Başbakan Erdoğan, Ak Parti grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Erzurumajans-Başbakan Erdoğan, Ak Parti grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
İşte o konuşma...
'BİR REKOR DAHA KIRDIK'
Geçen
hafta soğuk algınlığım nedeniyle gurup toplantımızı gerçekleştiremedik.
Bu arada bugün gerçekten çok farklı çok anlamlı bir rekora hep birlikte
ulaşmış bulunuyoruz. 10 yıllık iktidarımız döneminde her alanda tarihi
rekorların sahibi olduk. Bugün de Ak Parti ve hükümetimiz adına bir
rekoru daha egale ediyoruz. Merhum Adnan Menderes 10 yıl 5 gün iktidarda
kalmıştı. Biz bugün bu rekoru aşıyor çok partili dönemde en uzun süre
ardı arkası kesilmeden iktidarda kalma rekorunu aşmış oluyoruz. Merhum
Menderes ve arkadaşlarını rahmetle yadediyorum.
'TARİHİMİZDE ÇOK ÖNEMLİ DÖNÜM NOKTALARI VAR'
Dün
18 Mart Çanakkele'de deniz zaferimizin 98. yıl dönümünü büyük bir
coşkuyla tekrar kutladık. Sabah saatlerinde stadyumda resmi törenlere
katıldık. Bütün tribünler doluydu. Bu coşkuyu orada ülkemizin değişik
yerlerinden gelen vatandaşlarımızla yad ettik.
Şehit
torunlarıyla, balkanlardan orta doğudan gelen misafirlerimizle bir araya
geldik. Çanakkale destanını tüm yurda tanıtmak maksadıyla kapsamlı bir
proje başlattık. Çanakkale'ye gidemeyen vatandaşlarımıza sergiler
belgeseller yoluyla Çanakkale ruhunu aktarıyor. 81 vilayetimizden gelen
şehit torunları Çanakkale'de bir araya geldik. Öğleden sonra
Gelibolu'daki resmi törene katıldık. Diyanetişleri Başkanlığı'na
özellikle teşekkür ediyorum. 250 binin üzerinde hadisi şerif okundu. Bu
da bizim için oldukça anlamlıydı. Anzaklar geliyor orada dualarını
yapıyorlar. İnşallah bizim de bunu gerçekleştirmemiz lazım derdim. Bu
gerçekleştiği için ayrıcac mutluyum. Bundan sorna da bu böyle devam
edecektir. Burada şu hususu ifade etmek durumundayım. Millet olarak
tarihimizden çok önemli dönüm noktaları var.
'BUNDAN SONRA MİLLETİ BÖYLE TANIMLAYACAĞIZ'
Dünyanın
en modern orduları Çanakkale'de kesin yenilgiye uğratılmıştır. Düşman
saldırıyor gülle gülle batarya batarya diye mehmetçik saldırıyor Allah
Allah vatan diye. Onların tüm orantısız güçlerine rağmen Mehmet'in
imkanları belliydi. Ama bir şey vardı ki o aşılmazdı. Çanakkale Savaşı
bir zafer olmaktan öte Kurtuluş Savaşı'nın bir girizgahı olmuştur.
Görebilenler için bizim millet vasfını perçinlediğimiz millet tarifi
yaptığımız yer olmuştur. Millet Çanakkale ruhudur diye cevap verdik.
Bundan sonra da biz milleti böyle tanımlayacağız. Çanakkale destanı tek
bir ırkın tek bir kavmin yazdığı bir destan değildir. Eğer o şehitlik
ziyaret edilirse kimler buraya gelmiş onu görürsünüz. Orada Şam'ı
Kosava'yı HAlep'i Humus'u görürsünüz. Onlar oralardan çıktılar buraya
geldiler ve yedi düvele karşı mücadele verdiler. Çanakkale bizim millet
tarifimizi yapan bizi kardeş kılan ufkumuzu aydınlatan bir zaferdir. AK
Parti olarak Çanakkale destanına sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Çanakkale
şehitlerine dar gelmeyecek bir makber kazmak asla mümkün değil. Onların
hatırası için ne yaparsak yapalım mümkün değil. Biz o şehitler
üzerinden hamaset üreten olmadık. Biz onların hatırasını yaşatmanın
onların aydınlattığı yolda ilerlemenin gayretinde olduk olacağız. Sadece
Çanakkale'deki şehitliklere sahip çıkmakla kalmadık. Dumlupınar'dan
Sarıkamış'a değil, Kudüs'ten Sigetvar'a Saraybosna'ya kadar nerede
şehidimiz varsa oraya ulaştık o şehitliklere sahip çıktık.
İSTİKLAL MARŞI'NIN SON DÖRT KITASINI OKUDU
Geçtiğimiz
hafta içinde ülkemiz için çok anlamlı bir günü geride bıraktık. Bundan
92 yıl evvel 1921'de bir 12 Mart günü İstiklal Marşı milli marşımız
olarak kabul edildi. Hamdullah Suphi Tanrıöver, seçim size aittir
diyerek İstiklal Marşı'nın tamamını okudu. Buradan İstiklal Marşı'nın
son dört kıtasını okumak istiyorum. (Okuduktan sonra) İstiklal Marşı'nın
son 4 kıtasını, birilerinin özellikle dinlemesini, anlamasını
istediğini belirterek, "Vatanı için, toprağı için namusu ve şerefi için,dini için, toprağa düşen her Müslüman asker bizim inancımızda şehittir.
