Siyasette en uyuz olduğum şeylerden biridir.
Görevden alınan il veya ilçe başkanları, hemen işin şov ve artistliğini kaçar, 'İstifa ediyorum' derler ya da demek zorunda kalırlar.
Oysa herkes de bilir ki, aslında istifa edeceleri yok, görevden alınmışlardır, alınacaklardır, o yüzden öyle açıklama yapmak zorunda kalıyorlar.
***
Mesela AK Partisi'nin Aziziye başta olmak üzere 6 ilçe başkanı ve yönetimleri.
Bugün basına, yerlerine taze kan geleceği gerekçesiyle istifa ettikleri açıklandı.
Bütün haber siteleri, görevden alınmaları istifa olarak lanse etti.
Oysa hepimiz de biliyoruz ki kimsenin kendiliğinden istifa-mistifa ettiği yok.
Genel Merkez öyle buyurmuş, o yüzden o görevlerden ayrılınıyor.
Böyle yapılarak hem partinin genel demokratik yapısı korunmuş oluyor ve hem de o il, ilçe başkanı veya yönetimlerin kamuoyunda itibar kaybının önüne geçiliyor.
Bildik, klasik numara!
Belki siyaseten doğru bir yol ama bana da sorarsanız nezakete ve demokratik teamüllere hiç de uygun olmayan bir durum bu.
***
Aslında istifa etmeyecek biri de varsa, bana göre o Aziziye İlçe Başkanı Ahmet Gül ve yönetimidir.
30 Mart'ta yapılan seçimde Erzurum genelinde en fazla partinin oy çıkardığı ilçe, işte o Aziziye'dir.
Büyükşehir'de dahi yüzde 60 oy alınırken Aziziye teşkilatı, aldığı yüzde 66.32'lik oy oranıyla Erzurum'da birinci sırada bir teşkilat.
Düşünebiliyor musunuz, istifa etmek zorunda bırakılan ilçe başkanı ve yönetimi, bütün ilçeler içinde en fazla oy çıkartan başkan ve yönetim.
Burada mesele, Aziziye Belediye Başkanı Cevdet Orhan'ın mevcut ilçe başkanı ve yönetime sıcak bakmamasıdır.
Yeni çiçeği burnundaki Belediye Başkanının mevcut ilçe başkanı ve yönetim ile birlikte çalışmak istememesi kadar da elbette ki doğal bir şey de yok.
Kendisine yakın bir başkan ve yönetim ile çalışması son derece doğaldır da.
Ama işte öyle sunulmuyor, şık olmayanı da o.
Zaten meseleye öyle bakılsa, daha mesele filan da kalmayacak.
***
BDP'ye giden güney ilçelerini anlarım.
Aziziye ve akabinde Olur'u işte anlayamıyorum.
Çat'ı CHP'ye, Horasan'ı da SP'ye kaptıran AK Partisi, bu ilçe başkan ve yönetimleri için bir yaptırım uygulamadı ama.
Niyedir, nicedir, enterasan bir mevzu elbet.
Bence istifa edeceklerse öncelikle bu iki ilçe başkanı ve yönetimleri istifa etmeliydi.
Öyle değil mi?
Bey bey, bırak bu işleri, Devlet Su İşleri!