Ne yalan söyleyeyim, Başbakan'ın açıklayacağı 'Demokrasi paketi'nden çok, ben Büyükşehir Belediyespor'un ciddi bir rakip karşısında ne yapacağını merak eder dururdum! Birisi Adana ile kupa, 3 maçını izledim,daha Büyükşehir takımının nasıl bir takım olduğu sorusuna doğrusu cevap veremiyordum. İzlediğim her maçta yeni bir ve iki iyi oyuncuya rastlıyordum ama genel anlamda takım olarak 'iyi takım' diyemiyordum. Bugün karşılaştığı Aksarayspor, şu ana kadar izlediğim takımlar içerisinde en dişli takımdı. Daha ilk dakikalarda oyunun büyük bir bölümünü Erzurum yarı alanına yığması, ayağa ve isabetli paslarla pozisyon üretimine kalkışması, Aksaray'ın ciddi bir rakip olduğunu ortaya koyuyordu.
Şu veya bu şekilde Erzurum da zorlu bir rakip ile karşı karşıya kaldığını anladı. Orta saha üstünlüğünün daha ilk başlarda rakibe geçmesiyle savunmasına daha fazla önem göstermek zorunda kalan mavi-beyazlılar, Sefer ile ancak yaparsa bir şey yapacaktı, ona da tecrübeli ve daha da oturmuş görünen Aksaray takımı gram taviz vermedi. İlk yarı bittiğinde baktım, 26.dakikada Güneş Can'ın düzgün bir vuruşunda direğin yanından giden bir şutun dışında Erzurum'un pozisyon namına bir şeyi yoktu! Devrede soyunma odasına Erzurum ekibinin berabere girmesinin, biraz da kalecisi İlker'in mutlak bir golü kurtarışı sayesinde olduğunu da söylemeliyim.
İkinci yarıya Güner-Haluk ve Güneş Can-Mustafa değişikliği ile başlayan Erzurum, biraz toparlanır gibi oldu. Seyircisinin de tezahüratları eşliğinde rakip kaleyi ve golü düşünmeyi aklına getiren Belediye takımı, ne varki pozisyon üretmekte son derece yetersizdi. Buna biraz da Aksaray takımı müsade etmedi. Dakikalar 58'i gösterdiğinde konuk takım Arif ile gole çok yaklaşırken, ilerleyen dakikalar karşılıklı ataklar ile geçti ama bu ataklarda hiç de gol kokusu görünmüyordu. Aksaray takımı, Erzurum takımını kendine benzetince sahada bir anda 1'er puana razı iki takım görmeye başladık. Tam maç bu skorla bitti dediğimiz an, karşılaşmada ilk defa Erzurum takımı öne geçme şansı yakaladı. Haluk'un 90 artı 2'de yakın mesafeden vuruşunda rakip kaleci adeta uzadı ve filelere giden topu köşeden çıkarmayı başardı. Bu pozisyon olmasaydı normaldi ama bu pozisyondan sonra ister istemez bu skor belediye takımının gücüne gitti!
Şu ana kadar sahasında oynadığı 2 maçı da kazanan Erzurum ekibi evinde ilk defa puan kaybı yaşadı. Belki bu puan kaybı ilk oldu ama son olmayacak. Başka maçlarda da puan kaybına uğrayacaktır. Ligin boyu uzun. Daha bu dereden çok sular akar. Aksaray maçında kaybedilen 2 puanın telafisi için Elazığ deplasmanı iyi bir fırsat. İnanıyorum ki oyuncular bu fırsatı tepmezler. Maçtan sonra puan cetveline baktım, liderle aradaki puan farkı sadece 4. Allah aşkına kapanmayacak bir fark mı bu? Elbette hayır. Orta sahası biraz daha etkin ve verimli olursa Erzurum takımı devreyi çok iyi bir yerde kapatabilir. Takım iyi dersem bana yazık, kötü desem Yavuz hocama haksızlık olur!
Havalar giderek soğuyor, eksilere düşüldü ama ben bu takıma yavaş yavaş ısınıyorum! Gördüğüm o taraftar desteği devam ederse oyuncular daha iyi motive olur ve gerçekten Erzurum şehrine yakışmayan bu lige tekmeyi vururlar diye düşünüyorum!
Ben bu kısa tutma işini öğrenemeyeceğim galiba. Bir iki not daha aktarıp öyle huzurlarınızdan ayrılmayı istiyorum. Maçı çiçeği burnundaki Atletizm Federasyonu Başkanı Fahit Çintimar da izledi. İl dışında olduğu için Büyükşehir Başkanı Ahmet Küçükler bu maçta yoktu. Maçtan önce Büyükşehir Belediyespor Başkanı Saim Özakalın ile sohbet ettim. Bir ön libero ve kaliteli bir forveti gözetim altına aldıklarını belirterek, taraftarlarından sabırlı olmalarını istiyordu. İstanbul Olimpiyat Stadında yaşanan olaylı Beşiktaş-G.Saray maçından sonra stadlarda güvenlik tedbirini artıran Emniyet, Aksaray maçında 110 polis ile görev başındaydı. Yanları ile zaman zaman uyum sorunu yaşasa da orta hakem Sezer Yalçınvasatın üstünde bir maç yönetti.
NOT: Sabah saatlerinde Ankara'dan beni telefonla arayan siyaset ile çok ilgili bir ağabeyim, Erzurum doğumlu Emniyet Müdürümüz Halit Turgut Yıldız'ın isminin de AK Partisi'nde Büyükşehir adaylığı için dolandığını söyledi. Yıldız'ın adını söylediğinde güldüğümü anlayan ağabey, 'Hiç gülme. Bunu bir kenara yaz' diyerek, istihbaratının güvenirliliğine dikkat çekti.