SiyasetHaber Girişi : 16 Kasım 2014 22:39

Bozdağ: 'CHP ve MHP birleşsin'

Bozdağ: 'CHP ve MHP birleşsin'
Adalet Bakanı Bozdağ, çözüm süreci üzerinden CHP ve MHP'yi eleştirerek, "İki levha, iki genel başkan, iki teşkilat iki tane grup zaman mekan ve para israfı. Bu israfa son verin. Tekleşin, daha iyi olur" dedi.
Erzurumajans-Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, çözüm süreci üzerinden CHP ve MHP'yi eleştirerek, "Bak şimdi ne oldu ortak belediye başkan adayı gösteriyorlar.

Yetmedi ortak Cumhurbaşkanı adayı gösteriyorlar. Onun için ben diyorum ki bu ortaklığı bir adım daha ileri götürün yani birleşin. İki levha, iki genel başkan, iki teşkilat iki tane grup zaman mekan ve para israfı. Bu israfa son verin. Tekleşin, daha iyi olur" dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Antalya'da partisinin Erdem Beyazıd Kültür Merkezi'ndeki Kepez İlçe Teşkilatının 3. Olağan Kongresine katıldı. Kongreye AK Parti Antalya Milletvekilleri Sadık Badak, Gökçen Özdoğan Enç, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, İl Başkanı Mustafa Köse, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, çok sayıda delege, partili ve vatandaş katıldı. Burada konuşan Bakan Bozdağ, kongrelerin partilerin demokratik şölenleri olduğunu belirterek,AK Parti'nin kurulduğu günden bugüne Türkiye'yi değiştirme ve dönüştürme konusunda büyük başarılara imza attığını aktardı.

2002 Türkiye'si ile bugünün Türkiye'sinin her alanda kıyas götürmeyecek şekilde farklı olduğuna değinen Bakan Bozdağ, her alanda Türkiye'nin, milletin yolunun açıldığını kaydetti. Kendilerinden önceki hükümetlerin oy aldıkları yerleri Ankara'ya gidince hatırlamadıklarını savunan Bakan Bozdağ, şöyle konuştu: "Fazla geriye gitmeyelim. 1999'da, erkeklere oy verin, ürkeklere oy vermeyin dediler, biz olsaydık 28 Şubat böyle olmazdı, şunlar olurdu, bunlar olurdu neler söylendi neler yapıldı. Ankara'ya gidildi bambaşka bir fotoğraf ortaya çıktı. İktidarın temsilcilerine sorduğumuzda meydanda söylediklerinizle yaptıklarınız çelişen bir siyaset ortaya koyuyorsunuz sebebi nedir dediğimizde, 'Meydanda coştuk söyledik, kazın ayağı öyle değilmiş' diyorlar. Milletten aldıkları emanete sahip çıkmamayı sindirebiliyorlardı. MHP ve CHP iktidar oldu, milletten bir takım vaatlerle oy verdiler."

DSP'yi de eleştiren Bozdağ, şunları söyledi: "DSP'yi siz CHP gibi görün,Antalya'nın meydanında Antalyalılar söyleyip de icraata dönüştürdükleri ne var, hiçbir şey yok. Buradan aldıkları emanete Ankara'da sahip çıktılar mı çıkmadılar. Erkek ürkek dediler, başörtü meselesini dillerine doladılar. Ankara'ya Antalya'ya Nesrin hanım helal oylarıyla gönderildi. Bu MHP bir araya geldi, o bacımızın başını önüne eğdi. Antalya'nın emanetine sahip çıkmadı, çıkamadı. Emanete sahip çıkmak böyle mi olur. Sayın Merve Kavakçı yemin için parlamentoya girdiğinde devrin başbakanın parlamentoda çıktı kürsüye burası devlete meydan okuma yeri değildir. Bu kadına haddini bildirin derken erkek ürkek çağrısı yapanlar sesini yükseltemediler, meydanda söyledikleri sözün arkasında durma yiğitliğini, cesaretliğin gösteremediler."