Bu ülkeye şehitlerimiz sayesinde alçaklarımız uğramadı, Allah'ın
izniyle şehitlerimizin fedakarlığıyla hiçbir zaman da alçaklar
uğrayamayacaklar" dedi.
'ÜNİVERSİTE HOCALARIMIZI İLGİLENDİREN BİR PROJEYİ AKTARMAK İSTİYORUM'
Tıp
Bayramı'nı kutluyorum. Üniversite hocalarımızı çok yakından etkileyen
bir projeyi buradan aktarmak istiyorum. Tam Gün sistemini 2 yıldır
sürdürüyoruz. Süreç içinde çıkan ihtiyaçları tespit ettik ve bu
aksamaları ortadan kaldırmak için adım atıyoruz. Yapacağımız yasal bir
düzenleme ile üniversite hocalarımız mesailerinin bitiminde hizmet
vermelerinin önünü açan bir düzenleme yapıyoruz. Mesai sonrası hizmet
alan hasta ödediği paranın bir kısmı doktorumuza bir kısmı da hastane
bütçesine aktarılacak.
'70 BİNDEN FAZLA İNSAN ÖLDÜ'
Ortadoğu
Kerbela'dan ders çıkarmak gerekirken yüzyıllar boyunca bu acı tekrar
tekrar yaşandı. Son 30 - 35 yıl içinde büyük katliamlara şahit olduk.
Tıpkı Kerbela gibi bu katliamlardan da ders almadık. BM başta olmak
üzere bu kurumların dikkatini çekmedi. 3 gün önce Suriye'deki olaylar
iki yılını doldurdu. 70 binden fazla insan hayatını kaybetti. Yaklaşık
250 bin kişinin tutuklu ya da kayıp akıbetleri bilinmiyor. 280 bin
civarında yaklaşık 1 milyon kişi ülkesini terk ederek komşu ülkelere
sürüldü. Yerlerinden edilen insan sayısı 2 milyonu geçti. Türkiye
Suriye'de yaşanan olaylarda en küçük bir dahli olmayan bu olayların
çıkmaması için çıktıktan sonra da samimi çaba sarf eden bir ülke
olmuştur.
'DİKTATÖR KİM?'
Bir rejimin elindeki silahları
insanlara doğrulması sonucu sessiz kalamayız. Ama değişen kötü niyetli
hale gelen düşmanca faaliyetler karşısında sessiz kalamayız. Suriye
halkıyla dayanışmayı güçlendirmeye çalışırken CHP bizi dış politikada
eksen kaydırdığımızı iddia ediyordu. Bugün aynı CHP katlimacı bir
rejimin yanından ayrılmıyor. Kim bu diktatör, 70 bin kişiyi katletmiş.
Bizim uçağımızı dşürmüş. CHP bir taraftan da her ay fotoğraf çektirmeye
diyorusun. Akçakale şehitlerini ziyaret ediyorsun sonra eli kanlı
diktatörün yan yana fotoğraflarını görüyoruz. Geçmişte de CHP
diktatörlerle fotoğraf çektirmeyi çok seviyordu.
Biz kanı
durdurmak için uğraşırken Suriye'deki bir diktatörün sırtını
sıvazlamaktan vazgeçmiyorlar. Yarın diktatör gittiğinde CHP Suriye
halkının yüzüne nasıl bakacak. Diyarbakır'a gidemeyen CHP her ay
diktatörün yanına gidiyor.
'CHP'LİLERİN NE İÇTİKLERİNİ MERAK EDİYORUM'
CHP'lilerin
ne içtiklerini merak ediyorum. Meğer rakıyı sulu içiyorlarmış. Siz
böyle içmeye devam ederseniz Rize'nin tulumuna da gayda dersiniz.
