Adalet Bakanı Bozdağ, çözüm süreci üzerinden CHP ve MHP'yi eleştirerek, "İki levha, iki genel başkan, iki teşkilat iki tane grup zaman mekan ve para israfı. Bu israfa son verin. Tekleşin, daha iyi olur" dedi.
Erzurumajans-Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, çözüm süreci üzerinden CHP ve MHP'yi
eleştirerek, "Bak şimdi ne oldu ortak belediye başkan adayı
gösteriyorlar.
Yetmedi ortak Cumhurbaşkanı adayı gösteriyorlar. Onun
için ben diyorum ki bu ortaklığı bir adım daha ileri götürün yani
birleşin. İki levha, iki genel başkan, iki teşkilat iki tane grup
zaman mekan ve para israfı. Bu israfa son verin. Tekleşin, daha iyi
olur" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Antalya'da partisinin
Erdem Beyazıd Kültür Merkezi'ndeki Kepez İlçe Teşkilatının 3. Olağan
Kongresine katıldı. Kongreye AK Parti Antalya Milletvekilleri Sadık
Badak, Gökçen Özdoğan Enç, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes
Türel, İl Başkanı Mustafa Köse, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü,
çok sayıda delege, partili ve vatandaş katıldı. Burada konuşan Bakan
Bozdağ, kongrelerin partilerin demokratik şölenleri olduğunu belirterek,AK Parti'nin kurulduğu günden bugüne Türkiye'yi değiştirme ve
dönüştürme konusunda büyük başarılara imza attığını aktardı.
2002
Türkiye'si ile bugünün Türkiye'sinin her alanda kıyas götürmeyecek
şekilde farklı olduğuna değinen Bakan Bozdağ, her alanda Türkiye'nin,
milletin yolunun açıldığını kaydetti. Kendilerinden önceki
hükümetlerin oy aldıkları yerleri Ankara'ya gidince hatırlamadıklarını
savunan Bakan Bozdağ, şöyle konuştu: "Fazla geriye gitmeyelim. 1999'da,
erkeklere oy verin, ürkeklere oy vermeyin dediler, biz olsaydık 28 Şubat
böyle olmazdı, şunlar olurdu, bunlar olurdu neler söylendi neler
yapıldı. Ankara'ya gidildi bambaşka bir fotoğraf ortaya çıktı. İktidarın
temsilcilerine sorduğumuzda meydanda söylediklerinizle yaptıklarınız
çelişen bir siyaset ortaya koyuyorsunuz sebebi nedir dediğimizde,
'Meydanda coştuk söyledik, kazın ayağı öyle değilmiş' diyorlar.
Milletten aldıkları emanete sahip çıkmamayı sindirebiliyorlardı. MHP ve
CHP iktidar oldu, milletten bir takım vaatlerle oy verdiler."
DSP'yi de eleştiren Bozdağ, şunları söyledi: "DSP'yi siz CHP gibi görün,Antalya'nın meydanında Antalyalılar söyleyip de icraata dönüştürdükleri
ne var, hiçbir şey yok. Buradan aldıkları emanete Ankara'da sahip
çıktılar mı çıkmadılar. Erkek ürkek dediler, başörtü meselesini
dillerine doladılar. Ankara'ya Antalya'ya Nesrin hanım helal oylarıyla
gönderildi. Bu MHP bir araya geldi, o bacımızın başını önüne eğdi.
Antalya'nın emanetine sahip çıkmadı, çıkamadı. Emanete sahip çıkmak
böyle mi olur. Sayın Merve Kavakçı yemin için parlamentoya girdiğinde
devrin başbakanın parlamentoda çıktı kürsüye burası devlete meydan okuma
yeri değildir. Bu kadına haddini bildirin derken erkek ürkek çağrısı
yapanlar sesini yükseltemediler, meydanda söyledikleri sözün arkasında
durma yiğitliğini, cesaretliğin gösteremediler."
