Bayburt Üniversitesi’nce önceki gün Erzurum’da intihar sonucu hayatını kaybeden Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak için başsağlığı mesajı yayınlandı.
Erzurumajans-Bayburt Üniversitesi’nce önceki gün Erzurum’da intihar sonucu hayatını
kaybeden Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak için
başsağlığı mesajı yayınlandı.
“Üniversitemizdeki en alt
personelden en üst personele tüm mesai arkadaşlarıyla olan ilişkilerde
nezakete, samimiyete dikkat eden, hiç kimsenin gönlünü kırmayan hocamızı
kaybetmenin şokunu yaşıyoruz” denilen mesajda şu ifadelere yer verildi;“Üniversiteyi adaletle ve istişareli bir anlayışla yönetmeyi ilke
edinen, olay gününün gecesinde bile üniversitemizle ilgili işleri takip
eden Saygıdeğer hocamızla ilk dört yıllık ve ardından 8 yıllık stratejik
plan hazırlığı yaptığımız bir dönemde, bu acı ayrılığa bir anlam
veremiyoruz. Üniversitedeki en küçük problemi bile biran önce çözmek
için gecesini gündüzüne katan bir insandı. En alttaki personelin
sıkıntılarını bile kendine dert edinir, çözülmesi için bizzat kendisi
meselelerle ilgilenirdi. Kapısı herkese açıktı. İnsanları bu kadar çok
seven, hizmet verme aşkıyla çalışan, hayata bu kadar bağlı olan hocamızı
kaybetmiş olan bizler acımızı ifade etmekte, yaşananlara anlam vermekte
zorlanıyoruz. Bizler hem çok değerli bir dostumuzu ve rektörümüzü,
öğrencilerimiz çok değerli hocalarını, üniversitemiz ve bilim camiası
çok değerli bir bilim adamını, Bayburt kendilerine hizmet aşkıyla
gecesini gündüzüne katan bir Bayburt sevdalısını kaybetti. Acımız büyük.
Bu süreçte ailesinin ve bizlerin yanında olan, telefonla arayarak,
telgraf çekerek acımızı paylaşan herkese teşekkür ediyoruz.
Üniversitemizin, ülkemizin başı sağ olsun. Bizler, Bayburt Üniversitesi
çalışanları olarak bize emanet bıraktığı hedefleri hocamızın bir
vasiyeti olarak kabul ediyor, bu hedefleri gerçekleştirmek için
elimizden gelenin en iyisini el birliğiyle yapmaya söz veriyoruz.
Saygıdeğer Rektörümüzle ilgili Ailesinin Erzurum ’da ikamet ettiği
bilgisi yanlıştır. Hocamız Bayburt Üniversitesi Rektörlüğüne atandığı
günden itibaren Bayburt’ta ikamet etmekte, çocukları Bayburt’ta eğitim
görmekteydi. Bizleri hüzne boğan olay öncesinde dinlenmek üzere izne
ayrılmış o vesileyle ailesiyle birlikte Erzurum’a gitmişti.
Olayla
ilgili olarak ulusal basında yer alan ailevi problemler iddiası da
tamamen asılsızdır. Saygıdeğer Hocamız ailesine bağlı, neredeyse iş
dışındaki tüm zamanını ailesiyle birlikte geçirmekteydi. Bize yansıyan
herhangi bir problemi yoktu. Ailesini ve bizleri hüzne boğan bu olay
sonrasında bir de basına yansıyan bu tür iddialar ailesini ve bizleri
derinden yaralamakta, acımızın üzerine yeni acılar eklemektedir.
Basından ricamız sorumlu gazetecilik anlayışı gereği hocamızın bizlere
emaneti olan ailesini üzecek, rencide edecek bu tür haberler
yapmamalarıdır.
Üzerinde siyasi baskı olduğu iddiası da tamamen
asılsızdır. Saygıdeğer hocamız olay sonrasında böyle bir ifade de
bulunmamıştır. Ki kendileri Bayburt’taki her kurum ve kuruluşla
karşılıklı nezaket ve istişareye dayalı bir iletişim içerisindeydi.
Bir diğer iddia olan saygıdeğer hocamızın ilaç kullandığı iddiası ile
ilgili olarak herhangi bir bilgimiz yok. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafından konuyla ilgili soruşturma başlatılmıştır. Sizler gibi bizler
de yaşanan süreci savcılık soruşturmasının ardından öğreneceğiz.
Akademik çalışmaları ile ilgili olarak yapılan iddialar da tamamen
kurgudur. Saygıdeğer hocamızın uluslararası dergilerde çıkmış birçok
çalışması vardır. Ve bu çalışmalarının herhangi bir gizliliği yoktur. Ki
bu çalışmaların bir kısmı bizlerle ve diğer akademisyen arkadaşlarla
yapılmış ortak çalışmalardır. Evet, hocamız çok değerli bir bilim
adamıydı ve çok önemli çalışmaları vardı. Fakat bu çalışmalar herkesin
kullanımına açık çalışmalardı.
Tekrar, bu süreçte ailesinin ve
bizlerin yanında olan, telefonla arayarak, telgraf çekerek acımızı
paylaşan herkese teşekkür ediyoruz. Üniversitemizin, Atatürk
üniversitesinin ve ülkemizin başı sağ olsun.”