Hem fukaralık, hem de seçim öncesi olunca manzara tam da böyle olur.
Belediye fırıncıları tehdit eder, fırıncılar da ekmeğe yaptıkları zammı geri çeker!
Ne demişti Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, "Beni kızdırmayın, belediye ekmeği çıkarırım!"
Yapabilir miydi?
Sanırım yapardı...
Neticede paranın ucundaki bi şey...
Fırıncılar baktı ki, "Başkan kararlı", anında zam'larını geri çektiler.
Böylelikle ekmek; 90 değil, yeniden 75 kuruş...
Bu durumda Ahmet Bey, giderayak büyük bir icraata imza atmış oldu!
Vay be!
Başka şehirlerde seçim arefesinde yeni yatırımlar hizmete açılırken bizde belediye onbeş kuruşluk zam'ı geri aldırmakla zafer nidaları atıyor.
Gülelim mi ağlayalım mı?
Yahu zaten Erzurum'da ekmek tek fiyat değildi ki...
Aylardan beri altmış kuruşa ekmek satan fırıncı da vardı, 80 kuruşa satan da...
Adam, "Benim ekmeğim kaliteli, ben falanca buğdaydan ekmek imal ediyorum; bu sebeple fiyatı bir lira" diyenler bile var.
Yani serbest piyasa...
Tamam, kabul ediyoruz; Erzurum fukara bir şehir.
Tamam, kabul ediyoruz; Erzurum tıpkı diğer Doğu illeri gibi ekmeği fazla tüketen bir şehir.
Tamam, kabul ediyoruz; ufak şeylerle de mutlu olmayı becerebilen bir şehir.
Fakat el insaf!
Seçime 40 gün kala, koskoca belediye şehre hizmet olarak yapa yapa fırıncıları tehdit edip ekmek fiyatını onbeş kuruş mu düşürüyor?
Bu mudur "büyük" icraat?
17 Aralık'tan beri bu ülkede A'dan Z'ye her şeye zam geldi.
Fırıncıların temel girdisi un, yakıt, elektrik, işçi, su ve kiradır.
Eğer son kırk elli gün içinde bu girdilere zam yapılmamış olsaydı da, fırıncılar kendi kafalarına göre zam kararı alsaydı...
Eyvallah, hep beraber derdik ki belediye doğru zamanda doğru müdahalede bulundu.
Ama öyle bir şey yok.
İşte akaryakıt fiyatı, işte elektrik...
Neye zam yapılmadı ki, fırıncı da ekmeğe zam yapmasın?
Taşrada seçim propagandası da ucuz oluyor hasılı...
Elalem milyon dolarlık yatırımlarla seçimi karşılarken biz dört tane fırıncının ümüğüne basarak on beş kuruşluk zammı geri aldırıyoruz.
Üstelik tehditle...
Fena halde merak ediyorum.
Bugün yarın seçim gezisi dolayısıyla Başbakan Erzurum'a da gelecek.
Malumunuz Başbakan şu son aylarda her nereye gidiyorsa toplu açılışlar yapılıyor.
Soruyorum: Erzurum'da neyin toplu açılışı yapılacak?
Ahmet Bey, otobüsün üstüne çıkıp "efendim biz de toplu olarak onbeş kuruşluk zammı geri aldırdık" mı diyecek?
Bumudur yani...
Ne yazık ki bu!
Nasılsa Erzurum halkı az'la yetiniyor, nasılsa Erzurum halkı Tayyip Bey'e müthiş inanıyor, güveniyor.
Belediye çalışsa kaç para yatsa kaç para...
Neyse ki Ahmet Küçükler aday değil.
Düşünün ki "Başbakan makam odasında soruyor, söyle Ahmet, son beş yılda ne yaptın?"
Ahmet Bey, buradan soru geleceğini bildiği için hazırlıklı:
"Efendim, bazı kötü niyetli fırıncılar seçime ramak kala halkın yegane besin maddesi olan ekmeğe haince zam yapmışlardı. Ben de onları ekmek fabrikası kurmakla tehdit ettim ve bu kararlı tavrımın sonunda yaptıkları o koskocaman onbeş kuruşluk zammı geri aldırttım."
Sorun şu: Birisi, Ahmet Bey'e böyle düşünmesinden ve de bu düşüncesini hayata geçirdiğinden ötürü aferin alacağını söylemiş; O da bunu yutmuş.
Gaz'a, tuza...
Et'e, peynire...
Elektriğe, mazot'a...
Hasılı aklınıza ne geliyorsa her şeyin fiyatı neredeyse yarı yarıya artmış ama belediyenin bir tek fırıncıya gücü yetiyor!
Ankara soruyor:
Ey Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, seçim öncesi en flaş icraatın nedir?
Cevap:
Fırıncıları tehdit etmek suretiyle, 15 kuruşluk zammı geri çektirmek!
Alkış... alkış...
Gördünüz mü ey ahali, hizmet dediğiniz işte böyle olur.
Bravo sayın başkan bravo!
Etmeyin Ahmet Bey; lütfen bu şehrin ne zekasıyla alay ne de duygularıyla alay etmeyin...
Senin "icraat" dediğin ve (bizim gazete dahil) anlı-sanlı basınımızın da manşetlerden köpürte köpürte verdiği bu haber, başka şehirlerde rutin hizmetler arasına dahi konulmuyor.
Ama sen de haklısın...
Sonuçta böyle baş'a böyle ayak olur.
Bundan tam 25 yıl önce de biz aynı şeylere tanık olurduk.
O zamanlarda da, vekillerimiz, valilerimiz, bürokratlarımız caka sata sata dolanırlardı:
"Erzurum'a bu kış da Kok kömürü tahsisi yaptırdık"
Aradan çeyrek asrı aşan zaman geçmiş, zihniyet de zerre kadar bir değişme olmamış, hatta geri gidiş bile var.
Kok kömüründen, ekmek zammına düşmüşüz.
Haydi seyreyle gözüm, tekmili birden onbeş kuruş!