Bu Ankara'da üçüncü günüm ve ben anlıyorum ki herkes bir şekilde seçime bilevlenmiş.
Bunu sadece iki gün üst üste ziyaretlerde bulunduğum TBMM'de vekillerden, danışmanlardan,ziyaretçilerden değil.
Bindiğim taksinin sürücüsünden
ayakkabımı boyattığım boyacıdan
çayını içtiğim kahveciden
ve de yürürken yanımdan arkadaşı ile konuşarak geçen 'sokaktaki adam'dan..
Ankara bugünlerde seçim diyor, başka bir şey demiyor!
***
Aslında benzer muhabbetleri Erzurum'da da çok yapıyorduk zaten.
'Seçim ne olur?' diye başlayan sorular, burada da soruluyor.
Soranlar sadece sade seçmen filan değil.
Bayağı bayağı siyaset ile ilgili adamlar da her yakaladığına aynı şeyi soruyor:
''Seçimler ne olur?''
***
Meclis tatile girer girmez kendi ifadesi ile 'çizmelerini giyip' soluğu Erzurum'da alacak olan ve de seçim gününe kadar ili terketmeyeceğini söyleyen Milletvekili Adnan Yılmaz dahi o soruyu sordu mesala.
''Seçim ne olur?'' dedi bana.
Ben de tıpkı sizler gibi aynı cevabı verdim:
''Ağabeyi bilemiyorum ki? Ne söylesem boş!''
Bu cevap tatmin etmiyor sevgili vekilimizi.
Yine soruyor:
''Senin tahminin ne?''
***
Hoş bir tahminim yok elbette.
Biliyorum ki ne söylesem boş.
Çünkü nihayetinde bir seçim var ve netice ile ilgili bir şey söylemek 'fuzuli'bir şeydir.
Ben ne diyorum, tamburam ne çalıyor misali.
Hem ne kadar tahmin yaparsan yap, karşındakinin mutlaka farklı düşüncesi olabiliyor.
Aynı şeyi düşünmediğiniz bir şekilde ortaya çıkabiliyor.
Zaten öyle de oldu.
Ben Adnanbeye Erzurum'daki seçim ile ilgili tahminimi zoraki de olsa yaptığımda,yüzünün asıldığını hissettim.
Aynı şeyi düşünmediğimiz ortaya çıktı.
***
İşin garibi de seçim tahmini yapmasını istediklerinden ''Hele sen söyle'' karşılığının alınması.
Aslında kimse bir şey bilmiyor.
Tek bildiği, ilginç bir seçimin olacağı
Anladığı herkesin sürprizlerin olabileceği beklentisi içinde olması
Sanıyorum bu beklentinin sık sık dillenmesi de seçimi çok önemli kılıyor ve seçmeni ister istemez politize ediyor.
Milletin habire birbirine 'Seçim ne olur?' sorusunu sorması sanıyorum işte bu seçim için anlam yüklemelerinin yapılmasıdır.
Yoksa çok da başka bir şey değildir.
***
Esasında ben size bir şey söyleyeyim mi?
Kimsenin kimseden fazla seçim ile ilgili bildiği çok bir şey yok.
Anlayacağınız'hadım' meselesi.
Hani adama sormuşlar ya
'Çoluk çocuktan ne haber?'
Oysa,
Adam baştan'hadımım' demiş!
İYİ PAZARLAR
---
NOT: Pazar günü ligin dibine demir atan Elazığ Belediyespor'u evinde konuk edecek olan Erzurum Büyükşehir Belediyespor için artık yenmesi de önemli olmayacak. Bu haftadan itibaren rakiplerinin maçları da önem kazanacak. Biliyorum ki idarecilerin özellikle gözleri sahada kulakları da diğer stadlarda olacak. Ve galiba bu sezon bitene kadar hep öyle olacak. Bana göre ligi lider bitirerek 2.lige çıkması artık mucizelere kalan mavi-beyazlılar, ne yapıp yapıp bu kurtlar sofrasında ilk 5'e girmenin planlarını yapsın. Öyle ağırdan almasınlar,o tren de kaçarsa, turistlere çok ayıp olur! Bu arada, bu sezon ilk defa Belediyespor'un maçını izleyemeyeceğim için üzüntülü olduğumu da söyleyeyim.
AKP rüşvet ve yolsuzluklar konusunda kamuoyunu doyurucu açıklamalar yapamıyor ve sürekli komplolardan paralel devletlerden bahsediyor,ancak telefon konuşmalarını,para sayma makinalarını izah edemiyor,vatandaşa küfreden valileri idarecileri savunuyor,artık AKP ye oy vermek istemiyorum ve vermeyeceğimde.İlginç bir seçim olacağı muhakkak fakat tahmin etmek zor değil.AKP 40-45 arasında oy alır.Altı üstü gerçekten sürpriz olur.İnşallah bu kendilerine ders olur.