"EMANETE SAHİP ÇIKMAK BÖYLE OLUR"

Bakan Bozdağ, imam hatip liselerinin önünün kesilmesi için önemli kanunların o dönemde çıktığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir tanesi de MHP milletvekili Antalyalıydı. Bir müftü, Kur'an-ı Kerimi öğrenmeyi, imam hatip lisesi mezunlarının polis olmasını engelleyen o dönemde çıktı. Emanete sahip çıkmadılar. AK Parti ile diğerlerinin farkı ne işte fark burada yatıyor. AK Parti kurucu değiştirmez lideri Erdoğan'ın meydanda söylediği neyse Ankara'da yaptığı odur. Hiçbir zaman meydan ile Ankara'yı ayırmamıştır. Şimdi sorun var mı, başörtü kızlarımız okuyor mu, kamuda çalışıyorlar mı sorun var mı imam hatiplerin önü açıldı mı sorun var mı, parlamentoda başı açık başı kapalı kadın parlamenterler var mı sorun var mı? Bunun haddini bildirin diye meydan okuma cesaretini gösteren bir lider var mı yok, yok niye yok. AK Parti kadrolar var, Erdoğan ve arkadaşları var. Emanete sahip çıkmak böyle olur."

"EMANETE SAHİP ÇIKMAK BÖYLE ŞEYDİR"

Bakan Bozdağ, "Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olmasın, AKP'den olmasın, dışarıdan biri olsun diye nice oyunlar düzenler çevrildi" diye konuştu.

Türkiye'de her şeyin toz duman olduğunu anlatan Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti: "3 Kasım da Türkiye'de 11. Cumhurbaşkanını seçme yetkisini aldık, bu yetkiyi Ankaralılarla paylaşmayız, bu millet cumhurbaşkanlığını seçeceğimizi bile bile oy verdi. 367 ucubesini çıkardılar, 27 Nisan bildirisini yayınladılar. Tek dert sizin Antalya'da sandıktan verdiğiniz emaneti onlara teslim etmemizdi. Allah'ın izniyle teslim etmedik. 27 Nisanın sabahında bildiriyi yırttık. Antalyalılara geldik, yolumuzu kestiler dediler, siz bizi parlamentoya gönderdiniz ne oldu sayın Abdullah Gül Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı oldu. Emanete sahip çıkmak böyle bir şeydir. Milletin reyini satmamak böyle bir şeydir. Durduramayınca kapatma davası açıldı, vazgeçtik mi vazgeçmedik"

"EY BAHÇELİ VE KILIÇDAROĞLU, SİZE O İSMİ KİM TAVSİYE ETTİ"


Yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Bakan Bozdağ, "Türkiye'de adını sanını sadece belli çevrelerin bildiğini getirdiler. Türkiye'nin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiler. MHP'li değilim,CHP'li değilim, AKP'ye daha yakınım diyor, dostlarım var diyor. Dikkat edin kendilerine verilen emanetin gereğini yapmadılar, kim onlara talimatı verdi bilmiyorum ama o talimata uydular. Ey Kılıçdaroğu, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismini sana kim tavsiye etti, Bahçeli kim tavsiye etti, Allah için açıklayın. Tavsiye edilene kadar böyle bir isim var mıydı. Aklınızın ucundan dahi olsa bir kez bile olsa geçti mi. Emin olun geçmemiştir. İşte bunların milletin emanetine sahip çıkması bu. AK Parti, Erdoğan dedi ve millet de cumhurbaşkanı yaptı" dedi.

"VAMPİRLERE DANIŞMAYACAĞIZ"

