Besbelli ki bu ramazan çok sıcak geçecek.
Baksanıza uzmanlar neredeyse saat başı uyarıyorlar:
"Ramazan boyunca yurt genelinde kavurucu çöl sıcakları olacak. Özellikle oruç tutacak olanlar kendilerini bu sıcaklardan korumaya çalışsınlar."
Eyvallah...
Ama nasıl?
Misal; işçi fabrikaya, memur daireye, amele inşaata, madenci ocağa, işportacı pazara mı gitmesin?
Hoş Türkiye'nin her yeri Erzurum değil ki, ramazan geldi diye herkes hayatı rölantiye alsın!
Şimdi git iftardan sonra gel. Hatta sen en iyisi mi bayramdan sonra gel...
Bizim ramazan programımız budur.
Resmi mesai saatlerini bile kendimize uyduran bir ahaliyiz.
Ramazan; sanki ibadet ayı değil de banko yatma dönemi!
Kendimi bu kapsam dışında tutuyor değilim; hemen hemen hepimiz aynı...
Fakat buna rağmen dünya dönüyor, hayat devam ediyor.
Gölgede bile 50 dereceyi gören Güneydoğu'da ya da Akdeniz'de, ramazan geldi diye ne işadamı fabrikasında üretimi durduruyor, ne de müteahhit inşaatına son veriyor.
Galiba asıl marifet işte o cehennem ateşinin altında çalışarak oruç tutmak.
Erzurum yayla...
Ne 50 derece sıcağımız var, ne de ramazanda yapacak işimiz!
Hazır okullar da tatil nasılsa, gençlerimizin keyfi gıcır...
Dikkat edin siz de fark edeceksiniz, Erzurum ramazan ayında epey kalabalıklaşıyor.
Sırf yayla havası ve herkesin ense yapması yüzünden binlerce kişi orucunu tutmak için Erzurum'a akın ediyor.
Bu da işte ramazan bereketi...
Biz yatıyoruz ama rızkımız artıyor azalmıyor.
İç turizm sayesinde çarşıya pazara bereket yağıyor.
Bir de unutmadan söyleyelim; bu ramazan iklimsel sıcaklığın yanı sıra bir de siyaset ateşine sahne olacak.
Öyle ya cumhurbaşkanı adayları sahaya inecek ve propaganda yapacaklar (artık ne anlatacaklarsa)
Düşünebiliyor musunuz oruç ağız ne de çekilir...
Aday kürsüde anlatıyor, "Eğer beni cumhurbaşkanı seçerseniz, önüme gelen kanunları jet hızıyla imzalarım."
Belli mi olur belki de adaylar hiç siyaset yapmadan sadece ramazanın faziletlerini anlatıp, oruçlu vatandaşlara damardan girer!
Velhasıl şimdiden baydı beni...
Sıcağın gözünde oruç ağız işin yoksa bir de propaganda salvosuna maruz kal...
Çekilir şey değil.
Neyse ki belediyelerimiz bu ramazan için de iyi hazırlıklar yapmışlar.
Gündüz caddede sokakta toza toprağa gark olmasına olacağız da hiç olmazsa akşam iftardan sonra meydan ve bahçelerde semaver çayı eşliğinde güzel müzikler dinleyeceğiz.
Şimdiden merak ediyorum; acaba bu ramazanda hangi belediye en büyük alkışı alacak?
Geçen yılın tartışmasız galibi Ali Korkuttu. Ama şimdi çok dişli bir rakibi var.
O da malumunuz Mehmet Sekmen...
Öyle kolay alt edilecek bir rakip değil; çünkü Kartal'dan hayli tecrübeli...
Netice olarak dostlar bu ramazan hem çok yanacağız hem de çok gerileceğiz.
Bereket iftar ve sonrası var.
Ve en önemlisi de Erzurum'un kendine mahsus ramazan hali...
