Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklalden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık sayılamaz ifadesi ile, medeni insanlığın özünde de eğitimin olduğunu ve eğitim bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder vecizesiyle Türk Milletine mesajını vermiştir.
Gazi Mustafa Kemal paşa, yurdun emperyal devlerin tarafından uğradığı düşman işgaline karşı, ya istiklal, ya ölüm ifadesiyle başlattığı çoban ateşi ile "parolası vatan, işareti namus " diyerek Türk Milletini top yekun birlik beraberlik içerisinde ayağı kalkmasının, savaşmasının öncü lideri olarak kurtuluş savaşını vermiş ve benim en büyük eserim dediği Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devlet olan Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur.
Ve bu kazanılan savaşı ise şöyle özetlemiştir "Yüce Türk Milleti kılını kıpırdatmadan dava uğruna canını vermeye razı olmasaydı, ben hiçbir şey yapamazdım" ifadesindeki asalete, erdemliğe, devlet adamlılığını, eşsiz bir komutan oluşuna lütfen bir bakarımsınız.. Tarihe işte altın harflerle Türk mührünün vurulması bu demektir..
"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir ve o tarihi yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, bütün insanlığı şaşırtacak bir hal alabilir" ifadesindeki güzelliğe bakarımızsınız..
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda bu cennet vatan topraklarına kanlarını akıtan, şehit ecdadın mirasına sahip çıkacak, Türk Milleti ebediyete kadar bağımsız ve hür olarak yaşamını yüreğinde her zaman taşıyarak kanının son damlasına kadar korumasını bilerek devam ettirecektir.
Bu uğurda bu büyük şahlanışın öncü Türk başbuğu, Türkiye Cumhuriyetinin banisi, bağımsızlık mücadelesinin direniş azmi, ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 kasım 1938 yılında aramızdan ayrılarak hakka yürüdüğünün sene-i devriyesinde tekrar, en kalbi duygularımla saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Mekanı cennet, ruhun şad olsun. Türk'ün eşsiz büyük atasının.