AK Parti'ye yapılan eleştirilere de cevap veren Bakan Bozdağ, şunları söyledi: "Bizim üzerimizde oynanmak istenen oyunların ana nedeni AKP kadrolarında milli iradeye milletin emanetine sahip çıkma bilincidir. Birileri bundan rahatsız oluyor. Eski Türkiye güzeldi. Başbakan kim olacak biz karar verirdik, bakan kim olacak, başbakan onlarla gelir konuşur, kimi adalet bakanı yapayım diye sorar isimler orada belirlenir,milletin verdiği rey Ankara'da başkalarına peşkeş çekilirdi. Pazarlık konusu yapılırdı. Başbakan Erdoğan geldi, bize kimi bakan yapacağını sormuyor, bütçeyi sormuyor, projeleri sormuyor, nereye yapacağını sormuyor, onun için bize bu adam yaramaz diyorlar, savaş açıyorlar. İstedikleri kadar bizimle mücadele etsinler sermaye çevrelerine medya çevrelerine, karanlık vesayet odaklarına, ne de bugüne kadar Türkiye'nin kaynaklarını sömürmüş olan vampirlere asla danışmayacağız. Bizim danışacağımız bu millettir. Milletimizden güç alarak biz yolumuza devam edeceğiz. Bizim karşımızda duruşun en önemli nedenlerinden birisi budur"

BOSTAN KORKULUĞU

Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti: "İkinci neden nedir, bu kadro sadece emanete sahip çıkmakla kalmıyor, milletin ekmeğini büyütüyor, refahı artırıyor, Türkiye'nin gücüne güç katıyor. 2002 yılında 230 milyar dolar olan bütçesi bugün 820 milyar doların üstüne çıktı. Gökten para yağmadı, yerden petrol fışkırmadı. Yolsuzluk var diyorlar. Peki nasıl büyüme oldu. Eskiden de hükümet vardı, hazinenin bekçileri vardı, bekçilik mi yaptılar, yoksa bostan korkuluğu mu yaptılar belli değil, bostan korkuluğunu bile adam gibi yapamamışlar, bizim dönemimizde hazine doldu ve hizmet büyük yatırımlara dönüştü. Bugün Türkiye'nin her yerinde havalimanımız var. Türkiye'nin her tarafını altyapı üst yapıyla değiştirdik, değiştirmeye devam edeceğiz. En büyük şehir hastanelerinden bir tanesini de yapıyoruz. Türkiye'nin adalet saraylarını, yollarını, hastanelerini bu hükümet yapıyor, bir devletin temel binalarını bu hükümet yapıyor, yahu bu devlet yeni mi kuruldu, bizden önce devletler yok muydu, bu devletin temel yapıları, organları nerede. Hepsini yeniden yapıyoruz, okullarını yeniden yapıyoruz. Bazılarını ilk defa yapıyoruz." 'Devletin görevi denildiğini belirten Bozdağ, "peki devletin görevi de bize mi bırakmış niye önceden yapmamış" diye konuştu. Bakan Bozdağ, "Gözünü sevdiğim devlet bütün işleri bize mi bırakmış. 30 yıllık öğretmen ev almış niye 20 yıllıkken alamadın. 10 yıllıkken alamadı. Şimdi 10 yıllıklar ev alıyor neden istikrar var. AKP var. Türkiye'nin refahından rahatsız olanlar var, zenginleşme arttıkça refah yükseldikçe Türkiye'de bizim borumuzun ötme ihtimali daha da azalacaktır diyorlar. Türkiye'nin bu gidişini durdurmamız lazım deniliyor. Dış politika da yol gösteren biri haline geldi Türkiye. Bundan rahatsız olanlar içeride ve dışarıda çalışıyorlar ama başaramadılar, başaramayacaklar Allahın izniyle" şeklinde konuştu.

DIŞ ÜLKE LİDERLERİ GİBİ KONUŞMA

Türkiye'nin çevresinin yangın yeri olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti: "Bu yangınlar Türkiye'ye sıçramıyor. Sebep, Türkiye'nin kaptanı ustalar ustası Erdoğan ve Davutoğlu var. Milletin işi ustasına emanet etmesinden kaynaklanıyor. MHP ve CHP acaba iktidarda olsaydı bu yangınlar Türkiye'yi nasıl etkilerdi sizin vicdanınıza bırakıyorum. Suriye ile ilgili bir şey oluyor, Sayın Kılıçdaroğlu konuşuyor, Esad mı konuşuyor yoksa Türkiye'nin çıkarlarını düşünen ana muhalefetin lideri mi konuşuyor şaşıyorum. İsrail'den birileri konuşuyor, CHP'nin lideri konuşuyor acaba hangisi konuşuyor diye şaşırıyorum. Bizim dış politikamız millidir. Bu ülkenin menfaatleri, çıkarları doğrultusunda şekillenmektedir. Ülkenin muhalefeti, çıkarlarını daha iyi gözetme konusunda iktidarı elbette eleştirebilir ama başka ülkelerin liderlerinin diliyle konuşup Türkiye'nin hükümetini sopalamak için yarış içerisine girmez, giremez"

