Erzurum tarih boyunca onlarca defa el değiştirmiş, farklı medeniyetlere sahne olmuş bir şehirdir. Başka bir ifadeyle Erzurum aslında kadim bir şehirdir ama ne yazık ki, sık aralıklarla uğradığı saldırı ve istila sonucu, asırlardan günümüze ulaşan özgün bir şehir mimarisine sahip olamamış. İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait "devlet mimarisi"ni saymazsanız Erzurum'daki sivil şehirleşme, "kent" olgusundan çok uzak bir görünümdedir. Cumhuriyetle birlikte başlayan şehirleşme, kamu zorlamasıyla da olsa belli bir seviyeye gelmiş. Ancak bu da, zaman içerisinde "yoz" bir yapıya dönüşmüş. Bu sebeple çok iyi caddelerimiz, geniş meydanlarımız, güçlü bir altyapımız ve "işte Erzurum budur" diyebileceğimiz bir mimarimiz yoktur.
Son yıllarda birçok olumlu adım atılmasına, yeni yol ve meydanlar açılmasına rağmen, enkazdan yeni bir şehir yaratmak kolay olmuyor. Şayet kentsel dönüşüm projesi daha kapsamlı ve çok daha hızlı olabilseydi, en azından "çekirdek şehir" denilen, harabeye dönmüş eski Erzurum'u yeniden vücuda getirmek mümkün olabilirdi. Ancak bu, şu anlama gelmemeli: Eskiyi sök, yerine aptal beton binalar dik. Hayır; kastımız bu değildir. Çünkü öyle bir yapılaşma dünyanın her yerinde olabilir. Marifet, tarihten ve kültürden izler taşıyan bir yapı modeli oluşturabilmektir.
Bu imkanı kaçırdık, bugün Erzurum'da her isteyen istediği tipte bina yapıyor. Yani şehrin kimliğini oluşturacak bir rol model yoktur. Belediyelerin imardan anladığı kat sayısıdır. Bugüne kadar siz hangi projenin "şehir kimliğine uymuyor" diye reddedildiğini duydunuz?
Tren kaçtı artık. Bundan sonra hiç olmazsa geniş caddesi, parkı bahçesi, meydanı ve altyapısı olan semtler kurmaya bakmalıyız. Bunun için de yeniliğe açık olmalıyız. Misal; yerli müteahhitlerin yanı sıra, iddialı projeleri olan yabancı girişimciye fırsat sunulmalıdır.
MNG PROJESİ
Redevco'dan sonra, Erzurum'a gelen ikinci büyük yatırımcı MNG'dir. Redevco belki küçük esnafın mağdur olmasına yol açtı ama bu şehre kazandırdıklarıyla da Erzurum'a modern bir hava sundu. Bugün Erzurum'da ticaret anlayışı değişiyor, hizmet sektöründe müspet gelişmeler yaşanıyorsa bu, Redevco'nun açtığı yol sayesindedir.
"Alacaksan indireyim" şeklindeki mağazacılığın yerini, müşteri memnuniyeti odaklı bir pazarlama tekniği aldı. Genç nesil dedesinin ve babasının sürdürdüğü ticareti artık devam ettirmiyor, ettirmek istemiyor. Çünkü önünde baskın modeller var. Ya ayak uyduracak, ya da yok olup gidecek. Bu gerçeği gören genç nesil, acımasız gibi görünen o rekabete cesaretle giriyor. Pek çoğu bu yarıştan başarıyla çıktı, pek çoğu da çıkmak üzere...
İnşaat sektöründe de durum farklı değil.
Nasıl ki, Migros, Bim ve Carrefour geldiğinde Erzurum'daki yerel marketler kepenk indirmediyse, hatta tam tersine o devlere karşı ayakta durmayı başardı ve rekabet eder hale geldiyse, inşaat sektöründe de MNG ve benzeri büyüklükteki şirketlerin gelmesiyle yerel müteahhitlerimiz tası tabağı toplayıp gitmeyecek. İnanıyorum ki içlerinden öyleleri çıkacak ki o büyük sermayeye kafa tutabilecek eserler meydana getirecek. Örnekleri çok. Alın size Karadayı, alın size Sezerler, Bulutlar, Akgün, İkizler ve daha niceleri... Misal, Bayramoğlu, yem ve un üreten bir işletme ama inşaat alanına da girdi ve güzel eserler çıkarıyor. Başkaları da var tabii ki...
Bu zaviyeden bakınca bendeniz, MNG'nin Erzurum'a gelmiş olmasını şehrimiz adına artı bir değer olarak görenlerdenim. Yerli müteahhitlerimiz, "Arkadaş bak, büyük bir rakibimiz var artık karşımızda. Biz farklı bir konsept geliştiremezsek yok olup gideriz" diye düşündüler ve büyük bir hızla Erzurum'daki alışıla gelmiş yapı tipinin çok ötesine geçtiler.
Hem MNG şantiyesini gezdim, hem de örnek dairelerin de yeraldığı satış ofisine gittim.
Profesyonellik, kurumsal yapı, iş yapma hızı ve kalite...
MNG'de karşılaştığınız ilk görüntü.
