Bir iş yapıyorsunuz diyelim.
Sürekli üstünüze konuşan var tepenizde.
Ha bire şöyle olsun, böyle olsun diye..
Eskilerin deyimiyle 'beyhuzur' olursunuz herhalde.
Herhaldesi fazla.
Olmanız kesin!
Öyle bir durumda da mutlaka 'yeter artık'dersiniz değil mi?
Dersiniz, dersiniz, kesin!
***
Galiba biz bu Büyükşehir adaylığı mevzusunu yazıp çizdikçe birini çok beyhuzur ediyoruz, biraz da farkında olmadan.
O ismi anladınız galiba!
Ahmet Küçükler!
***
Empati yapmak bazen iyi de bir şey..
Empati özürlü eşe, dosta da salık veririm.
İnsanı rahatlatıyorda...
Şimdi diyorum, bütün bu olup bitenler karşısındaAhmet Küçükler'in yerinde olmak istermiydiniz?
''Hayır'' dediğinizi duyar gibi oluyorum!
***
Sanki bir daha aday edilmeyeceğini bile bile resmen başkandan sonrasına kafalar patlatıyoruz..
Ha bire aday çıkartıyoruz..
Aday için adam bitiyor, bu defa sürpriz isim diye olaya bir de gizem katıyoruz..
Alengire yatıyoruz..
Ne kadar olası şey var, bir bir öne seriyoruz..
Habire kazanın altına odun taşıyıp duruyoruz..
Oysa biliyoruz ki daha henüz Küçükler'in aday edilip edilmeyeceği belli değil..
Sade bir hariciyeci gibiyiz..
Bilmiyoruz, duymadık, görmedik!
Metin Şentürk'üz aslında hepimiz bu konuda..
Birer körüz ve adaylık mevzusu da bize karanlık..
O yüzden herhalde Küçükler'i kötü hissetmesini (belki de kötü hissettirmiyor, arkamızdan kıs kıs gülüyordur) biraz da biz sağlıyoruz..
***
O yüzden İçişleri Bakanlığı'nın Büyükşehir'deki yolsuzluk iddiaları karşısında soruşturma izni vermesinden çok, sevgili başkanı bizim bu adaylık yarenliği rahatsız ediyordur.
Bir nevi o görevinin başında işini yapmaya çalışırken, biz üstüne konuşuyoruz!
Beyhuzur noktasına da getiriyoruz bu şekilde.
O yüzden düşündüm de bu anlamda Küçükler'in yerinde olmayı hiç ama hiç istemezdim.
Biraz düşünün, işin zor bir durum olduğunu anlarsınız.
***
Ve fakat!
Seviyorum bu final cümlelerini..
Evet..
Ve fakat!
Aynı görevde ikinci dönem mutluluğu da yaşayan Küçükler'in de, kendi partisinin il başkanı da dahil çoğu kişinin niye oturduğu o koltuğa da talip olabileceği, nerelerde noksanlığı bulunduğu konusunda bir empati yapsa çok mu şey istemiş oluruz dermişim!
---
(Ha bu arada çok var dersen eğer aday,ama projeye geldi mi, o iş nanay! Evet, adaylığa soyunan beyler! Partiye gidip başvuru yapmak, para ödeyip sonra aday adayıyım diye konuşmak kolay. Biraz da Ahmet Küçükler'in yerine oturmak istediğinize göre, ondan daha iyi neleri yapacaksınız, onları bir anlatsanız diyorum.. Bu şehrin sivil toplum örgütleri filan belki bir tavır ve duruş ortaya koyamadılar, inşallah geçerli mazeretleri olabilir ama siz bari nasıl bir başkan olursunuz tane tane söyleyin de, biz de 'Vay be'. Tam istediğimiz aday tipi' diyelim!)