MUHALEFETTE AK PARTİ DÜŞMANLIĞI

Muhalefetin AK Parti düşmanlığı yaptığını anlatan Bozdağ, şöyle konuştu: "Ama bakın bizde böyle bir anamuhalefetimiz var. Ben bu açıdan CHP'ye oy vermiş bütün vatandaşlarımıza soruyorum, CHP'nin dış politikası için ortaya koyduğu argumanlar Esad'ın politikasına mı İsrail'in politikasına mı Mısır'ın politikasına mı yoksa Türkiye'nin menfaatine mi daha uygun. Allah için bir bakın. Böyle bir şey olamaz. Bizim muhalefetimiz AKP düşmanlığı öyle bir etki bırakmış ki Erdoğan, Davutoğlu gitsin de bu memleketten ne olursa olsun hale geldi. Bu adam ne yapıyor, hizmet ediyor, Türkiye'yi değiştiriyor, daha ileriye doğru taşıyor, gayret ediyor. Türkiye, İran olacak dediler olduk mu, Türkiye Malezya olacak dediler, oldu mu bu arada şeriat gelecek dediler geldi mi, içki yasaklanacak kadınların eteğine karışılacak denildi, kimsenin yaşam tarzına müdahale edildi mi? 12 yıldır biz Türkiye'yi yönetiyoruz. Tek başımıza güçlü bir iktidar olarak, kimin yaşam tarzına bugüne kadar müdahale edilmiş, bir tane Türkiye'den insanımız çıksın AKP hükümetin benim şu yaşam tarzıma müdahale etti desin, bir örnek kimse gösteremez. Hemen her yerde büyük korkuyu pompalıyorlar, bunlar şunu yapacak, bunu yapacak dediler. Laiklik elden gidiyor dediler, mahalle baskısı ortaya çıkardılar. Bu nasıl bir diktatörlük ki herkes yüzüne doğru bağırıyor da diktatörlük olsa bunların milyonda birini değil, trilyonda birini söyleyemezsiniz." Türkiye'de son algı operasyonunun Ak Saray üzerinden yapıldığını dile getiren Bakan Bozdağ, Cumhurbaşkanı sarayda oturuyormuş, kendine saray yaptırmış, şu kadar odası varmış, şu kadar masraf yapılmış, bakın bir iftiranın dillendire dillendire gerçek yerine ikame edilme çabasıdır. Tayyip Erdoğan'ı bu millet kendi kardeşlerini tanıdığı gibi tanır, sevdiği gibi sever, iftiralara kurban etmez. Boş yere kendinizi yormayın. Yeni hükümet olmuştu, mecliste milletvekili lojmanları vardı, ilk yaptığımız toplantıda Erdoğan, dedi ki lojmanda oturmak yok, boşaltıyoruz, milletvekilleri halkın arasına girecek, aynı pazarda aynı sokakta aynı parkta olacak dertleriyle bir olacak dedi, lojmanları kapattı. Saltanat derdi olan bunu yapar mı?Cumhurbaşkanı seçilene kadar Sayın Cumhurbaşkanımız nerede oturdu Keçiören'de. Oturduğu ev bir Türk vatandaşının oturduğu nitelikte bir ev. Öyle saray falan değil, 4 oda bir salon, benim evimden sizin evinizden içindeki eşyası dahil hiç farklı olmayan bir ev. 12 yıldır halkın arasında oturuyor. Bu ülkenin başbakanı bir kez olsun haber yaptılar mı, halkın adamı dediler mi bugün sövenler, sayanlar, saray iftirasını yapanlar. Başbakanlık resmi konutu var bir gün olsun oturmadı."

