Bir kamu kuruluşunda çalışan bir arkadaş var. Öyle pek samimiyetim yok ama, tanıyorum. Kendisi evin tek erkek çocuğu. Babasını yıllar önce kaybetmiş. Bu arkadaş bekar ve annesiyle beraber yaşıyordu. Yaşıyordu diyorum çünkü daha birarada değiller. Annesi 2 yıl önce vefat etti. Dünyası başına yıkılmıştı adeta. Canından çok sevdiği anneciği yoktu artık. Hiç beklemiyordu böyle bir ayrılığı. Nerede karşılaşsam, koca adam iki göz iki çeşmeydi. Kolay değildi. Etle tırnak gibi olduğu annesinden ayrı düşmüştü. Günlerce büyük acı çekti. Biz de anne ve babamızı kaybetmiştik ama onun annesi aklından bir türlü çıkmıyordu.
***
Mesai arkadaşları anlatırdı hep. Her gün iş çıkışı annesinin Asri mezarlıktaki mezarının başına gider, uzun süre orada dururmuş. Hatta geçen Ramazan bir ay boyunca iftarını annesinin yanında,mezarının başında açarmış. Çoğu kez de çayını orada demler, oracıkta içermiş. Pek ona inanmadım ama dedikerine gör bir çay da annesi için bardağa doldurur,mezar taşına bırakırmış. Şu an biraz sakinleşmiş diyorlar. Dediklerine göre,yavaş yavaş 'tek başına hayat'a alışmaya çalışıyormuş. Sonunda onun da, 'ölenle ölünmeyeceğini' öğrenmeye başladığını söylüyorlar.
***
Erzurumspor'u da ben, evladı tarafından gidişine alışılamayan o anneye benzetiyorum. Sebep olanlar utansın. Yüzleri ağ olsun. İnanıyorum ki bugün bu şehirde yaşayan insanların çoğu unutmuş, hatta bunu yapanları sineye çekmiş de görünebilir. Ama zannım odur ki, tarih bunu unutmayacaktır ve yaşadıkları sürece o ölüme sebep olanları affetmeyecektir. Sebep olanlar için şu veya bu isimler diye saymanın, sıralamanın gereği yok. Ama bu ifade edilecek lanetten sadece son kararı verenler değil, o son karara gelen süreci yaşatanlar da tadacaktır elbet!
***
Şimdii.. Özellikle de ikide bir Büyükşehir Belediyespor denilince 'hoppulayan', her fırsatta yorum ve değerlendirmeleriyle kendilerine 'anlam yükleyen' arkadaşlar da tabiri caizse kulaklarını açsın, dinlesinler. Şu veya bu şekilde Erzurumspor yok artık! Bunu niye kabullenmiyoruz ki? Olan olmuş bir kere. O Erzurumspor ölmüş bir kere. Ha siz diyorsunuz ki öldürmüşler. Tamam. O da kabul. Dedim ya. Yüzleri ağ olsun. Ee ne yapalım şimdi, söyler misiniz? Hergün o acıyı mı yaşayacağız? Her meşin yuvarlağı görünce içimiz gidip, Erzurumspor deyip, yas mı tutacağız? Belediyespor maçına gideni hotulayıp, galibiyeti anında ortada görünmeyecek,mağlubiyeti anında 'patlak kavurga' gibi ortaya mı çıkacağız?
***
Elbette ben de biliyorum ki, bu tarihi kutsanmış şehire 3.lig yakışmıyor! Sen şimdi bunun da altında bir hinlik arayacak, 'La bunun kesin bir menfaati var' diyeceksin ama biliyorum ki,en az sen kadar bu Ahmet Küçükler de bu şehrin insanı. O da herhalde 3.ligi şehrine yakıştırmıyordur. Zaten yakıştırıyorsa, külli ayıp ediyordur! Bence siz gene yatın kalkın o Ahmet Küçükler'in Büyükşehir Belediyespor'a destek olduğuna şükredin. Bazen iyi ki de destek oluyor diyorum. Ahan da destek olmadı? Ne yapacağınızı sanıyorsunuz? Bu kabadayılığınız kime? Neyin peşindesiniz? Kaldı ki neler yaptığınızı da her seçimde görüyoruz! Hem bu ne yaman çelişki böyle! Hem bu şehire 3.ligi yakıştırmıyorsunuz hem de bu Belediyespor'un adını Erzurumspor yapsınlar istiyorsunuz!!! Ama adam ''değiştirmem ben'' diyor, daha ben ne yapayım? Görüyorsun işte. La diyor, lo demiyor. Sizi göreyim, gücünüz yetiyorsa gidin ikna edin! O yüzden ben derim ki buna alışmaya başlasak iyi olacak! Yarın onu da bulamayabilirsiniz? Bence gelin 'hiç yoktan iyidir' deyin, Belediyespor'u öpüp başınıza koyun! Veremi görüyorsunuz, en iyisi mi gelin sıtmaya razı olun! Hele de başka şansınız yoksa!
***