CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın kendisini mahkeme vereceği yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, "Beni mahkemeye verecekmiş suçlamaları yaptım diye.
Erzurumajans-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Sivas Sanayici ve
İşadamları Derneği'nin düzenlediği toplantıya katıldı. Toplantıda
gündeme ilişkin açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu, CHP'nin çözüm sürecine
destek vermemesi nedeniyle eleştirilmesine yanıt vererek, "Bilen var mı
süreci, nasıl olduğunu bilen var mı. Bize yarım sayfalık bir metin
vermedi. Bu ülkede barışın olmasını hepimiz isteriz. Bu toprakların
mayasında insan sevgisi var. Mevlana'ya bakın Yunus'a bakın bütün
bunları görürsünüz. Elbette ki barış ve huzurdan yanayız. Ama biz kimse
kusura bakmasın terör örgütünün liderinin muhatabının Türkiye
cumhuriyeti başbakanı olmasını istemeyiz. Bunun açıkça da söyleriz. Bunu
söylediğimiz zaman 'siz barışa karşı mısınız' deniyor. Hayır biz barışı
en çok savunan bir partiyiz" dedi.
Muhalefetin görevinin siyasal
iktidarı uyarmak olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Süreçten büyük
endişeler büyük kaygılar duyuyoruz. 76 milyon insan Abdullah Öcalan'ın
ağzına bakamaz. 76 milyon insan Kandil'deki açıklamalardan süreci
öğrenemez. Demokrasimize yakışmıyor. Umuyoruz her şeye karşın barış
olsun" diye konuştu.
Hükümetin Suriye konusundaki politikalarını
da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bütün komşularımızla biz barış içinde olmak
zorunayız. Suriye'nin iç işine Türkiye girmemeli. Şöyle bir devlet
düşünün. Dünyadaki radikal unsurları Türkiye'ye getiriyorsunuz. Bir kamp
kuruyorsunuz. Kampta silahlı eğitim veriyorsunuz. Cebine para eline
silah veriyorsunuz. Gönderiyorsun Suriye'ye 'git orada kardeşlerini
öldür' diye. Cumhuriyet tarihinde böyle bir olay hiçbir iktidar
döneminde olmamıştır. Suriye iç işine niye karışıyoruz bir Allahın kulu
çıkıp açıklasın. Ben defalarca sordum şu yanıtı verdiler 'Suriye'de
demokrasi yok' Sizin işbirliği yaptığınız Suudi Arabistan'da mı Katar'da
mı var. Demokrasinin bütün ülkelerde olmasını biz de arzu ederiz ama
zorla bir ülkeye demokrasi ihraç edilmemiştir. Burnumuzun dibinde Irak'a
bakın. 1.5 milyon Müslüman öldürüldü binlerce Müslüman kadına tecavüz
edildi. Sormayayım mı ben kardeşim Suriye'de kan gövdeyi götürüyor eline
silahı veren sensin, peki 1.5 milyon Irak'ta öldürüldüğü zaman,
binlerce kadına tecavüz edildiği zaman sesin niye çıkmıyordu" şeklinde
konuştu.
Kılıçdaroğlu, Reyhanlı'daki patlamalara da değinerek, şunları söyledi:
"Hedef
olarak Suriye yönetimini gösterdiler. Olabilir. Ellerinde veri varsa
elbette olur. Suriye yönetimi bir açıklama yaptı dedi ki 'Buyurun gelin
beraber soruşturalım. Kim patlattıysa hesabını soralım' Beraber
soruşturalım kim yapmışsa. Eğer Suriye yönetimi yapmışsa belgeleri tak
tak önüne koyalım. Hesabını soralım. O zaman ana muhalefet partisi genel
başkanı olara sonuna kadar hükümetin arkasında oluruz. Ne olduğu belli
değil 51 kişi hayatını kaybetti kimi sorumlu tutacağız. Ben şimdi
olaydan Reyhanlı'daki manavı, Samsun'daki boyacıyı mı sorumlu tutacağım.
Dünyanın her tarafında sorumlusu bu tür olaylarda hükümet gösterilir.
Çünkü ülkeyi yönetenler onlar. Yöneten onlarsa bizim de sorma hakkımız
var."
Kemal Kılıçdaroğlu, Uludere'de 34 kişi hayatını kaybettiği olaya da değinerek şunları söyledi:
"'Olayı
soruşturalım' dendi. Meclis araştırma komisyonu kuruldu olayın üstü
kapatıldı. Biz bunun hesabını sormayacak mıyız? O insanlar izim
insanımız değil mi. Eğer siz bir olayı kapatırsanız iktidar olarak
halkın nezdinde itibar kaybedersiniz."
Başbakan Erdoğan'ın
kendisin mahkeme vereceği yönündeki açıklamalarını da hatırlatan
Kılıçdaroğlu, "Beni mahkemeye vereceklermiş bu suçlamaları yaptım diye.
Çok mutlu oldum aslında. Neden biliyor musunuz. Bir olayı belki bu
vesile ile aydınlığa çıkaracağız. Mahkemeye dilekçe vereceğiz. 34
kişinin öldürülmesi talimatını kim verdi. Onun faillerinin mahkemeye
getirilmesini isteyeceğiz ve o emri verenin belgesinin isteyeceğiz.
Çünkü şöyle bir açıklama yaptı Genel Kurmay Başkanlığı. Dedi ki 'Biz
orduyuz. Hükümete bağlıyız. Hükümet talimat verir biz gereğini yaparız'
Orduya talimatı kim verdi. O uçaklar nasıl kalktı, gitti, bombaladı. Bu
davanın en büyük sonucu bir karanlık olay aydınlığa çıkacak" şeklinde
konuştu.