CHP'YE KALSAYDI MURAT'A MERSEDES NİYETİYLE BİNERDİK

Bakan Bozdağ, muhalefeti eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Ankara Havalimanı baraka gibi, yol berbat konutlar berbat. Adam gibi havalimanı yaptı, o yolu protokol yolu yaptı, kentsel dönüşüm çerçevesinde konutları inşa etti. Yabancı misafir geldiğinde bambaşka havalimanı görüyor. Bu millet için yapıldı. Bunu öven sövme korosuna katılanlardan duydunuz mu? Onlar hayırlı bir işi görmemeye duymamaya gayret ediyor. Bu zihniyet böyle bir zihniyet. Renkli televizyon geldiğinde CHP karşı çıktı, Turgut Özal döneminde. Özal, bilgisayar getireceğim deyince sokaklara çıktılar, bankalarda işsiz kalacak diye. Bir zaman Osmanlıya matbaa niye geç geldi diye laf söyleyenler, 20'inci yüzyılın Türkiye'sinde o zaman bilgisayar Türkiye'ye girecek diye karşı durdu, renkli televizyon bu kadar fakirlik varken sırası mı dediler. Eğer biz bu CHP mantığına kalsaydık, Allah sizi inandırsın 1970 model Murat'a Mercedes niyetiyle binmeye hala devam ederdik. Türkiye'de ne kadar değişim varsa bizim temsil ettiğimiz değişim anlayışıdır. Atatürk'ten sonra CHP stop etmiş durumda, çalıştıramıyorlar, milleti oraya götürmek istiyorlar, oraya gitmez, siz buraya gelin, tüm bu değişimlere onlar karşı çıktılar."

"AK SARAY'DAN HEPİMİZİN GURUR DUYMASI LAZIM"

Cumhurbaşkanlığı hizmet binasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsi malı olmadığını kaydeden Bakan Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti: "Bu milletin malı. Oraya gelenleri bu millet adına ağırlayacak, hizmet üretilecektir. Hepimizin gurur duyması lazım. Sembol eserlerden biri olmuştur. İftira kampanyası yapanlara siz 12 yıldır Türkiye'nin başbakanı ve son Ağustostan bu yana cumhurbaşkanı olan cumhurbaşkanımızı bir kez defacık olsun 5 yıldızlı otellerde yemek yerken gördünüz mü? İftar programlarına katılırken gördünüz mü, 12 yıldır beraber çalışıyoruz, iftarda çadırlarda, sokakta vatandaşın arasında, kendi evlatlarının düğünü İstanbullar nerede yapıyorsa orada yaptı Sizin düğünleriniz gibi düğün yaptı, lüks yaşantıya dair bir örnek göstersinler. İftira üzerine iftira yapıyorlar. Bu bir algı operasyonudur. Bununla Erdoğan'ı gözden düşüremezsiniz. Milletin gözünde değil, gönlündedir. Algı operasyonları yok edemez"

İDEOLOJİ OLMASA OY ALAMAZLAR

Muhalefetin bir günü sonrası diye bir hedefi olmadığını savunan Bakan Bozdağ, şöyle konuştu: "Türkiye'ye dair öngörüleri yok. Yaptıkları şey eleştirmek, doğru eleştirseler bir şey demeyeceğim çarpıtmak, iftiralarıyla siyaset üretmek, ekonomiyi biz kötü yapıyoruz. Siz nasıl iyi yapacaksınız buyurun açıklayın, Türkiye'de 11 bin dolar olar milli geliri daha yukarıya nasıl taşıyacaksınız buyurun açıklayın, istihdamı nasıl çözeceksiniz, terör meselesini nasıl çözeceksiniz buyurun açıklayın, yok yok sizin çözümünüz ne iktidara gelince görürsünüz diyorlar. Hükümet kopya çeker diyorlar. Ülkemizin hayrınaysa biz gereğini yaparız. Mimari Kılıçdaroğlu, Bahçeli deriz. Nasıl bu ülkeyi uçuracaksınız, nasıl daha ileriye götüreceksiniz. Onun için millet bunların yüzüne bakmıyor. İdeolojik siyaset olmasa CHP ve MHP oy alamaz,HDP oy olamaz. Bunlar ideolojik siyaset ile oy alıyorlar, iyi yapsalar da sabit, hiç yapmasalar da sahip berbat etseler de sabit aynı değişmiyor"