"EMANETE SAHİP ÇIKMAK BÖYLE OLUR"
Bakan Bozdağ, imam hatip liselerinin önünün kesilmesi için önemli
kanunların o dönemde çıktığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir
tanesi de MHP milletvekili Antalyalıydı. Bir müftü, Kur'an-ı Kerimi
öğrenmeyi, imam hatip lisesi mezunlarının polis olmasını engelleyen o
dönemde çıktı. Emanete sahip çıkmadılar. AK Parti ile diğerlerinin farkı
ne işte fark burada yatıyor. AK Parti kurucu değiştirmez lideri
Erdoğan'ın meydanda söylediği neyse Ankara'da yaptığı odur. Hiçbir zaman
meydan ile Ankara'yı ayırmamıştır. Şimdi sorun var mı, başörtü
kızlarımız okuyor mu, kamuda çalışıyorlar mı sorun var mı imam
hatiplerin önü açıldı mı sorun var mı, parlamentoda başı açık başı
kapalı kadın parlamenterler var mı sorun var mı? Bunun haddini bildirin
diye meydan okuma cesaretini gösteren bir lider var mı yok, yok niye
yok. AK Parti kadrolar var, Erdoğan ve arkadaşları var. Emanete sahip
çıkmak böyle olur."
"EMANETE SAHİP ÇIKMAK BÖYLE ŞEYDİR"
Bakan Bozdağ, "Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olmasın, AKP'den olmasın,
dışarıdan biri olsun diye nice oyunlar düzenler çevrildi" diye konuştu.
Türkiye'de her şeyin toz duman olduğunu anlatan Bozdağ, sözlerine
şöyle devam etti: "3 Kasım da Türkiye'de 11. Cumhurbaşkanını seçme
yetkisini aldık, bu yetkiyi Ankaralılarla paylaşmayız, bu millet
cumhurbaşkanlığını seçeceğimizi bile bile oy verdi. 367 ucubesini
çıkardılar, 27 Nisan bildirisini yayınladılar. Tek dert sizin
Antalya'da sandıktan verdiğiniz emaneti onlara teslim etmemizdi.
Allah'ın izniyle teslim etmedik. 27 Nisanın sabahında bildiriyi yırttık.
Antalyalılara geldik, yolumuzu kestiler dediler, siz bizi parlamentoya
gönderdiniz ne oldu sayın Abdullah Gül Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı
oldu. Emanete sahip çıkmak böyle bir şeydir. Milletin reyini satmamak
böyle bir şeydir. Durduramayınca kapatma davası açıldı, vazgeçtik mi
vazgeçmedik"
"EY BAHÇELİ VE KILIÇDAROĞLU, SİZE O İSMİ KİM TAVSİYE ETTİ"
Yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Bakan Bozdağ, "Türkiye'de
adını sanını sadece belli çevrelerin bildiğini getirdiler. Türkiye'nin
cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiler. MHP'li değilim,CHP'li değilim,
AKP'ye daha yakınım diyor, dostlarım var diyor. Dikkat edin kendilerine
verilen emanetin gereğini yapmadılar, kim onlara talimatı verdi
bilmiyorum ama o talimata uydular. Ey Kılıçdaroğu, Ekmeleddin
İhsanoğlu'nun ismini sana kim tavsiye etti, Bahçeli kim tavsiye etti,
Allah için açıklayın. Tavsiye edilene kadar böyle bir isim var mıydı.
Aklınızın ucundan dahi olsa bir kez bile olsa geçti mi. Emin olun
geçmemiştir. İşte bunların milletin emanetine sahip çıkması bu. AK
Parti, Erdoğan dedi ve millet de cumhurbaşkanı yaptı" dedi.
"VAMPİRLERE DANIŞMAYACAĞIZ"
AK Parti'ye yapılan eleştirilere de cevap veren Bakan Bozdağ, şunları
söyledi: "Bizim üzerimizde oynanmak istenen oyunların ana nedeni AKP
kadrolarında milli iradeye milletin emanetine sahip çıkma bilincidir.
Birileri bundan rahatsız oluyor. Eski Türkiye güzeldi. Başbakan kim
olacak biz karar verirdik, bakan kim olacak, başbakan onlarla gelir
konuşur, kimi adalet bakanı yapayım diye sorar isimler orada belirlenir,milletin verdiği rey Ankara'da başkalarına peşkeş çekilirdi. Pazarlık
konusu yapılırdı. Başbakan Erdoğan geldi, bize kimi bakan yapacağını
sormuyor, bütçeyi sormuyor, projeleri sormuyor, nereye yapacağını
sormuyor, onun için bize bu adam yaramaz diyorlar, savaş açıyorlar.
