9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, kendisinin o dönemde hem Kartal Demirağ’ın hem de Turgut Özal’ın öleceğini ima ettiği şeklindeki iddialara cevap verdi.
Erzurumajans-Azerbaycan’ın dünyaca ünlü şairi ve düşünürü Dr. Nizami
Gencevi’nin 870. doğum günü nedeniyle Uluslararası Nizami Gencevi
Merkezi İcra Müdürü Ruşen Muradrov tarafından kendisine verilen altın
madalyonu kabul eden 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ruşen Muradov’un
kendisine verdiği çeşitli hediyeleri kabul etti. Muradov ve
gazetecileri Güniz Sokak’ta bulunan evindeki çalışma ofisinde kabul eden
Demirel, gazetecilerin de sorularına cevap verdi. Kendisinin o dönemde
hem Kartal Demirağ’ın hem de Turgut Özal’ın öleceğini ima ettiği
şeklindeki iddialara cevap veren Süleyman Demirel, “Bunların hepsi
safsatadır. Bana yönelmiş bütün laflar safsatadır” dedi.
“DARBE KOMİSYONU TAHKİKAT KOMİSYONU DEĞİLDİR”
Darbe
Komisyonu’nda ifade veren bazı kişilerin 28 Şubat sürecine ilişkin
kendisini sorumlu tuttukları şeklindeki soru üzerine Demirel, “Darbe
Komisyonu bir sorgu komisyonu değildir. Darbe Komisyonu bilgi toplar,
tahkikat komisyonu değildir. Darbe Komisyonu’nun tahkikat komisyonu
şeklini alması halinde fonksiyonu sıfıra iner. Benim söylediğim şeylerin
başkaları tarafından tartışılması için o bilgileri vermiş değilim.
Benim bildiklerim onlar, daha başka bildiklerim de var. O zaman söyledim
‘Sorarsanız onları da söylerim’ dedim. Mesela Sayın Deniz Baykal, Sayın
Hüsamettin Cindoruk, Darbe Komisyonu’nun bir tahkikat komisyonu şeklini
aldığı için gelip bilgi vermediler. Darbe Komisyonu görevini sanki
Türkiye’yi kurtarıyormuş gibi bir duruma sokmadan tamamlamalıdır. Bir
memlekette birden fazla iktidar olmaz, bir tane siyasi iktidar olur.
Ayrıca komisyonlar, vesaire sureti ile Türkiye’deki siyasi iktidarı
parçalı göstermek yanlıştır” ifadelerini kullandı.
“BEN GÖREVİMİ YAPTIM”
Süleyman
Demirel; bir gazetecinin “O dönem ile ilgili bir pişmanlığınız var mı?
28 Şubat’ta askerle işbirliği yaptığınıza yönelik yorumlar var”
şeklindeki sorusuna istinaden, “Bu yorumların hiçbirisine katılmam.
Benim yaptığım her şey anayasaldır, kanunlara uygundur. Ben görevimi
yaptım. Zaten aradan bu kadar sene geçtikten sonra neyi arıyorsunuz.
Darbe Komisyonu 28 Şubat’tan sonraki hükümetin görevi bırakıp gitmiş
olmasının haklılığını, haksızlığını arayamaz, o siyasi bir hadisedir.
3.5 ay sonra meydana gelmiş bir iştir. Bana gelince ben
Cumhurbaşkanıyım. Cumhurbaşkanı’nın daire müdürleri veya bir takım
görevlilerle işi olmaz. En son sözü ben söylerdim. Bu şekilde yorum
yapanlarla aynı fikirde değilim” şeklinde konuştu.
“TURGUT ÖZAL’IN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İDDİALARINA KATILMAM”
Darbe
Komisyonu’nun kendisinden tekrar bir şey istemediğini, kendisinin
bilgisine tekrar müracaat etmediğini söyleyen Demirel, Darbe
Komisyonu’na ifade vermediğini, Darbe Komisyonu’nun ifade almak için
kendisini çağırması durumunda kabul etmeyeceğini, kendisinin sadece
bilgisine başvurulduğunu açıkladı. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın
suikast ile öldürüldüğü yönündeki iddialara inanıp inanmadığının
sorulması üzerine ise Demirel, “Suikast ile öldürüldüğü yönünde bu
zamana kadar hiç iddia olmadı. Zehirlendiği şeklinde iddialar oldu.
Suikast dediğiniz zaman başka bir iştir. Suikast tabirini sevmedim. Öyle
bir tabir bu zamana kadar hiç kullanılmadı. Merhum Özal’ın başkaları
tarafından öldürüldüğü şeklindeki iddiaların hiçbirisine katılmam. Eğer
öyleyse bulur çıkartırlar. 19 senedir bulunup çıkartılmamış, şimdi
bulunup çıkartılması dahi geç değildir. O görev adaletindir” dedi.
“BEN KENDİ HESAPLAŞMAMI YAPTIM, BENİM MAHKEMELİK BİR DURUMUM YOK”
12
Eylül davasında Kenan Evden ve Tahsin Şahinkaya’nın ilk kez hakim
karşısına çıkmasını değerlendiren Demirel, “Ben darbenin baş mağduruyum.
Ben hesaplaşmamı yaptım. Ben darbe sonrasında yeniden Başbakan ve
Cumhurbaşkanı oldum. Ben siyasi hadiselerin mahkemeler marifetiyle ve
siyasetçilerin mahkeme edilmesi marifetiyle bir neticeye götürülmesinde
çok büyük zorluklar olduğunu hep görmüşümdür. ‘Darbeyi yapan kimdir’
iddiası fevkalade zor bir iddiadır. Çünkü onun yanında, önünde,
arkasında olanlar vardır. Bir seçim var, halk onların yaptığı anayasaya
yüzde 92 oy vermiştir. Bütün bunları suçsuz saymak mümkün değildir, eğer
darbeyi araştırıyorsanız. Darbeyi yaptıranlar, yapılmasına yardımcı
olanlar, yapılmasında beraber olanların hepsinin dikkate alınması lazım.
Bana sorarsanız kendi bakımımdan hesaplaşmamı yaptım. 7 sene yasaklı
durdum, meydan meydan çıktım, mahkemelerde hakkımı savundum, vatandaşıma
gittim vatandaşım beni suçsuz buldu tekrar beni Başbakan yaptı,
Cumhurbaşkanı yaptı. Benim mahkemelik bir durumum yok” ifadelerini
kullandı.