Başkan Küçükler yaptığı açıklamada, "Cemal Gürsel ve Paşalar Caddesi'nin isim değişikliği bizim dönemimizde alınmış bir karar değildir. bizim cumhuriyet sevdamız ne caddelerle ölçülebilecek kadar sınırlı, ne de isimlerle tarif edilebilecek kadar basittir"
Erzurum Ajans-Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Cemal Gürsel Caddesi ve Paşalar Caddesi’nin isim değişikliği ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, kendi dönemlerinde Belediye Meclisi’nin böyle bir karar almadığın belirtti.
Başkan Küçükler, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, Havuzbaşı ile Atatürk Üniversitesi giriş kısmı arasında kalan ve Cemal Gürsel adıyla tarif edilen caddenin ismini ‘Ömer Nasuhi Bilmen’, Havuzbaşı ile Çat yolu kavşağı arasında kalan ve ‘Paşalar’diye bilinen caddenin adının da, ‘Yenişehir Caddesi’ olarak değiştirdiği şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
-“O CADDELERİN İSMİ RESMİYETTE YILLAR ÖNCE DEĞİŞTİRİLMİŞ”-
Başkan Küçükler yaptığı açıklamada, “Araştırma yapılmadan ve tarafımızdan herhangi bir bilgi alınmadan yapılan çeşitli haberler, bir takım yanlış anlaşılmaları beraberinde getirmiştir. Öyle ki; kurum nezdinde şahsımıza, “Cumhuriyet Düşmanlığı” şeklinde çirkin bir yakıştırmada bile bulunulmuştur. Kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi adına, aşağıdaki hususların bilinmesinde büyük faydalar görüyoruz. Büyükşehir Belediye Meclisimizin, bahse konu caddelerin isimleriyle ilgili olarak aldığı iddia edilen herhangi bir karar yoktur. Söz konusu caddelerin isimleri, resmiyette zaten “Ömer Nasuhi Bilmen” ve “Yenişehir” olmakla birlikte, haberlere konu edilen değişiklik ise bizim dönemimize değil, yıllar öncesine dayanmaktadır” dedi.
-“CUMHURİYET SEVDAMIZI SINAMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİL”-
Paşalar ve Cemal Gürsel isimleri’nin 1990 yılından önce değiştirilmiş olduğunu da vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler açıklamasında şöyle dedi: “Bu değişikliklerin ne zaman yapıldığı yönündeki kararlar ve belgelerde belediyemizin arşivlerinde mevcuttur. Bu gerçekler ışığında; yıllar önce yapılmış olan isim değişikliklerinden yönetimimizin sorumlu tutulması, mantıkla izah edilemeyeceği gibi, akıl ve vicdana da ters düşmektedir.
Hadisenin gerçek yüzü böyle iken; “durumdan vazife çıkarma” meraklısı bir takım çevreler, bahse konu isim değişikliklerinden yola çıkarak, şahsımızı ve yönetimimizi acımasızca eleştirmiş, daha da ileriye giderek, bizi “Cumhuriyet Düşmanlığı” ile suçlamışlardır.
Şunun bilinmesini isteriz ki: bizim Cumhuriyet sevdamız ne caddelerle ölçülebilecek kadar sınırlı, ne de isimlerle tarif edilebilecek kadar basittir. Cumhuriyet’i bizzat kuran bu şehrin her evladı gibi, Cumhuriyet, bizim için de ulvi bir değer ve sevdaların en büyüğüdür. Bu cihetle bizim Cumhuriyet’e olan sevdamızı sınamak ya da ölçmeye kalkışmak, hiç kimsenin haddine değildir.”