Yolsuzluk yapanların, Yaradan’a iman eder gibi gözüküp paraya tapanların, rüşvetçilerin, ihaleye fesat karıştıranların, ikiyüzlülerin; namuslu yaftasıyla tafra satan namussuzların, safları aldatan kurnazların ve bilumum sahtekârların foyası yakında meydana çıkacak!
Yok, hemen telaşlanmasın bu türden olanlar!.. Bazıları hakkında bilgimiz olsa da belgemiz olmadığından, duyduğumuz olsa da utanıp soramadığımızdan şimdilik rahat olsunlar; ama az kaldı bunların ipliğinin pazara çıkmasına!
Televizyonlardaki son zamanlarda tartışılan konulardan biri de kıyamet senaryosu.
Maya takvimini kaynak alarak, 21 Aralık (Cuma) 2012’yi kıyamet günü olarak düşünenler ve bu mesele üzerine kafa yoranlar iki kısma ayrılmış durumda.
Birinci kısmın durumu ve yorumu şu; o gün dünyamızın sonu gelecektir, zaten belirtiler de bunu göstermekte vs…
İkinci kısmın durumu ve yorumu da; evet, o gün önemli bir gündür, çünkü o günden sonra insanlık başka bir boyut kazanacaktır!.. Örneğin, etkisine gireceğimiz enerji alanı biz insanlardaki bazı gizli kalmış durumları açığa çıkartacaktır, bunlardan biri de zihin zıplamasıdır, yani karşımızdaki kişinin aklından geçenleri ve düşüncelerini anlayabileceğiz!.. Daha da önemlisi anılan tarihten itibaren iyiler ile kötülerin savaşı başlayacaktır!..
Bana sorarsanız birinci olarak sunduğum kesimin düşünceleri bana pek inandırıcı gelmedi, inancım gereği de o günün bilinemeyeceğidir; amma ikinci kesimin düşünceleri ve tahminlerine, hatta dileklerine bayıldım!
Düşünsenize iyilerle kötülerin savaşı başlayacak, kötü biri kendini sütten çıkmış ak kaşık olarak sunamayacak, kimse kimseyi aldatamayacak!
Harika değil mi?
Seçim konuşmalarında bir lider meydanda atıp tutuyor, bol keseden sallıyor.
“Aziz milletim, (saftirik millet) biz sizlere hizmet için varız, sizlerin hizmetkârıyız, bakın bize iftira atıyorlar, diyorlar ki falanca fener sizin için yanıyor, (ulan, nasıl meydana çıktı bu, savcıları falan değiştirmek lazım) hiç böyle bir iftira gördünüz mü siz!..
Ya da, “Sayın hakimler, iddia edildiği gibi hiçbir faili meçhullerle benim ilgim yoktur, (yahu nerden bildiler benim de bu işlerin içinde olduğumu, yoksa falanca kişi öttü mü!) ben ne yaptıysam her zaman bu aziz milletim için ve devletin bekası için yaptım…(koca ülkenin ekonamisini bizimkiler yönetiyordu, hem sanki keyfimizden yaptık!)
Ya da, “eğer o maçta şike yaptıysam ve bu da ispatlanırsa ne olayım!.. (Nah ispatlarsınız!)
Ya da, “Ayşecim, ne başka kadını, toplantımız uzadı, senin üzerine gül koklar mıyım ben!..” (Bizim hatun artık huylanmaya başladı ama öbürü de vazgeçilecek gibi değil ki birader!)
Ya da, “inan ki sen çok değerlisin, sana saygı duyduğumdan asla kaygı duyma, çok delikanlı birisin!” (Ulan hıyar, hayatımda tanıdığım en saf salak birisin, enayinin tekisin işte!)
Ve bunları istediğiniz kadar uzatabilirsiniz… Eğer 21 Aralık 2012’de kıyamet ikinci kesimin savunduğu gibi olacaksa, yani insanlık kıyam edecekse, ayağa kalkacaksa bundan güzel ne olabilir ki!
Gerçi her iki durumda da birileri yanacak!
Şakası bir yana, keşke öyle bir şey olsa!
Beyanlar yerine parantez içindeki içteki gerçekleri karşıdaki bilse ne güzel olur!
Ben sabırsızlıkla bekliyorum o günü!
Ya siz?
