Bir kavatımız eksikti!

Dün gazetelerin hemen hepsinde vardı. İki İngiliz seyyah gazeteci, bisikletle çıktıkları dünya turunda, uğradıkları Erzurum’da, başlarından geçen “talihsiz” olayı, çalıştıklar

Buna göre, Erzurum’da İbrahim adlı bir genelev patronu, bisikletli bu İngiliz gazetecilere silah çekip, tehdit etmiş.

Erzurum’da kimse umursamadı, hatta bir yetkili çıkıp, “kimmiş bu İbrahim adlı genelev patronu?”diye sormadı, ama dün dünya genelinde Erzurum’un adı, bu çirkin olayla anıldı.

Oysa aynı Erzurum, kadim bir kent olmasının yanısıra, 2011 yılında yaptığı kış oyunları nedeniyle pek çok ülkede isminden saygın biçimde söz ettirmeyi başarmıştı. Aradan bir yıl geçmişti ki, aynı Erzurum adı, bu kez de, yabancı gazetecilere silah çekip tehdit eden şehir olarak anıldı.

Bu, kelime tam anlamıyla şu demektir: Zırzobun biri çıkıp bir çuval indirici berbat etti.

Baksanıza yetkililerden hala bir açıklama gelmedi; şu halde bilen veya tanıyan biri varsa çıkıp açıklasın: Kim bu İbrahim adlı silahlı kadın tüccarı?

Biz şehrimizin tarihiyle, derin kültürümüzle, İpek Yolu üzerinde olmamızla,muhteşem kar kalitemizle, dünyanın en uzun pistlerimizle, konaklama tesislerimizle, başarıyla yaptığımız uluslararası yarışmalarla övünüp dururken; serserinin biri çıkıyor, kaşıkla topladığımız tüm bu nimeti bir kalemde vurup deviriyor.

Tıpkı seksenli yıllarda olduğu gibi…

Seksenli yıllarda ne olmuştu diye merak edenler için kısaca hatırlatalım. Çünkü iki olay arasında, Erzurum’a verdiği zarar bakımından ciddi bir benzerlik var.

Şu olmuştu:

İsmi lazım değil bir otelde, Erzurum’a belgesel çekimi için gelen iki İsviçreli (kadın-erkek) televizyonculara evlilik cüzdanı sorulmuştu. Bununla da yetinilmeyip, aklıevvel bir polisin kararıyla, kadın gazeteci hastaneye kızlık muayenesine sevk edilmişti!

Otelin ve görevlilerin başına gelenler umurumuzda olmamıştı ama o yakışıksız olayın faturası Erzurum’a pahalıya malolmuştu: Dünya çapındaki turizm acenteleri uzun yıllar Erzurum’u tur listesinde göstermediler, hatta “gidilmesi sakıncalı il”olarak ilan ettiler.

Eğer doğruysa, şimdi de hem de hiç sırası değilken yeniden dünya medyasına konu olduk: Erzurum’da bir genelevde gazetecilere silah çekildi, tehdit edildi.

Aradan çeyrek asrı aşan bir zaman geçmesine karşın, nasıl ki Türkiye hala “Gece Yarısı Ekspresi” filminin yaptığı o can yakıcı tahribattan kurtulabilmiş değilse, Erzurum da, bu haberin doğurduğu enkaz altında çırpınıp duracak.

Ha derseniz ki, canı cehenneme turizmin, canı cehenneme Avrupa’nın…

Mesele yok!

Fakat diyorsanız ki, “Turizm Erzurum için çok önemlidir. Öyle ki,  bu şehrin kalkınmasında, başak sektörlerden biri de turizmdir”o halde, bu tür haberlere magazin haberi muamelesi yapamazsınız.

İngiliz gazeteciler yazdıkları haberde Erzurum’u karalayan o habere dair ayrıntı vermiyorlar, hatta bir ufak kıvırarak, “…esasında biz gittiğimiz o yerin bir genelev olduğunu bilmiyorduk”da diyorlar. Lakin bu kadarı dahi Erzurum’un isminin üzerine leke sürülmesine yetiyor da artıyor bile…

Zannediyorum ki Erzurum polisinin elinde, bu şehrin pezevenklerinin ve genelev patronlarının ayrıntılı bir listesi vardır. Polis isterse anında İbrahim adlı bir genelev patronu olup olmadığını bulup çıkarır ve İngiliz gazetecilerin iddialarının doğru olup olmadığını ispatlar.