İstedikleri kadar bizimle mücadele etsinler sermaye çevrelerine medya
çevrelerine, karanlık vesayet odaklarına, ne de bugüne kadar Türkiye'nin
kaynaklarını sömürmüş olan vampirlere asla danışmayacağız. Bizim
danışacağımız bu millettir. Milletimizden güç alarak biz yolumuza devam
edeceğiz. Bizim karşımızda duruşun en önemli nedenlerinden birisi budur"
BOSTAN KORKULUĞU
Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti: "İkinci neden nedir, bu kadro
sadece emanete sahip çıkmakla kalmıyor, milletin ekmeğini büyütüyor,
refahı artırıyor, Türkiye'nin gücüne güç katıyor. 2002 yılında 230
milyar dolar olan bütçesi bugün 820 milyar doların üstüne çıktı. Gökten
para yağmadı, yerden petrol fışkırmadı. Yolsuzluk var diyorlar. Peki
nasıl büyüme oldu. Eskiden de hükümet vardı, hazinenin bekçileri vardı,
bekçilik mi yaptılar, yoksa bostan korkuluğu mu yaptılar belli değil,
bostan korkuluğunu bile adam gibi yapamamışlar, bizim dönemimizde hazine
doldu ve hizmet büyük yatırımlara dönüştü. Bugün Türkiye'nin her
yerinde havalimanımız var. Türkiye'nin her tarafını altyapı üst yapıyla
değiştirdik, değiştirmeye devam edeceğiz. En büyük şehir hastanelerinden
bir tanesini de yapıyoruz. Türkiye'nin adalet saraylarını, yollarını,
hastanelerini bu hükümet yapıyor, bir devletin temel binalarını bu
hükümet yapıyor, yahu bu devlet yeni mi kuruldu, bizden önce devletler
yok muydu, bu devletin temel yapıları, organları nerede. Hepsini yeniden
yapıyoruz, okullarını yeniden yapıyoruz. Bazılarını ilk defa
yapıyoruz." 'Devletin görevi denildiğini belirten Bozdağ, "peki
devletin görevi de bize mi bırakmış niye önceden yapmamış" diye
konuştu. Bakan Bozdağ, "Gözünü sevdiğim devlet bütün işleri bize mi
bırakmış. 30 yıllık öğretmen ev almış niye 20 yıllıkken alamadın. 10
yıllıkken alamadı. Şimdi 10 yıllıklar ev alıyor neden istikrar var. AKP
var. Türkiye'nin refahından rahatsız olanlar var, zenginleşme arttıkça
refah yükseldikçe Türkiye'de bizim borumuzun ötme ihtimali daha da
azalacaktır diyorlar. Türkiye'nin bu gidişini durdurmamız lazım
deniliyor. Dış politika da yol gösteren biri haline geldi Türkiye.
Bundan rahatsız olanlar içeride ve dışarıda çalışıyorlar ama
başaramadılar, başaramayacaklar Allahın izniyle" şeklinde konuştu.
DIŞ ÜLKE LİDERLERİ GİBİ KONUŞMA
Türkiye'nin çevresinin yangın yeri olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ,
sözlerine şöyle devam etti: "Bu yangınlar Türkiye'ye sıçramıyor. Sebep,
Türkiye'nin kaptanı ustalar ustası Erdoğan ve Davutoğlu var. Milletin
işi ustasına emanet etmesinden kaynaklanıyor. MHP ve CHP acaba
iktidarda olsaydı bu yangınlar Türkiye'yi nasıl etkilerdi sizin
vicdanınıza bırakıyorum. Suriye ile ilgili bir şey oluyor, Sayın
Kılıçdaroğlu konuşuyor, Esad mı konuşuyor yoksa Türkiye'nin çıkarlarını
düşünen ana muhalefetin lideri mi konuşuyor şaşıyorum. İsrail'den
birileri konuşuyor, CHP'nin lideri konuşuyor acaba hangisi konuşuyor
diye şaşırıyorum. Bizim dış politikamız millidir. Bu ülkenin
menfaatleri, çıkarları doğrultusunda şekillenmektedir. Ülkenin
muhalefeti, çıkarlarını daha iyi gözetme konusunda iktidarı elbette
eleştirebilir ama başka ülkelerin liderlerinin diliyle konuşup
Türkiye'nin hükümetini sopalamak için yarış içerisine girmez, giremez"
MUHALEFETTE AK PARTİ DÜŞMANLIĞI
Muhalefetin AK Parti düşmanlığı yaptığını anlatan Bozdağ, şöyle
konuştu: "Ama bakın bizde böyle bir anamuhalefetimiz var. Ben bu açıdan
CHP'ye oy vermiş bütün vatandaşlarımıza soruyorum, CHP'nin dış
politikası için ortaya koyduğu argumanlar Esad'ın politikasına mı
İsrail'in politikasına mı Mısır'ın politikasına mı yoksa Türkiye'nin
menfaatine mi daha uygun. Allah için bir bakın. Böyle bir şey olamaz.