Rize'ye gidiyorum deyip İskoçya'ya gidersen ne ben şlaşrırım ne de
millet şaşırır. Zurnayı görünce trompet sanıyorlar
MHP'YE FAYDA GETİRMEZ
76 milyon olarak bir olarak bu nifak tohumlarına boyun eğmeden kardeşliğini devam ettiriyor
AK
Parti işte bu kardeşliğin bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. Biz
Türkiye'nin partisi, kuzeyin güneyin doğunun partisi olduğumuz için
terör meselesini çözmeyi sorumluluk olarak görüyoruz. MHP, CHP ve
BDP'nin böyle bir kaygısı yok. Sadece belli bölgelere hitap ediyorlar
Türkiye'nin
81 ilinde AK Parti, böyle bir erdemliler hareketi var. MHP'nin bütün bu
sorunlarda hiçbir şey terör noktasında fayda getirmez, Aynı şey CHP ve
BDP içinde geçerli. Şu ülkenin gündeminden bu meseleyi çekip alsanız
MHP'den geriye ne kalır? Ekonomi yok, demokratikleşme yok. Ellerindeki
tek istismar aracı terör meselesi ve Kürtçülük. Terör meselenin
bitmemesi için elinden ne gelirse yapıyor
Gerçek bir milliyetçi her an korkularla yaşamaz
Bunlar her an korkuyla yaşıyor ve çevrelerinde sürekli korku pompalıyor. 10 yıldır hep aynı nakaratı tekrarlıyorlar
Bugüne kadar yaptığımız her reforma Türkiye bölünecek diye karşı çıkıyor. Onlar karşı çıktıkça Türkiye büyüyor
KILIÇDAROĞLU, O BELGE DEĞİL İDDİA
CHP
Genel Başkanı, gazetelerde yayımlanan İmralı tutanaklarının Türkiye
tarihinin en utanç verici belgesi olduğunu söylüyor. O yayınlanan
ifadeler belge değil Kılıçdaroğlu. Belge ve iddiayı hala öğrenemedin.
Eğer TC'nin utanç verici belgelerini görmek istiyorsan ben sana
Dersim'in belgelerini gösterdim. TC'nin en utanç verici belgesi senin
vekillerinin Türkiye düşmanı liderle çektiği o fotoğrafa bak. Ama daha
bir gün Dersim'i konuşamadın. Konuşamazsın. Çünkü orada senin geçmişin
yatıyor. Tunceli halkı da bunu artık biliyor. Daha da iyi anlayacaklar
ASLA PAZARLIK İÇİNDE DEĞİLİZ
Biz
CHP, MHP ve BDP gibi sorumsuz değiliz. Yumurta küfesi taşıyoruz
sırtımızda. Cerrah dikkatiyle kırmadan dökmeden kimseyi incitmeden
çözmenin gayreti içindeyiz Konuşurken bin düşünüyor, bir konuşuyoruz.
Adeta Sırat'tan geçiyoruz
Asla pazarlık içinde değiliz, olmadık
olmayız. Taviz verme, geri adım asla mümkün değil. Bahçeli,
şehitlerimizin konumunu, konusunu, onların makamını bizim
anlayabileceğimiz kadar senin anlama kıratın yoktur.
Öyle ağır
hakaretlerle buradan kendine haklılık çıkarmaya çalışma. Bu millet seni
de beni de bilir. 3,5 yıllık iktidarınızda bu millete ne kattığınızı
gayet iyi bilir. Bu ülkeyi nasıl hortumladığınızı, bizi nasıl delikli
kuruşa muhtaç ettiğinizi bu millet iyi bilir.
'KAN TACİRLERİNE KARŞI MÜCADELE VERİYORUZ'
Bir
yandan çözüm istiyoruz deyip sabotaj peşinde koşan kan tacirlerine
karşı mücadele veriyoruz. Biz bu yolda milletimizin hayır dualarıyla
yürüyoruz. CHP, MHP ve BDP ile savaş baronlarına rağmen milletimizle
birlikte biz bu meseleyi çözeceğiz. Milletimizden gizlediğimiz hiçbir
şey yok, olamaz. Açıklanacak bir konu olduğunda açıklarız
Sürecin
hassasiyeti nedeniyle az konuşuyor, az açıklama yapıyoruz. Bir şeyleri
gizliyoruz gayretinde olanlar dikkat etsinler. Siirt'te yaşadığım duygu
dolu anları da paylaşmak istiyorum. 8 Mart'ta çok özel bir hanım
kardeşime de plaket verdik. Kendisi Türkiye'nin en genç sivil gazisi.
Bir araca 100 mermi ve el bombaları atıldı. 4 kardeşimiz şehit oldu.
Nuran evin tekerlekli sandalye üzerinde gözyaşlarıyla bu meseleyi
çözmemizi istedi. Aileden 15 şehit var. Gülcan kardeşimiz de bu meseleyi
çözmemizi istedi. Siirt'te bir sınıfta bir kızımızın 3 dilde söylediği
türküyü dinledik.
Gazi Nuran, Gülcan için ve o yavrularımız için biz
bu meseleyi inşallah çözeceğiz. Bu ülkenin çocuklarına sözümüz var.
Bedeli ne olursa olsun çözeceğiz. Baldıran zehri de olsa içeceğiz ama bu
meseleyi çözeceğiz.
'NEVRUZ BU UMUTLA KUTLANSIN'
Mart ayı
sadece acı, adeta onun yıldönümleriyle anılan bir ay değil, tarihteki
bir çok acı olaya rağmen baharın müjdecisi olan bir aydır. 21 Mart'ın
Nevruz'un bu coşkuyla, bu umutla kutlanmasını arzu ediyoruz. Bu Nevruz
umut olsun, çözüm sürecine tohumlama olsun, bu Nevruz gülen yüzlerin
arttığı bir Nevruz olsun. Nevruz'un tahriklere ve çatışmalara değil
umuda ve kardeşliğe kapı aralayan bir gün olarak kutlanmasını diliyoruz