Erzurum zengin bir şehir değil, hatta her yıl binlerce kişinin gelip yerleştiği bir şehir de değil. Buna rağmen MNG ölçeğinde bir şirket, her biri üç yüz, dört yüz bin liraya satılan daireler yapıyor. Gördüğüm kadarıyla satış endişesi de taşımıyor.
Farklı bir ev modeli sunmuş. Öyle ki, MNG'den daire alan bir kimse aynı zamanda, yaşam alanı ve sosyal aktivitede bulunabileceği bir ortam satın alıyor. Dairelerin fiyatı Erzurum standartlarına göre pahalı. Ancak MNG bunu bir "sorun" olarak görmüyor.
Ürününe ve o ürünün yanındaki ekstralara güveniyor.
Evlerin modeli de çok farklı. Bizde 200 metrekarelik dairelerde de 4 artı bir model uygulanıyor, orada da uygulanmış. Üstelik MNG'de en büyük daire 160 metrekare ama ikisi arasında ki fark uçurum düzeyinde...
Bizimkiler çok kötü, iyi evler yapamıyoruz, demiyorum. Dediğim şudur: MNG, Erzurum'un bildiği ev modelinin çok ötesinde, gerçekten farklı bir model sunuyor. Buna rağmen mümkün ki beğenmeyenler de olabilir.
Benim halen oturduğu ev 200 metrekare, 4 artı bir tipinde.... O gün mukayese ettim, MNG'nin 160 metrekarelik dairesi benim evimden çok daha fonksiyonel... O da 4 artı bir ama 40 metrekare daha küçük. Çünkü projeyi yapan kişiler, neredeyse her santimetreyi değerlendirmişler. Yani atıl alanlar, gereksiz boşluklar yok.
"Tamam da MNG'nin odaları ve salonu küçüktür" diye itiraz edenler olabilir.
Hayır hiç de öyle değil. Halep ordaysa arşın burada...
Gidin bakın, 200 metrekarelik bir dairedeki odadan, salondan, banyodan mutfaktan hiç de küçük değil. İşin sırrı, neyi nereye yerleştirmekte saklı... Adamlar salon büyüklüğünde hol veya avlu yapmamış.
Ferah ve sevimli...
Cephesi ve kat'ı iyi bir daire almak isteyen 470 bin lira ödemesi gerekiyor.
Yerli müteahhitlerimizin yaptığı ve de bir çoğu son derece güzel dairelerin en pahalısı 300 bin lira civarında.
Dolayısıyla MNG, bu uygulamasıyla mahalli müteahhitlerimizin işine mani değil...
"Belediye MNG'ye çok ucuz arsa verdi, aynı imkanı yerli müteahhide sunmuyor" şeklindeki eleştiri yüzde yüz doğru bir eleştiridir.
Evet; Büyükşehir Belediyesi MNG'ye oldukça hesaplı bir satış yapmıştır.
Bunun iyi mi, kötü mü olduğunu zamanla göreceğiz.
Fakat şurada hemfikiriz: Belediye, benzer imkanı mahalli işadamlarına da sunmalı ki adil bir rekabet ortamı olabilsin. Düşünün ki şöyle de olabilirdi: MNG, 300-400'e daire satmak yerine 100-150'ye satabilirdi. Bu durumda bir çok müteahhit satış yapamaz olurdu. Neyse ki MNG bu anlamda haksız bir rekabete girişmedi.
Adamlar, "Biz Erzurum'a gelip tanesi 300-400'den daire yapıp satacağız" diyor ve bu uğurda hızlı bir başlangıç yapıyor. Bu cepheden bakınca Erzurum'un yarınları adına ümitli olmalıyız. Çünkü bu çaptaki hiçbir işletme laf olsun torba dolsun diye bir şehre gitmez. Erzurum tercih edilmiş ise, demek ki bu şehir gelecek vaat ediyor.
Sizi bilemem ama ben MNG'de gördüklerimi beğendim.
Bizdekiler iyi değil, en iyisi MNG'dir demiyorum. Biz de son yıllarda çok düzgün binalar yapılıyor. Fakat MNG bu haliyle ezber bozmuş. Size gözünüzün alıştığı tipten öte bir tip sunuyor.
Peki notun nedir, diye sorarsanız notum, on üzerinden 9'dur.
Yarın da devam edeceğiz...
- mustafa 01 Ocak 1970 02:00
aynen öyle mehmet bey kalite her zaman yerelin de kaliteli olmasını sağlar.. düşünün 80 li yıllarda türkiyenin ürettiği otomobillerde koltuklarda kafalık yoktu kazalarda bir çok insanın boynu kırılıyordu ne oldu.. özal döneminde yabancı sermaye otomobil fabrikası kurunca otomobillerde kalite farkı gelişti...boşu boşuna boynu kırılıan binlerce insanımız olmadı artık..
- mehmet karaağaç 01 Ocak 1970 02:00
Reklamları izlediniz.Sayın yücelik ve eski rektörümüz Yaşar sütbeyaz dışında bu şehirden kaç tane millet menfaati uğruna çalışan insan var.İşimiz gücümüz,gündüz ve gecemiz hep birilerine dalkavukluklamı geçecek?Bu şehirde yaşamak isteyen ve yaşayan her kesim Erzurum uğruna birşeyler yapmak zorunda.şakşakçılık asil değildir asil olan milliyetçilik ve geleceğe rızai hak adına birşeyler yapmaktır.