Bizim muhalefetimiz AKP düşmanlığı öyle bir etki bırakmış ki Erdoğan,
Davutoğlu gitsin de bu memleketten ne olursa olsun hale geldi. Bu adam
ne yapıyor, hizmet ediyor, Türkiye'yi değiştiriyor, daha ileriye doğru
taşıyor, gayret ediyor. Türkiye, İran olacak dediler olduk mu, Türkiye
Malezya olacak dediler, oldu mu bu arada şeriat gelecek dediler geldi
mi, içki yasaklanacak kadınların eteğine karışılacak denildi, kimsenin
yaşam tarzına müdahale edildi mi? 12 yıldır biz Türkiye'yi yönetiyoruz.
Tek başımıza güçlü bir iktidar olarak, kimin yaşam tarzına bugüne kadar
müdahale edilmiş, bir tane Türkiye'den insanımız çıksın AKP hükümetin
benim şu yaşam tarzıma müdahale etti desin, bir örnek kimse gösteremez.
Hemen her yerde büyük korkuyu pompalıyorlar, bunlar şunu yapacak, bunu
yapacak dediler. Laiklik elden gidiyor dediler, mahalle baskısı ortaya
çıkardılar. Bu nasıl bir diktatörlük ki herkes yüzüne doğru bağırıyor da
diktatörlük olsa bunların milyonda birini değil, trilyonda birini
söyleyemezsiniz." Türkiye'de son algı operasyonunun Ak Saray
üzerinden yapıldığını dile getiren Bakan Bozdağ, Cumhurbaşkanı sarayda
oturuyormuş, kendine saray yaptırmış, şu kadar odası varmış, şu kadar
masraf yapılmış, bakın bir iftiranın dillendire dillendire gerçek yerine
ikame edilme çabasıdır. Tayyip Erdoğan'ı bu millet kendi kardeşlerini
tanıdığı gibi tanır, sevdiği gibi sever, iftiralara kurban etmez. Boş
yere kendinizi yormayın. Yeni hükümet olmuştu, mecliste milletvekili
lojmanları vardı, ilk yaptığımız toplantıda Erdoğan, dedi ki lojmanda
oturmak yok, boşaltıyoruz, milletvekilleri halkın arasına girecek, aynı
pazarda aynı sokakta aynı parkta olacak dertleriyle bir olacak dedi,
lojmanları kapattı. Saltanat derdi olan bunu yapar mı?Cumhurbaşkanı
seçilene kadar Sayın Cumhurbaşkanımız nerede oturdu Keçiören'de.
Oturduğu ev bir Türk vatandaşının oturduğu nitelikte bir ev. Öyle saray
falan değil, 4 oda bir salon, benim evimden sizin evinizden içindeki
eşyası dahil hiç farklı olmayan bir ev. 12 yıldır halkın arasında
oturuyor. Bu ülkenin başbakanı bir kez olsun haber yaptılar mı, halkın
adamı dediler mi bugün sövenler, sayanlar, saray iftirasını yapanlar.
Başbakanlık resmi konutu var bir gün olsun oturmadı."
