Hukuk ve ilahiyatı bitirmişti.
Büyükşehir Belediyesi’nde hukuk müşaviriydi.
O yıllarda siyaseti bilmiyordu!
AK Parti rüzgarıyla doğru bir adım attı.
Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunda 34 yaşındaydı.
Kazandı.
Beğenin beğenmeyin ‘özel idare’ imkanlarının olmadığı bir dönemde iki dönem başkanlık yaptı.
Kimse inkar edemez, şehir onun döneminde şantiyeye döndü.
Esnaf, ‘tozdan geçilmiyor’ diye şikayet etmiyor muydu?
Bugün kullandığımız alt geçitler, üst geçitler onun döneminde yapılmadı mı?
Daha niceleri gibi kale projesi bile onundu.
Şehirdeki gözle görülür değişikliğin mimarıydı.
2012 yılıydı.
Kamulaştırma Şube Müdürlüğü’nde lağım patlamıştı.
Hayali ödemeler yapılmış, belediye zarara uğratılmıştı.
Bir an durmadı, soluğu savcılıkta aldı.
Çıktı basının karşısına olanı biteni anlattı.
Peşlerini bırakmadı, dilekçe üstüne dilekçe verdi.
Kim karışmışsa tutuklanmalarını sağladı.
Usulsüz tapu devirlerini iptal ettirdi.
O zamanın parası 2 milyon 600 bin liralık taşınmazları geri aldı.
Tabi, paralel kumpasın da hedefi oldu.
Mücadelesini sürdürdü, alnını akıyla çıktı.
Hey gidi Ahmet Küçükler!
‘O yıllarda siyaseti bilmiyordu’ diye yazdım ya, hakkını helal et.
Bugün, “Ben 63 yaşındayım, 50 yıldır siyasetin içindeyim” diyenleri de görüyoruz.
İçeride belli ki, usulsüzlük var ve buna bağlı görevden almalar var ama kimse savcılığa gitmiyor.
İddia edilen, konuşulan vurgunun boyutunu kimse bilmiyor.
Her daim şeffaf belediyeciliği ile övünen Sayın Mehmet Sekmen basının karşısına çıkıp, “Ben Hasan’ı, Lütfü’yü bu yüzden görevden aldım” diyemiyor.
Soruyorsun cevap vermiyor.
Ancak iş, siyaseti bilmeye geldi mi, mangalda kül bırakmıyor.
Şimdi gel de söylenme…
Vallahi de Billahi de Tallahi de batsın bu siyaset!
Onur SAĞSÖZ'ün Tüm Yazıları İçin Tıklayın