Çok iyi hatırlıyorum. Geçmişte ANAP ve DYP döneminde il başkanlıkları için kıyasıya yarışlar olurdu. Çok adaylı il kongreleri renkli ve de çekişmeli geçer, il başkanlığı koltuğu için inanılmaz kulisler yapılır, şeytani taktikler uygulanırdı. Ama gün geldi, Türkiye'de siyaset başdöndürücü bir gelişime uğradı, il başkanlığı için kavgaların yapıldığı bu partilere bir üye bile bulunamaz hale gelindi. O yüzdendir ki her iki partide de isteyen herkesin il başkanı olabileceği ortamlar oluştu, 'metazori'atamalar yapılır oldu. Kaldı ki bugün zaten ANAP diye bir parti de kalmadı, DYP de isim değiştirdi, DP adını aldı, bir yerde o da tarih oldu! Şaka yapmıyorum. Samimi söylemek gerekirse ben de sizin bildiğinizi zannetmiyorum! Sanıyorum o DP'nin Erzurum İl Başkanı da şu anda yine Hikmet Uç. Belki de o da çoktan gitmiş, yerine başka birisi gelmiştir, öyle olmuş olsa da inanın haberim yoktur!
***
Bunu şunun için anlattım. Dün o muktedir iki partide böylesine bir değişim olmuşken, aynı şeyi Özel İdare Genel Sekreterliği için de söylemek mümkün. Daha düne kadar Selami Altınok Aksaray'a Vali olunca çoğu kişinin ağzının suyunun aktığı Özel İdare Genel Sekreterliği için büyük kulisler sonrasında Adnan Yazıcı isminde karar kılınmıştı! Milletvekillerini bırakın, Efgan Ala'nın bile bu iş için kafa yorduğu söyleniyordu! Ama Antalya'ya giden Vali Sebahattin Öztürk'ün de desteği sayesinde o göreve gelen o Adnan Yazıcı'nın hevesi kursağında kaldı! Bir yılını bu görevde durduran Yazıcı'nın bir 1 yıl daha durması zor görünüyor! Zira o Özel İdare yeni yasa gereği Belediyelere devrediliyor ve dolayısıyla da Adnan Yazıcı da Büyükşehir Başkanının emrinin altına girecek, sıradan bir memur olacak! Anayasa Mahkemesi eğer yasayı onaylarsa (ki onaylayacağına kesin gözü ile bakılıyor!) Adnan Yazıcı'nın o oturduğu koltuk da tarihin karanlık sayfalarında kaybolmaya yüz tutmuş olacak!
***
Ziyaretine gittiğim Adnan Yazıcı'ya,neler hissettiğini sordum. 'Gerçekten kendi adıma bir üzüntü duyuyor değilim. Eğer şehrin gelişmesine katkı sağlayacaksa, elbette ki benim koltuk gelmiş, gitmiş hiç önemli değil, olsun' dedi. 2011 Kış Oyunlarını almak üzere gittikleri Torino'da buna karar verdiğini söyleyen Yazıcı, 'Orada bizzat uygulamaya şahit olmuştum. Bir şehirde bir horoz olur! Çok horoz olursa problem çıkar. Uzlaşma kültürünün zayıf olduğu bizim gibi toplumlarda elbette ki Özel İdarelerin Belediyelere devri gerekli ve de önemli. Kaldıki işbaşına gelecek olan yönetimin de seçimle gelecek olması, vatandaşın elini de güçlendirecektir ki bu tam demokrasinin uygulandığı anlamına gelir. O açıdan prensip olarak o birleşmeye taraftarım' diye konuştu.
***
Yetkileri bir hayli genişleyecek ve eli daha da güçlenecek Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanının yeni dönemde kim olacağını bilmiyoruz ama bildiğimiz 'astığım astık, kestiğim kestik' bir başkanın işbaşında olacağı! Ne varki ben bir kanaatimi belirteyim bu vesileyle. Yukarıdaki yazıda da sözünü ettiğim Anayasa Mahkemesinin kararı hakkında,TBMM'den geçen yasayı her ne kadar çoğu kişi geldiği gibi onaylayıp geri göndereceğini söylüyor olsa da şahsım böyle düşünemiyorum nedense! Benim de içimden bir ses, Anayasa Mahkemesinin bu kararı reddedeceğini söylüyor! Hoş bildiğim bir şey olduğundan filan değil, tamamen böyle hissediyor olduğumdan. Bu düşüncemi dün Adnan Yazıcı'ya da aktardım ve herşeye rağmen yanılabileceğimi sandığını söylemekle yetindi!