CHP'YE KALSAYDI MURAT'A MERSEDES NİYETİYLE BİNERDİK
Bakan Bozdağ, muhalefeti eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Ankara
Havalimanı baraka gibi, yol berbat konutlar berbat. Adam gibi havalimanı
yaptı, o yolu protokol yolu yaptı, kentsel dönüşüm çerçevesinde
konutları inşa etti. Yabancı misafir geldiğinde bambaşka havalimanı
görüyor. Bu millet için yapıldı. Bunu öven sövme korosuna katılanlardan
duydunuz mu? Onlar hayırlı bir işi görmemeye duymamaya gayret ediyor. Bu
zihniyet böyle bir zihniyet. Renkli televizyon geldiğinde CHP karşı
çıktı, Turgut Özal döneminde. Özal, bilgisayar getireceğim deyince
sokaklara çıktılar, bankalarda işsiz kalacak diye. Bir zaman Osmanlıya
matbaa niye geç geldi diye laf söyleyenler, 20'inci yüzyılın
Türkiye'sinde o zaman bilgisayar Türkiye'ye girecek diye karşı durdu,
renkli televizyon bu kadar fakirlik varken sırası mı dediler. Eğer biz
bu CHP mantığına kalsaydık, Allah sizi inandırsın 1970 model Murat'a
Mercedes niyetiyle binmeye hala devam ederdik. Türkiye'de ne kadar
değişim varsa bizim temsil ettiğimiz değişim anlayışıdır. Atatürk'ten
sonra CHP stop etmiş durumda, çalıştıramıyorlar, milleti oraya götürmek
istiyorlar, oraya gitmez, siz buraya gelin, tüm bu değişimlere onlar
karşı çıktılar."
"AK SARAY'DAN HEPİMİZİN GURUR DUYMASI LAZIM"
Cumhurbaşkanlığı hizmet binasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın şahsi malı olmadığını kaydeden Bakan Bozdağ, sözlerine şöyle
devam etti: "Bu milletin malı. Oraya gelenleri bu millet adına
ağırlayacak, hizmet üretilecektir. Hepimizin gurur duyması lazım. Sembol
eserlerden biri olmuştur. İftira kampanyası yapanlara siz 12 yıldır
Türkiye'nin başbakanı ve son Ağustostan bu yana cumhurbaşkanı olan
cumhurbaşkanımızı bir kez defacık olsun 5 yıldızlı otellerde yemek
yerken gördünüz mü? İftar programlarına katılırken gördünüz mü, 12
yıldır beraber çalışıyoruz, iftarda çadırlarda, sokakta vatandaşın
arasında, kendi evlatlarının düğünü İstanbullar nerede yapıyorsa orada
yaptı Sizin düğünleriniz gibi düğün yaptı, lüks yaşantıya dair bir örnek
göstersinler. İftira üzerine iftira yapıyorlar. Bu bir algı
operasyonudur. Bununla Erdoğan'ı gözden düşüremezsiniz. Milletin gözünde
değil, gönlündedir. Algı operasyonları yok edemez"
İDEOLOJİ OLMASA OY ALAMAZLAR
Muhalefetin bir günü sonrası diye bir hedefi olmadığını savunan Bakan
Bozdağ, şöyle konuştu: "Türkiye'ye dair öngörüleri yok. Yaptıkları şey
eleştirmek, doğru eleştirseler bir şey demeyeceğim çarpıtmak,
iftiralarıyla siyaset üretmek, ekonomiyi biz kötü yapıyoruz. Siz nasıl
iyi yapacaksınız buyurun açıklayın, Türkiye'de 11 bin dolar olar milli
geliri daha yukarıya nasıl taşıyacaksınız buyurun açıklayın, istihdamı
nasıl çözeceksiniz, terör meselesini nasıl çözeceksiniz buyurun
açıklayın, yok yok sizin çözümünüz ne iktidara gelince görürsünüz
diyorlar. Hükümet kopya çeker diyorlar. Ülkemizin hayrınaysa biz
gereğini yaparız. Mimari Kılıçdaroğlu, Bahçeli deriz. Nasıl bu ülkeyi
uçuracaksınız, nasıl daha ileriye götüreceksiniz. Onun için millet
bunların yüzüne bakmıyor. İdeolojik siyaset olmasa CHP ve MHP oy alamaz,HDP oy olamaz. Bunlar ideolojik siyaset ile oy alıyorlar, iyi yapsalar
da sabit, hiç yapmasalar da sahip berbat etseler de sabit aynı
değişmiyor"
MUHALEFET AÇIĞI
Türkiye'nin en önemli
sorunlarının başında muhalefetin geldiğini anlatan Bozdağ, "Bütçe açığı
değil, muhalefet açığı geliyor. Biz bunu kapatamıyoruz, bunların da
kapatacak mecali yok. Türkiye'nin güçlü iktidarı olduğu gibi güçlü
muhalefeti olmalı" diye konuştu.
