MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği cezalar hiç şüphesiz milli vicdanları kanatmış, adalet ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmamıştır.
Erzurumajans-MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İstanbul 13.Ağır Ceza
Mahkemesi'nin verdiği cezalar hiç şüphesiz milli vicdanları kanatmış,
adalet ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmamıştır. Elbette hukuka saygı ve
bağlılık herkes için, özellikle de hukuk insanları için esas olmalıdır"
dedi.
Bahçeli İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon
Davası'nda verilen kararlarla yazılı bir açıklama yaptı. Karanın
açıklanması ile 12 Haziran 2007 tarihinde başlayan dava sürecinin ciddi
sayılabilecek bir "rötar, "uzun" ve "sancılı" bir seyirden sonra sonuca
ulaştığını kaydeden Bahçeli, "İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nin
verdiği cezalar hiç şüphesiz milli vicdanları kanatmış, adalet ve hukuk
ilkeleriyle bağdaşmamıştır. Elbette hukuka saygı ve bağlılık herkes
için, özellikle de hukuk insanları için esas olmalıdır. MHP hukukun
üstünlüğüne her zaman riayet göstermiş ve bu tavrından da hiçbir şart
altında ödün vermemiştir. Ancak İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nin
yağmur gibi yağdırdığı cezaları sırf hukuka saygı adına hoş görmek,
makul bulmak ve adaletle ilişkilendirmek nafile çaba olmanın ötesinde
ahlaken de doğru sayılamayacaktır.
Nitekim adalet bugün bir kez daha hançerlenmiş, tarafgir, sübjektif,önyargılı bakış bir kez daha kazanmıştır" açıklamasında bulundu.
"TSK açıklanan mahkeme kararlarıyla çok tehlikeli şekilde
hırpalanmış, suçlanmış, aşağılanmış ve daha da kötüsü saygınlığıyla
oynanmıştır" diyen Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
"Bilhassa Genelkurmay Başkanlığı yapmış ve Türk ordusunun en
tepesinde bulunma fırsat ve unvanını elde etmiş değerli şahsiyetlerin;
'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan
kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etme' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmaları tam bir
hukuk cinayeti olmuştur.
Darbecileri ve darbe heveslilerini tam olarak kavrayacak ve tefrik
edecek sorumluluk ve duyarlılık göstermeyenlerin, önüne gelene bol
keseden ceza verme konusunda aşırı meraklı olmaları hem insanlıkla hem
de adaletin ruhuyla taban tabana ters düşmüştür.
Ne üzücüdür ki, Türkiye Cumhuriyeti'ne kast eden, bölmek ve yıkmak
için harıl harıl provokasyonlarını sürdüren kanlı örgüt dışarıda ve
güvendeyken, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ömrünü verenler ne idüğü
belirsiz sanal bir örgüt üyesi ve yöneticisi olarak tanımlanmıştır.
Bu sonucun aynı zamanda siyasallaşan ve skandallarla çalkalanan hukukun eseri olduğu kuşkusuzdur.
Her şey bir yana, PKK'lı elebaşların tanık olarak dinlendiği,
karartılmış delilerin kullanıldığı, belge ve bilgilerin tahrif edildiği
bir dava sürecinin milli vicdanlarda karşılık bulması ve onay görmesi
eşyanın tabiatına aykırı olacaktır.
Ergenekon Davası'nda verilen karardan sonra şimdi sırayı Yargıtay'daki temyiz safhası almıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nce
takdir ve tespit edilen anormal cezaların mutlaka tamirinin şart
olduğuna ve adaletin bir nebze de olsa bu şekilde tesis edileceğine
inanmaktadır.
Adaletsizlik giderilmez ve objektif esaslara göre hareket edilmezse
Türkiye'nin sosyal ve siyasal yapısı kördüğüm olmaktan ve her tarafa
sirayet etmiş kaostan kurtulamayacaktır.
Bu itibarla hiç kimse 'ben yaptım oldu' kolaycılığıyla hareket
etmemeli ve Türk milletinin varlığını riske sokacak teşebbüs, icraat ve
hükümlerde bulunmamalıdır."
(ANKA)