkezin vaziyeti ve pusulası ne yanı gösteriyor?..
Dediler ki; Ahmet Küçükler'i es geçmeyin!
(Es geçmeyelim de, bu artık "pes" dedirtir yani!)
Dediler ki; genel merkezde Ahmet Küçükler hızlı bir kulis çalışmasına girmiş.
(Girsin de, demezler mi; bu ne hırstır, bu ne şevktir, diye!)
Dediler ki; terazinin bir kefesine Kılıç,ı diğer kefesine de Küçükler'i koymuşlar.. Gelip gidip tartıyorlar!
(Tartsınlar da, Erzurumluyu da Kılıç'ın bulunduğu kefeye koysunlar.)
Dediler ki; genel merkez kimsenin haberi olmadan Erzurum'da araştırma yaptırmış, Ahmet Küçükler'i de isteyenler varmış.
(Olmaz mı hiç!. Bazı büyükler de Küçükler'i ister elbet!)
Bu konuda Erzurumluya söz hakkı elbet düşer!.. Düşmelidir. .. Ankara'da düşünüldüğü kadar, Erzurum'da da görüşülmelidir. Bunu tartışmak ayıp değil ki!
-------
Bundan önceki yazımın içeriğinde bir noktaya takılan bazı arkadaşlar telefon açarak sordular. "Yahu niye Kürt başkan olmaz, sen ırkçı mısın yoksa?.."
Yok değilim, ben o yazımda bir tespit yaptım. Ve dedim ki, ister MHP, ister CHP , isterse AKP'den olsun ithal bir başkan adayı yanlış seçim olur.
Şimdi de aynı şeyi diyorum. Eğer öyle bir aday gösterilir ve ön plana çıkarılır ise. Benim yazımın başlığını şimdiden söyleyeyim. "YAZIKLAR OLSUN ERZURUM'A" Kimse tınlamazmış, kimse anlamazmış, dert değil. Ben fikrimi açıkça söylerim.
İçeriği mi!.. "Yazıklar olsun ki koca Erzurum kendi içinden bir başkan adayı çıkaramadı. Ve yazıklar olsun (hangi partinin hangi genel merkezi ise) Erzurumluya güvenmedi. Size sizden biri hizmet edemez, sizden biri bunu beceremez, diyerek Erzurum'a bayramdan bayrama gelen, sadece mezarlıkta yatanlarına uğrayan bir muhteremi başkanınız olabilir, diye sundunuz!.." Ve derim ki "ithal başkan adayına oy verenler kendine güvenmeyenlere güvenenlerdir..."
Birileri ayıplayıp, birileri de kızacakmış!
Umurumda değil!..
Ne yapalım yani!
Bazı gerçekler, ayıp etmeden ve birilerini kızdırmadan söylenmiyor ki!