Terör meselesini halletmek için
hükümetlerin denemediği yol kalmadığını dile getiren Bakan Bozdağ,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Olağanüstü hal ilan edildi mi edildi, bitti
mi terör. Özal 5 bin terörist var diyordu, hala 5 bin terörist belki
daha fazla terörist var, sinekleri etkisiz hale getirmekle yetmiyor.
Şehitlerimizin sayısı azaldı mı azalmadı. Türkiye bu tehditten korundu
mu korunmadı, kurtulmadı. Türkiye yanlış yapıyor diyorlar, demokratik
açılım diyor, terör sona ersin, silahlar sussun sonra bırakılsın barışın
dili Türkiye'nin kalıcı dili olarak egemen olsun, huzur sükun
Türkiye'nin her yerinde olsun. Türkiye'mizin 4 bir yanı kalkınsın,
gözyaşı kan dursun, analar ağlamasın. Neresinde bölücülük var, biz bunu
diyoruz, Sayın Bahçeli, Kılıçdaroğlu kalkıyor siz ülkeyi bölüyorsunuz
diyor."
'Şehidimizin ruhu çözüm süreciyle incinmez' diyen Bakan
Bozdağ, " Bizim şehitlerimiz terör bitsin diye şehit olmuştur. Ülkemize
huzur sükun gelsin diye şehit olmuştur. Yoksa ben şehit oldum benden
sonra başkası şehit olsun diye olmamıştır. Bizim uğruna şehit
olduğumuz mücadeleyi kardeşlerimiz nihayetlendirdi. Kanı durdurdu terörü
sona erdirdi. Bu beladan ülkemizi kurtardı diye Allah'a şükredecektir.
Biz öyle inanıyoruz. Ama şimdi birileri kalkıp şehitlerimizin
yakınlarını gazilerimizi istismar için yarışa giriyor. Ey Bahçeli, şehit
cenazelerini miting alanına çevirme dışında bugüne kadar terör
meselesinin halli için hangi projeyi ortaya koydun. Sen iktidardayken
bu ülkede kıyamet koptu. Terör örgütünün ele başı yakalandı. Yargılaması
devam ediyordu o süreçte örgüt durmuştur. Sen durdurmadın hangi
mücadeleyi yaptın. Hangi kanunu çıkardın. Sen ne yaptın biz Ak Parti
olarak geri aldık. Bu iş artıverdi. Bir tanesini söyle ben duyayım.
Yaptıkları şey yok. İdam kararı çıktı Yargıtay onadı. Kesinleşti.
Başbakanlıkta merhum Ecevit'in bir tarafında Bahçeli bir tarafında Mesut
Yılmaz vardı. Dosyayı başbakanlıkta tutan sensin. Sonrada Erzurum'dan
ip atıyor. Demek ki Ankara'dan attığı ip ta oraya kadar gitmiş. MHP'nin
terörü istismar etmek dışında Türkiye'de terör konusunda yaptığı
ikinci bir şey olmamıştır."
CHP VE MHP BİRLEŞİN
Çözüm
sürecinin bir çözülme olmadığını işaret eden Bakan Bozdağ, "Bir birlik
kardeşlik ve Türkiye'nin huzurunu sükununu her bölgede tesis etme
sürecidir. MHP benim aklım yetti yeteli ülke bölündü bölünüyor lafı
söylüyor. Dün komunizm geliyordu, şimdi bahseden yok. Onun için 12
Eylülden önce binlerce fidan toprağa gitti. Sonra geldiler 99 da hükümet
ortağı oldular. Ortak oldunda gencin ölümüne neden sebebiyet verdiniz.
