Sanatçı nazlı olur, hatta sanatçı hırçın da olur... Sanatçı dediğin, çizgi üstü insandır.
Bostanda yetişmiyor çünkü...
Bir toplumun kalitesi, sanatçısı ve sanatkârına verdiği değerle mütenasiptir.
Kıymetlerini biliyoruz mu, bilmiyoruz mu bahsi diğer; lâkin...
Çok şükür ki Erzurum, sanatçı ve sanatkâr açısından zengin bir şehirdir.
"Kâbe
Arab'ın olsun, Çankaya bize yeter" diyen şair de bu toprakların
evladıdır, "Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler" diyen mütefekkir
de...
Şairlerimiz ve sanatçılarımız olmasaydı, kim söyleyecekti bize "yazın yağar kar başıma"dizelerini?
Ya da "haydi gel Erzurum'a gel" diyecekti?
Nurullah Akçayır bizimdir, hem de öz be öz canımızdır.
Çünkü bu toprakların ozanıdır...
Büyükşehir Belediyesi, o kadar doğru bi şey yaptı ki, geçtiğimiz hafta Nurullah Akçayır'ı sevenleriyle buluşturdu.
O da coştukça coştu... Mızrap mızrap olalı hiç bu kadar içli dokunmamıştı tellere...
Kim akıl etmişse etmiş; ama ne de iyi etmiş...
Zira, hayli zaman olmuştu; Nurullah'ı bir halk konserinde dinlememiş olalı...
Nurullah bizim, bizden biri...
Fakat bi eksik var bu işte...
Tamam; Nurullah bizim de ya İbrahim Erkal?
Kim İbrahim Erkal, kim?
O da bu kavruk toprakların yanık sesli hem de en içli bir ozanı değil mi?
O değil miydi bütün Türkiye'ye Palandöken'i tanıtan, sevdiren...
O değil miydi "canısı" diyerek bütün mahzun sevdalara tercüman olan...
Sayın Sekmen...
Biliyorum
üzerime vazife değil; hatta Allah şahit ki İbrahim'in de hiç bir talebi
yok. Ama susarsam kendime olan inancımı yitirmiş olurum.
Sayın Sekmen, Nurullah gibi İbrahim de bizim...
İbrahim
kaç zamandır bu şehre (daha doğrusu vaktiyle bu şehri yöneten kişilere)
küskün. Her ne kadar günlük hayatının yüzde yüzünü bu şehir işgal
ediyor olsa da İbrahim bize kırgın. Bilen bilir de bilmeyenler için
söyleyelim: O yüreği mahzun bir şair...
Sayın Sekmen...
Siz ezber bozan bir belediye başkanısınız...
Gelin bir ezber daha bozun ve İbrahim'i canından daha aziz bellediği memleketine törenle davet edin...
Bu sizin şanınıza şan katar; İbrahim zaten İbrahim...
Sayın Sekmen... Dertliyiz, hem de müştekiyiz.
Nasıl
olmayalım ki, bu şehir on yıl boyunca, "Abi Ziya Paşa nerede görevli?"
diye soran bir belediye başkanı tarafından yönetildi. Takdir edersiniz
ki, o yönetimin sanata ve sanatçıya dair bir kaygısı olmazdı.
Siz farklısınız...
Sanata ve sanatçıya kıymet veriyorsunuz. Sayın Sekmen, kim ne anlatmış olursa olsun hepsini unutun...
İbrahim Erkal da tıpkı Nurullah gibi bizim ve O da tıpkı Nurullah gibi çok değerli...
İnanıyorum ki sen bunu biliyorsun zaten...
Belki de davet bile etmişsindir.
Düşünün ki 12 Mart'ta sahnede İbrahim; ne güzel olurdu değil mi?
Mehmet Çalmaşur gibi çok büyük bir usta artık Mehmet Sekmen'in sanat danışmanı...
Bu bile başlı başına ayakta alkışlanacak bir durumdur.
O Mehmet Çalmaşur ki, bu şehrin cemazülevvelini bilen hakiki bir sanatkârdır.
Mehmet
Sekmen O'nu dinlerse eğer, hiç şüpheniz olmasın ki en yakın zamanda
İbrahim Erkal,yıllar yılıdır küstürüldüğü memleketiyle hasret giderir.
Bütün sanatçılarımız kıymetlidir, ama herkes de İbrahim Erkal değildir.
Çünkü O, Sümmani varisidir ve o damarın en hakiki bir ozanıdır.
Haydi artık bu küskünlük bitsin...
Özledik be canısı...