Anasının duası Muzonun başındaymış diyorum, başka da bir şey demiyorum!
Hem de böylesine hassas bir maçta yarısı ilk defa yanyana oynayacak oyunculardan kurulu bir onbirle sahaya çıkmak bir teknik direktör mahareti değil, olsa olsa çılgınlık olurdu.
O yedek kulübesinde oturanlar onbirde oynayanlarla maç yapsalar favorim kesinlikle yedekler olurdu.
O kadar yani!
Hele de Obertan, Taylan, Scuk gibi geçen sezonun banko oyuncularından, skoru her an etkileyebilecek kramponlardan oluşan bir kadroyu yedekte tutup başka isimler ile sahaya çıkmak resmen macera aramaktı.
Şaka gibiydi!
Elinde gerekli modern kazı araçları varken elle kazı yapmak gibi bir şeydi.
Bunun için Muzaffer Bilazeri kıtlamam gerekirken sonuca bakıp da kutlamak da açıkçası gelmiyor içimden.
Gelmiyor, ne yapayım!
***
33ncü dakikada en güvendiği stoperi de kırmızı kart görüp oyundan atılınca herkese gibi ben de İşte şimdi bitti dedim.
Sakın kimse bana her halükarda Erzurum bu maçın altından kalkardı, oyuncu kadrosuna filan güveniyorduk demesin, ahkam kesmesin, fena bozuşuruz!
Takımın fark yaratan oyuncularından Emrahın sakatlığından ötürü tribünde oturması, golcü diye alınan ve geçen yılın kendi ligindeki gol kralı Pote başta olmak üzere Sunu gibi oyucuların da onbirde sahada olmaması da aslında Erzurum için handikaptı.
Katılıp katılmamakta serbestsiniz elbette.
Eğer bugün Bolu maçı her türlü olumsuzluğa karşın kazanılmışsa biraz kaleci Sehiçden, biraz da Bolunun inanılmaz şekilde kötü oluşundandır.
O yüzden de bakın buraya yazıyorum, bu Bolu küme düşme adayıdır ve Giray Bulakın da son günleridir.
Haddim olmayarak yükünü daha fazla elletmeden bu işe artık ve bir nokta koyup Güvenç Kurtar gibi filan spor yorumculuğuna kaldığı yerden devam etmesini salık veriyorum.
***
Taylan ve Obertanın oyuna girişi ile ölüyü dirilttiğini es geçiyor değilim.
İbrahim Akdağın doğru zamanda doğru yerde olmasını ve doğru yere topu göndermesini de inkar edersem Allah sorar.
Uzun zamandır Erzurumdan hiç öyle organize bir gol görmemiştim.
Ha bir de eksik kalmalarına rağmen konsantrasyonu kaybetmeyen oyuncu grubunu da kutlamadan geçersem ayıp etmiş olurum.
S.O.S veren savunmaya rağmen özellikle ikinci yarıda rakibe ceza alanı içinde boş alan bırakılmaması, net pozisyon verilmemesi on numara beş yıldızdı.
Ama dediğim gibi Erzurum bu şartlarda ancak böyle bir defa maç kazanabilirdi, herhalde o maç da ancak bu maç olurdu.
Muzo yatsın kalksın Bolu ile oynadığına sevinsin.
Ve bir kere daha diyorum.
Allah yüzüne baktı da bu maç kazanıldı.
Aksi halde Bolu değil de başka bir takım olsaydı bu şartlarda hezimet filan olurdu, teknik heyet de şu an Trabzon yolunda olurdu!
***
Hoş Erzurum galip gelmiş diye üzülmüş değiliz, o kulübe onca emek veren, gönül bağı olan insanlar var, en çok da onlar adına sevindiğimi söyleyeyim.
Önceki gün akşam bir futbol mucizesi oldu, Erzurum ilk galibiyetini alarak en azından şu an için üzerinde bir süredir dolaşan kara bulutları dağıttı.
Asıl lig şimdi başlıyor ve sanırım Keçiören deplasmanı da Erzurum takımının geleceğini belirleyecek olan bir ölçü olacak.
Gideceğini duyuyorum.
Belki Taylansız, Sehiçsiz bir Erzurumspor göreceğiz ve buna bayağı bir üzüleceğiz ama bu takımın baya baya ciddi eksikleri var ve bu eksikleri gidermek için de doksan artılardayız artık.
Taraftara dağıtılan şampiyonluk umudunun yaşaması için öncelikle ideal bir kadronun oluşulmasına, teknik ve taktik anlamda sahada adamakıllı bir plan uygulanmasına gerek vardır.
Galip gelmesine rağmen bana Erzurum takımı hiç süper lige çıkar görüntüsü vermedi de ondan.
Ne oynadığını, ne oynamaya çalıştığını anlayamadığım maçlardan biriydi.
Her şey spontaneydi.
İlla ki bir oyun planı ve kurgu olmalıdır.
Çünkü bu takım hep ne çektiyse doğaçlama oynatan teknik adamlardan çekti!