Bak şimdi ne oldu ortak belediye başkan adayı gösteriyorlar. Yetmedi
ortak Cumhurbaşkanı adayı gösteriyorlar. Onun için ben diyorum ki bu
ortaklığı bir adım daha ileri götürün yani birleşin. İki levha, iki
tane genel başkan, iki teşkilat iki tane grup zaman mekan ve para
israfı. Bu israfa son verin. Tekleşin daha iyi olur. Slogan atmak kolay,siyaseti ülkenin her yerinde yapacaksın. Burada teşkilatlarınız nasıl
çalışıyorsa oralarda da öyle çalışsın. Sadece belli bölgelerde siyaset
yapmayı bırakıp, her yerinde yapmak olacaktır. AKP'nin ortaya koyduğu
çözüm süreci Türkiye'yi büyütecek bir süreçtir. Bunu istemeyen
uluslararası güçler var, içeride hainler var. İstiyorlar ki Türkiye bir
30 yıl daha terörle uğraşsın istiyorlar."
BİZİMLE HİZMET GELDİ
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 12 yıl önce AK
Parti yola çıkarken Türkiye'de tarihi dönüşüm, değişim yaşanacağının,
demokrasinin üzerindeki vesayetlerin kalkacağının düşünülmediğini ancak
AK Parti'nin bunları gerçekleştirdiğini söyledi.
Kendilerinin de bu
kervanın yolcuları olarak değişim hamlesinde yer aldıkları için gurur
duyduklarını ifade eden Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Demokrasinin
üzerindeki gölgeler kalktıktan sonra AK Parti Türkiye'de hizmetin adresi
oldu. Bugün Türkiye'nin hangi köşesine giderseniz gidin hizmet bekleyen
vatandaşlarımız AK Parti'den yana tercih kullanıyor, hizmet beklentisi
olmayan ideolojik saplantılarla hareket edenler farklı tercihlerde
bulunuyorlar"
Antalya'nın 5 yıl aradan sonra yeniden hizmete
kavuştuğunun altını çizen Türel, geçen dönemde iki CHP'li belediye
başkanlarının kavgaları nedeniyle Batı Çevre yolundaki çalışmaların
gerçekleşmediğini ancak şu an çalışmaların hızla ilerlediğini kaydetti.
Bazı çevreler tarafından Batı Çevre yolu çalışmaları kapsamında portakal
ağaçlarının kesileceği yönünde iddialar ortaya atıldığını öne süren
Türel, bu ağaçların kendisinden önceki dönemde yapılan imar planı
çalışmaları nedeniyle kesileceğini ifade etti. Kendisinin çevre
duyarlılığını en üst düzeyde hissederek gerçekleştirdiğini anlatan
Türel, "Bizim yaptığımız hizmetleri kıskandıkça çatlıyorlar, çatlasınlar
başka diyecek bir sözümüz yok" dedi.
Kendisinin bir önceki dönemde
seçimi hizmet limitini aştığı için kaybettiği yönünde görüşler
sunulduğunu dile getiren Türel, kendilerinin bu millet hizmet etmek için
yola çıktıklarını, hizmet için var olduklarını söyledi.
Kepezlilere raylı sistem müjdesi veren Türel, havalimanından kent
merkezine, Varsak'tan Sakarya Kavşağı, otogar, Akdeniz Üniversitesi ve
Eğitim Araştırma Hastanesi istikametinde raylı sistem projesi
hazırladıklarını söyledi. Türel, bu projeyi önce halka sunacaklarını,
halk kabul ettikten sonra hayata geçireceklerini bildirdi.
Kepez
Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, AK Parti'nin son 12 yılda Türkiye'yi
geleceğe taşıyacak çok önemli adımlar attığını söyledi.
Kongrede
tek aday olarak yer alan AK Parti Kepez İlçe Başkanı Yusuf İşeri,
teşkilat üyelerinden gelecek yıl yapılacak seçimde çok çalışmaları
çağrısında bulundu. Bakan Bozdağ konuşmaların ardından AKP'ye yeni
katılanlara rozetlerini taktı. Bakan Bozdağ daha sonra Antalya
Yozgatlılar Derneği'ni ziyaret etti.