Atasözü, deyim, tekerleme ve özlü sözler,hayatımızda önemli yer tutar..
Kültürel zenginliklerimizdendir herşeyden önce..
Özellikle ağzı laf yapan ağabeylerimiz vardır,onları söylerken çoğu kez anlatmak istediklerine 'cuk' oturur!
Tam yerine de denk getirirler..
Renklendirirler de aynı zamanda sohbetleri..
***
Zinnur Tiryaki, Zekiye Çomaklı, Murat Balkuş, Ayhan Buzlak, Faruk Terzioğlu, Erdal Güzel, Recai Uzunlar, Selami Bastem, Mahmut Uykusuz, Lütfü Koç,Ayhan Kara, Selami Didin, Öztürk Akkök, Emrullah Önalan, Selahattin Öğdüm, Durali Gökkaya, İsmail Çakır, Lütfü Yıldız, bu konuda sohbetlerinde o zenginliği yaşatan, daha ismini yazamayacağım dostlardan bazılarıdır..
***
Ama özellikle eski Belediye Başkanlarımızdan Necati Güllülü vardır ki, bu konuda en önlerdedir!
1984-1989 yılları arasında Belediye Başkanlığı yaptığı zaman sahada çalışan bir basın emekçisi olarak süslü cümleleriyle dikkatimi çekmiş, bende o anlamda da 'iz bırakan' bir isimdir.
Bayılırdım nüktelerine, cümle içinde kullandığı özlü sözlerine..
Allah daha uzun ömürler versin, onun haberini yazarken hep daktilonun başına her daim keyifle geçmişimdir..
***
Konum elbette ki ne Necati ağabey, ne de adasözleri veya özlü sözlerdir.
O özlü sözlerden birisine tam da isabet buyuran bugünki siyasi hava..
Dün vefat eden annesi Saadet Atalay'ın taziyesi için gittiğim Celal Atalay'ın evinden çıkarken Milli Eğitim eski Müdürlerimizden Fevzi Budak telefonla aradı beni..
Hoş,beşten sonra, bir süredir Ankara'da bulunan Fevzi bey, benden belediye başkan adaylıkları ile ilgili son gelişmelerin ne olduğunu sordu.
''Erzurum'da ne var ne yok'' diyordu..
O'nun her partiden dostları olduğunu bildiğimden ben de doğal olarak, 'Ağabey biz de senden bekliyoruz o tür haberleri. Sen daha çok Ankara'dasın ve siyasetle içiçesin. Biz de senden bekliyoruz Erzurum ile ilgili ne gelişmeler var'' dedim.
Görüşme sonrasında anladım ki Fevzi bey bizden,biz de ondan 'yeni bir şey'ler bekliyoruz.
O bizi varsa bir bilgi haberdar etsin isterken,aksine o bizden elimizde ne bilgi varsa iletelim istiyor.
İşte başlığa da tam bu durumu özetleyen o özlü sözü attım
Ben umaram bacımdan, bacım ölür acından!
***
Bir kere daha diyorum.
Erzurum'da herkesin bildiği diğerinden bildiğinden ne bir kelime fazla ne de eksik!
Murat Kılıç dahi adaylık konusunda ne kadar şey biliyorsa, emin ol ki 'Süslü Hanifi' de o kadar biliyor!
O yüzdendir ki daha bir süre daha 'Ben umaram bacımdan, bacım ölür acından' durumundayız!
Ön seçimden birinci çıkanın 7'nci sıraya bile konulmadığı, 26'ncı sırada çıkanın liste bir ve akabinde Bakan yapıldığı bir parti ise de hele de mevzu bahis olan!
Hoş biliyorsunuzdur da, ben yine de hatırlatayım istedim!
---