''Ben olsam Halk Eğitim binasını yıkmazdım!''.

Böyle diyordu Mehmet Sekmen, dün kendisini EGC olarak tebrik ziyaretine gittiğimizde.

Bir çoğumuzun bir şekilde anısının olduğu Havuzbaşı'ndaki tarihi Halk Eğitim Merkezi'nin yıkılıp yerine betondan bir kent meydanı ve altına da oto park yapılması fikri, daha proje düşüncesindeyken yanlış oğlu yanlıştı.

Duyarlı Erzurumlu her yurttaş, daha proje hazırlığı içerisinde iken dahi 'O bina yıkılmasın. Bir şekilde yaşasın' dedi ama bunu maalesef dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler'e dinletememişti.

Bir çok konuda olduğu gibi o konuda da 'la' diyen 'lo' demeyen biri ile karşı karşıya kalınmıştı.

Ve trilyonlara varan bu proje düşüncesi bir şekilde hayatiyete geçti, kepçe ile yılların Halk Eğitim Merkezi yerle bir olmuştu.

Yıklılan sadece bir eski bina değil, aynı zamanda da acı, tatlı hatıralardı.

***

Bugün üzerinde halen daha müteahhit firmanın çalıştığı ama nasıl bir şey çıkacağı herkeslerin merak konusu olan Halk Eğitim Merkezi'nin yeri konusunda belli ki çiçeği burnundaki Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de 'bizim' gibi düşünüyor.

Dün,öğleden sonra Kadir Sabuncuoğlu başkanlığındaki Erzurum Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyeleri olarak ziyaretine gittiğimizde, Sekmen de Halk Eğitim Merkezi binası konusunda bizimle aynı fikre sahip olduğunu söyledi.

Açıkçası, 'Ben olsam o binayı yıkmazdım' derken, ne yalan söyleyeyim, ben böyle konuşmasına şaşırmadım.

Zira sanıyorum tarihi kimliği kadar tarihi hafızası ile de haklı bir yere sahip olan bu şehirde Küçükler'in dışında kimse o binanın yıkılmasına, hele de o alanın altına oto park yapma fikrinde olmazdı.

Hele Sekmen'in,'Herşeyden önce proje yanlış' derken, alttaki oto parkın yükseklik mesafesinin 2 metre 40 santim olmasına şaşırması ve buna tepki göstermesi,doğru oğlu doğruydu.

Biz oto parkın giriş ve çıkış yerlerinin yanlışlığını savunurken Sekmen'in bir de oto parkın projedeki yükseklik değerlendirmesi ile, bizim aslında bilmediğimiz başka bir fahiş hata ile karşı karşıya olduğumuzu da öğrenmiş olduk.

Bu arada,hem buradaki düzenlemenin hem de eski Numune Hastanesi'nin olduğu alanda oto park projesine de karşı olduğunu söyleyen ve bu anlamda bazı değişikliklere gidileceğini ifade eden Sekmen'in, Küçükler'in bazı pprojelerinden yana bir hayli dertli olduğunu da öğrenme şansına sahip olduğumuzu söyleyip, bu konuyu kapatayım artık.

***

Diğer taraftan, sırasıyla Güllülü, Ünal, Gemalmaz, Uykusuz ve iki dönem de Küçükler'in seçilmesine şahit olan biri olarak, ilk defa bir belediye başkanına seçildikten sonra bu kadar fazla çiçek geldiğini söylemeliyim.

Artık odaya sığmayan çiçekler, Özel Kalem'i de aşmış, koridorlara taşmış.

Yahu o kadar çok çiçek falan gönderen olmuş ki, ESKİ Genel Müdürü Remzi Ertek'in makam odasının önündeki koridorda bile Sekmen'e gelen çiçeklere rastladım.

***

Bu arada yönetim olarak biz Sekmen'e çiçek falan yollamadık ama yönetim kurulu üyemiz olan gazeteci ağabeyim Öztürk Akkök'ün Paleryum AVM'de açtığı TevazuKafe'de üretilen tulumba tatlısını ikram ettik.

O tulumba tatlıları sayesine Sekmen ile biz yönetim kurulu üyeleri tatlı yiyip tatlı konuştuk, ziyaretten bizi hayli memnun olan Sekmen de çıkışta bizi kapıya kadar uğurladı.

--

NOT 1: Çorum'u sahasında zor da olsa yenerek play-off'a çıkan Erzurum Büyükşehir Belediyespor'un 13 Mayıs'ta Kahramanmaraş'ta yapacağı play-off'daki rakipleri de kurada belli oldu. Mavi-beyazlılar ilk maçını Ankara takımlarından Hacettepe ile oynayacak. Doğrusu dünden beri herkes bana Erzurum'un play-off'da ki şansını soruyor. Onlara şunu diyorum. Mevcut takım kadrosu öyle kolay kolay rakibine baskı kurup galip gelen takım değil. Aslında grupta hiç bir takım birbirinden üstün değil. Hele bu play-off maçları, lig maçına hiç benzemez. Bu tür maçlarda şans faktörü de büyük rol oynar. Yeter ki hakem hataları işin içinde olmasın!