MUHALEFET AÇIĞI

Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında muhalefetin geldiğini anlatan Bozdağ, "Bütçe açığı değil, muhalefet açığı geliyor. Biz bunu kapatamıyoruz, bunların da kapatacak mecali yok. Türkiye'nin güçlü iktidarı olduğu gibi güçlü muhalefeti olmalı" diye konuştu.

Terör meselesini halletmek için hükümetlerin denemediği yol kalmadığını dile getiren Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Olağanüstü hal ilan edildi mi edildi, bitti mi terör. Özal 5 bin terörist var diyordu, hala 5 bin terörist belki daha fazla terörist var, sinekleri etkisiz hale getirmekle yetmiyor. Şehitlerimizin sayısı azaldı mı azalmadı. Türkiye bu tehditten korundu mu korunmadı, kurtulmadı. Türkiye yanlış yapıyor diyorlar, demokratik açılım diyor, terör sona ersin, silahlar sussun sonra bırakılsın barışın dili Türkiye'nin kalıcı dili olarak egemen olsun, huzur sükun Türkiye'nin her yerinde olsun. Türkiye'mizin 4 bir yanı kalkınsın, gözyaşı kan dursun, analar ağlamasın. Neresinde bölücülük var, biz bunu diyoruz, Sayın Bahçeli, Kılıçdaroğlu kalkıyor siz ülkeyi bölüyorsunuz diyor."

'Şehidimizin ruhu çözüm süreciyle incinmez' diyen Bakan Bozdağ, " Bizim şehitlerimiz terör bitsin diye şehit olmuştur. Ülkemize huzur sükun gelsin diye şehit olmuştur. Yoksa ben şehit oldum benden sonra başkası şehit olsun diye olmamıştır. Bizim uğruna şehit olduğumuz mücadeleyi kardeşlerimiz nihayetlendirdi. Kanı durdurdu terörü sona erdirdi. Bu beladan ülkemizi kurtardı diye Allah'a şükredecektir. Biz öyle inanıyoruz. Ama şimdi birileri kalkıp şehitlerimizin yakınlarını gazilerimizi istismar için yarışa giriyor. Ey Bahçeli, şehit cenazelerini miting alanına çevirme dışında bugüne kadar terör meselesinin halli için hangi projeyi ortaya koydun. Sen iktidardayken bu ülkede kıyamet koptu. Terör örgütünün ele başı yakalandı. Yargılaması devam ediyordu o süreçte örgüt durmuştur. Sen durdurmadın hangi mücadeleyi yaptın. Hangi kanunu çıkardın. Sen ne yaptın biz Ak Parti olarak geri aldık. Bu iş artıverdi. Bir tanesini söyle ben duyayım. Yaptıkları şey yok. İdam kararı çıktı Yargıtay onadı. Kesinleşti. Başbakanlıkta merhum Ecevit'in bir tarafında Bahçeli bir tarafında Mesut Yılmaz vardı. Dosyayı başbakanlıkta tutan sensin. Sonrada Erzurum'dan ip atıyor. Demek ki Ankara'dan attığı ip ta oraya kadar gitmiş. MHP'nin terörü istismar etmek dışında Türkiye'de terör konusunda yaptığı ikinci bir şey olmamıştır."

