Trabzon`da doğal bal üreticisinden çeşitli yerlerde tanıtımı yapılan seri üretim ballara tepki geldi.
Erzurum Ajans-Trabzon`da doğal bal üreticisinden çeşitli yerlerde tanıtımı yapılan
seri üretim ballara tepki geldi. Trabzon`un Şalpazarı ilçesinde yaşayan
emekli din görevlisi 53 yaşındaki Ahmet Kıran, "Ülkemizde bal konusunda
doğru olmayan tanıtımlar mevcut" diye konuştu.
30 yıldır arıcılıkla
ilgilendiğini söyleyen Kıran, çalıştığı dönemde hobi olarak başladığı bu
işe emekli olduktan sonra ciddi anlamda yapmaya başladığını ifade etti.
Trabzon Arıcılar Birliği`nin de üyesi olduğunu dile getiren Kıran,
Hacettepe Üniversitesi`nde yaptırdığı analiz sonucu, Erzurum Pasinler
Bölgesi`nde yetiştirdiği balların değerleriyle bölgemizin en meşhur
olarak bilinen balın değerlerinin aynı ve hatta üstün niteliklere sahip
olduğunu da öne sürdü. Yaptırdığı analiz sonucunun belgesini de gösteren
Kıran, "Özellikle son zamanlarda yazılı ve görsel basında yapılan
reklamların ve tanıtımların halkımızı yanıltmaya yönelik olduğuna
inanıyorum. Buna bir tepki olarak doğal bal üreten arıcılarımızın bu
tanıtımların gölgesinde kaldığını düşünmekteyim" dedi.
Konuyla ilgili
teknik bilgi veren Kıran, "Arıcılık ve bal üretimi herkesin kolayca
yapabileceği bir iş değildir. Sorumluluğu çok olan bir meslektir.
Ülkemizde tüketilen balların yüzde 95’i şeker ve glikoz kaynaklıdır.
Yüzde 5’e yakını doğal baldır. Doğal ürettiğimiz ballar ülkemiz
ihtiyacına ancak bir ay yeter. Diğer 11 ay tüketilen ballar şeker ve
glikozdur. Tanıtımlarda ifade edildiği gibi milyonlarca bal çiçeği
yoktur. En yoğun bal bölgesinde yirmi çeşit ancak mevcuttur. Yüksek
rakımlı tepelerde bal çiçeği olsa dahi yeterli sıcaklık olmadığından
çiçek terleme yapamaz ve bal da salgılayamaz" ifadelerini kullandı.
Karadeniz`deki
arıcıların Erzurum ve Bayburt illerine gezici arıcı olarak gittiklerini
belirten Kıran, "Karadeniz Bölgesi’nde kumar ve kestane balıyla
birlikte bazı yaylalarda çiçek balı da mevcuttur ancak Karadeniz
Bölgesi’nin yoğun çiçeğine rağmen bal salgılayan çiçek sayısı çok azdır.
Özellikle bölgemizin yağışlı olmasından dolayı kumar ve kestane balı
çok az olmaktadır. 2 senedir kestane balı hiç olmamıştır. Ancak piyasada
kestane balları mevcuttur, kaynağının araştırılması gerektiğini
düşünüyorum. Karadeniz arıcıları olarak, Erzurum ve Bayburt bölgelerine
gezginci arıcı olarak gitmekteyiz. Erzurum’da özellikle Pasinler
Bölgesi’nde flora zenginliğinin mükemmel olmasından dolayı ürettiğimiz
bal değerleri bölgemizin en meşhur olarak bilinen balının değerleriyle
aynı ve hatta üstün niteliklere de sahiptir. Bunu 2010 ve 2011
yıllarında Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde
yaptırdığım analiz sonuçlarından anlayabiliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Arı
sütü, arının yoğun olarak bal aldığı dönemde üretilmelidir" diyen
Kıran, "Bu da takriben 45–50 gün gibi zaman zarfında olur. Onun dışında
yapılan ve şekerlemeyle yapılan arı sütleri şeker balı gibi değersizdir.
Son zamanlarda arı ürünü olarak ‘birçok hastalığa şifadır’ diye
söylenen Propolis de yine arının yoğun bal aldığı dönemde yapılırsa
kaliteli olur. İlkbahar ve Güz döneminde alınan propolisler, ilaçlamadan
dolayı zarar görmektedir, bu yüzden de kullanımı uygun değildir. Bizim
tepkimiz doğal bal üretenlerin sesinin duyulmamasıdır. Bal olayı yazılı
ve görsel basında yer aldığı gibi değildir" şeklinde konuştu.