Gerçi artık bunun hiçbir önemi yoktur ama yine de hiç olmazsa Erzurum kamuoyu olayın doğru olup olmadığını öğrenir.

Adamlar bize karşı zaten ön yargılı. Bu türden haberler yalan olsa dahi, onların peşin hükümlerini büsbütün pekiştiriyor.

“İbrahim”adlı kavat kimdir bilmiyoruz ama bildiğimiz şu ki, bu şehre bir kuruşluk faydası olmayan o kavat, yaptığı bu eylemle Erzurum’a bir ömür boyu temizlenmeyecek bir leke sürdü.

Gerçekten bütün yollar Roma’ya mı çıkıyordur bilemem ama gördüğüm kadarıyla, Erzurum’da turizmin olmaması için birileri elinden geleni ardına koymuyor. Turizme “haram” diyenler ise, bu olup bitenleri sütre arkasından kıs kıs gülerek izliyordur. Belki de diyorlardır ki: Oh olsun bakın biz size turizm haramdır, diyorduk da kimseye inandıramıyorduk. Alın size turizm.”

Adam haklı(!)

Kaderin şu garip cilvesine bakar mısınız, kavatın biri ile suyu üfleyerek içenler aynı kavşakta buluştular: Her ikisi de Erzurum’u batırmak için çalışıyorlar.

Sayın Vali, sayın otel sahipleri siz o kadar çırpınıp durun ki, baksanıza suyu üfleyerek içen bir meczupla bir kavat kadar etkili olamıyorsunuz.

Erzurum Valiliği bir dizi yazılı eser bastırmış. İngilizce, Rusça ve Arapça basılan bu eserlerde Erzurum’un kış turizminde nasıl çok değerli bir yer olduğu anlatılıyor. Sağolsun Vali Sebahattin Öztürk o kitap setinden bize de lütfedip göndermiş. Esasında bu kitaplarla ilgili başlı başına bir yazı yazmayı düşünüyordum ki, bu meşum olay uç verdi. O yazıyı şimdilik erteledim. Kitaplar gerçekten çok güzel. Fakat gördüm ki, çok önemli bir eksiği var. O da şudur:

O kitapların birinde yazmalıydı ki, şehrimize gelen turistlere özellikle de gazetecilere silah çekip tehdit etmek yasaktır!

Böyle diyorum ama aslında Vali Bey de haklı nerden bilecekti ki, bir şehir kendi bindiği dalı kesmek için seferberlik ilan ettiğini!

Bu sebeple siz siz olun kavatlara peçete muamelesi yapmayın. Bakın görün işte tek bir kavat bile bu şehri nasıl örseliyor!

Yabancı lisanım yok; o sebeple bilmiyorum. Acaba Erzurum’un turizmini tanıtan ve tam üç ayrı dilde basılan o kitaplarda şehrin kavatlarına dair bir başlık var mı!?

Yoksa eğer öyle bir başlık olmasının bir ihtiyaç olduğu bu son olayla ortaya çıkmıştır!

Sayın Valim; boşuna yormayın kendinizi. Bu şehirde suyu üfleyerek içenler ile yabancı gazetecilere silah çeken kavatlar ittifak yaptığı sürece, siz alleme de olsanız Erzurum’u dünya ölçeğinde bir kış turizmi merkezi yapamazsınız!

Peki bu tesisler ne olacak diye sorduğunuzu duyuyor gibi oluyorum. Söyleyeyim efendim; o tesisler boş kalmaz, görün bakın ya sığır ahırları olur ya da falanca beylerin depoları…

Merak buyurmayınız, tabiat boşluk kaldırmaz!

Olmadı, İbrahim’e verilir. Nasılsa o kime silah çekeceğini biliyor! 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.