CHP VE MHP BİRLEŞİN

Çözüm sürecinin bir çözülme olmadığını işaret eden Bakan Bozdağ, "Bir birlik kardeşlik ve Türkiye'nin huzurunu sükununu her bölgede tesis etme sürecidir. MHP benim aklım yetti yeteli ülke bölündü bölünüyor lafı söylüyor. Dün komunizm geliyordu, şimdi bahseden yok. Onun için 12 Eylülden önce binlerce fidan toprağa gitti. Sonra geldiler 99 da hükümet ortağı oldular. Ortak oldunda gencin ölümüne neden sebebiyet verdiniz. Bak şimdi ne oldu ortak belediye başkan adayı gösteriyorlar. Yetmedi ortak Cumhurbaşkanı adayı gösteriyorlar. Onun için ben diyorum ki bu ortaklığı bir adım daha ileri götürün yani birleşin. İki levha, iki tane genel başkan, iki teşkilat iki tane grup zaman mekan ve para israfı. Bu israfa son verin. Tekleşin daha iyi olur. Slogan atmak kolay,siyaseti ülkenin her yerinde yapacaksın. Burada teşkilatlarınız nasıl çalışıyorsa oralarda da öyle çalışsın. Sadece belli bölgelerde siyaset yapmayı bırakıp, her yerinde yapmak olacaktır. AKP'nin ortaya koyduğu çözüm süreci Türkiye'yi büyütecek bir süreçtir. Bunu istemeyen uluslararası güçler var, içeride hainler var. İstiyorlar ki Türkiye bir 30 yıl daha terörle uğraşsın istiyorlar."

BİZİMLE HİZMET GELDİ

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 12 yıl önce AK Parti yola çıkarken Türkiye'de tarihi dönüşüm, değişim yaşanacağının, demokrasinin üzerindeki vesayetlerin kalkacağının düşünülmediğini ancak AK Parti'nin bunları gerçekleştirdiğini söyledi.

Kendilerinin de bu kervanın yolcuları olarak değişim hamlesinde yer aldıkları için gurur duyduklarını ifade eden Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Demokrasinin üzerindeki gölgeler kalktıktan sonra AK Parti Türkiye'de hizmetin adresi oldu. Bugün Türkiye'nin hangi köşesine giderseniz gidin hizmet bekleyen vatandaşlarımız AK Parti'den yana tercih kullanıyor, hizmet beklentisi olmayan ideolojik saplantılarla hareket edenler farklı tercihlerde bulunuyorlar"

Antalya'nın 5 yıl aradan sonra yeniden hizmete kavuştuğunun altını çizen Türel, geçen dönemde iki CHP'li belediye başkanlarının kavgaları nedeniyle Batı Çevre yolundaki çalışmaların gerçekleşmediğini ancak şu an çalışmaların hızla ilerlediğini kaydetti. Bazı çevreler tarafından Batı Çevre yolu çalışmaları kapsamında portakal ağaçlarının kesileceği yönünde iddialar ortaya atıldığını öne süren Türel, bu ağaçların kendisinden önceki dönemde yapılan imar planı çalışmaları nedeniyle kesileceğini ifade etti. Kendisinin çevre duyarlılığını en üst düzeyde hissederek gerçekleştirdiğini anlatan Türel, "Bizim yaptığımız hizmetleri kıskandıkça çatlıyorlar, çatlasınlar başka diyecek bir sözümüz yok" dedi.
Kendisinin bir önceki dönemde seçimi hizmet limitini aştığı için kaybettiği yönünde görüşler sunulduğunu dile getiren Türel, kendilerinin bu millet hizmet etmek için yola çıktıklarını, hizmet için var olduklarını söyledi.

Kepezlilere raylı sistem müjdesi veren Türel, havalimanından kent merkezine, Varsak'tan Sakarya Kavşağı, otogar, Akdeniz Üniversitesi ve Eğitim Araştırma Hastanesi istikametinde raylı sistem projesi hazırladıklarını söyledi. Türel, bu projeyi önce halka sunacaklarını, halk kabul ettikten sonra hayata geçireceklerini bildirdi.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, AK Parti'nin son 12 yılda Türkiye'yi geleceğe taşıyacak çok önemli adımlar attığını söyledi.

Kongrede tek aday olarak yer alan AK Parti Kepez İlçe Başkanı Yusuf İşeri, teşkilat üyelerinden gelecek yıl yapılacak seçimde çok çalışmaları çağrısında bulundu. Bakan Bozdağ konuşmaların ardından AKP'ye yeni katılanlara rozetlerini taktı. Bakan Bozdağ daha sonra Antalya Yozgatlılar Derneği'ni ziyaret etti. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.