Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kayseri'de Milli İradeye Saygı mitinginde konuştu.
Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri'de gerçekleşen "Milli İradeye Saygı" mitinginde konuştu
.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
"BURADA CHP'Lİ VE MHP'Lİ KARDEŞLERİM DE VAR"
Sevgili kardeşlerim, çok değerli yol arkadaşlarım, sizleri hasretle ve muhabbetle selamlıyorum. Muhabbetinizden
dolayı her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Demokrasiye, sandığa,
milli iradeye sahip çıktığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Kayseri
bugün tek yürek halinde haksızlığa, şiddete, oyunlara, vandallığa karşı
sesini yükseltiyor. Ben inanıyorum ki bu meydanda şiddetten rahatsız
olan CHP'li kardeşlerim de var, vandallığın karşısında olan MHP'li
kardeşim de var, faşizme karşı olan BDP'li kardeşim de var, BBP'li,
SP'li kardeşlerim de var. Bugün tüm Türkiye vandallığa isyan ediyor. Ama
biliyorum ki; sizin isyanınız şiddete başvuran isyancılara.
"MİLLİ İRADEYE SAHİP ÇIKIYOR MUYUZ?"
Şimdi
size soruyorum. Sizden öyle bir cevap bekliyorum ki; sesinizi tüm
Türkiye, tüm yeryüzü duysun. Sizi başını kuma gömenler, uluslararası
medya ve Türkiye'deki bir kısım medya duymayacaktır. Varsın onlar
duymasınlar. Sesinizi Bağdat, Şam, Beyrut, Ramallah, Gazze, Somali,
Mynmar, Suriye, İslamabat, Üsküp, Saray Bosna, Londra, Berlin, Erbil,
Bakü duysun. Kayseri, demokrasiye sahip çıkıyor muyuz? Sandığa sahip
çıkıyor muyuz? Milli iradeye sahip çıkıyor muyuz? Türkiye'ye sahip
çıkıyor muyuz? Bizimle misin Kayseri? Bir, beraber ve kardeş miyiz?
Birlikte Türkiye miyiz?
"SEVGİLİ KARDEŞİM ABDULLAH GÜL'ÜN ŞEHRİ"
Allah'ıma
hamdolsun, işte Türkiye bu. İşte Anadolu bu. Bu Kayseri Selçuklu'nun,
Osmanlı'nın, cumhuriyetin şehri. Mimar Sinan'ın şehri. Kayseri,
Cumhurbaşkanımız, sevgili kardeşim Abdullah Gül'ün şehri. Bu yakanların,yıkanların, yağmalayanların asıl niyetini en iyi Kayseri bilir.
Bize
ne diyorlar? Başbakan gençleri dinlemiyor diyorlar. Kendilerini çağırıp
Bakanlar Kurulu toplantısından daha fazla dinledim. Peki o
dinlediklerim genç de buradakiler genç değil mi? Orada yakıp yıkanlarla
beraber olanlar, siz bu gençliğin sesini nereye koyacaksınız? Yok öyle.
Onu da dinle bunu da dinle. Bunun yeri neresi; sandık. Öyleyse sandığa
saygı duy.
Başbakan olarak hukuk içinde sorumluluğumuzun gereğini
yerine getiriyoruz. Çünkü bunların içinde şiddet yapan, bu milletin
değerleeriyle çatışanlar var. Onların içinde samimi olanlar da var.
Onları tenzih ediyorum.
"MİLLETİN SESİNİ DUYURUYORUZ"
Bizim
miting yapmamızdan rahatsız olanlar var. Biz bu mitingleri yapmayacağız
da sizin yakıp dökmelerinizi mi izleyeceğiz. Size milletin sesinin
duyurmak için bu meydanlar en meşru zemindir. Siz de gelin meydanlarda
miting yapın ve sesinizi duyurun. Yazıktır, yakıp yıkıp milletin malını
dökmeyin.
"İŞGALE SEYİRCİ KALMADIK"
Ey solcular, ey CHP
size sesleniyorum. Ortalığı adeta bir mikser gibi karıştırdıın. Takıldın
o illegal örgütlerin peşine ve ondan sonra bu ülkenin yönetimine her
türlü hakareti yaptın. Aynı şeyi diğer muhalefette de görüyoruz. AKM'yi
işgal ettiler. Ne yapacaktık, bırakın işgal devam etsin mi diyecektik?
Terörsitlerin resimleri, paçavraları, TC Başbakanına hakaretler orada
asılı duracak, biz de diyeceğiz ki bırakın, polisimiz dokunmasın.
İçişleri Bakanıma 24 saat içinde AKM'nin ve Taksim Meydanı'nın
temizlenmesini söyledim. Cumhuriyet Anıtı'nda bir tarafta
teröristbaşının resimleri, bir tarafta Atatürk'ün resimleri, bir tarafta
Türk Bayrağı. Bu CHP zihniyetine sorarsan, dokunmayın.
Gezi Parkı
olayına gelirsek. Biz 17 gün sabrettik. Gezi Parkı oradaki işgalcilerin
değildir, tüm halkındır. Orayı işgal edemezsiniz. Taksim Meydanı miting
meydanı da değildir. Miting yapacaksan gider Kazlıçeşme'de, Kadıköy'de
yaparsın.
"ALLAH AŞKINA BİZ NE YAPTIK DA BUNLAR OLDU"
(Slogan
atan vatandaşlara) Sizin gadanızı alırım, gadanızı. İnşallah bu
istikbal çok daha farklı olacak, bu gençlik geleceğine sahip çıkacak.
Gençlik bu ülkede kendisine hizmetkar olan AK Parti iktidarını iyi
biliyor. Allah aşkına biz ne yaptık size de bunlar oldu. Bunlar sandık
sonucunu, demokrasiyi hazmedemediler, milli iradeyi hazmedemediler.
"SEN DE MAKARNA, PİRİNÇ DAĞIT"
Kayseri'de
bugün yüz binlerce insan bir araya geldi. Ama bunlar ne diyorlar biz
her şeyi biliriz, her şeyden anlarız diyorlar. Bizim oyumuzla
Kayseri'deki Ahmet'in, Mehmet'in, çobanın oyu bir olmaz diyorlar.
Göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı diyorlar. Makarnaya, pirince, kömüre
oylarını satanlar diyorlar. E öyleyse sen de makarna, pirinç dağıt.
Taksim'de zaten dağıttınız. Eğer bununla bu iş oluyorsa hadi yapın. On
yıllar boyuunca bunlar boğaza karşı viskilerini yudumlayıp halkı
aşağıladılar.
"ZAHİDE NİNE ANALARINI AĞLATTI"
Zahide Nine
İstanbul'da vandalların önüne çıkıp yeter artık dedi. Bu çok önemli.
Analarını ağlattı. Zahide Nine'ye ne dediler. Git sana para verirler
dediler. Ama o ne dedi? Ben bu memleketin emeklisiyim, param var benim
dedi. O Zahide Nine'nin eli öpülür. Artık Zahide Nine'ler susmuyor,
millet susmuyor. Makarnacı, kömürcü diye aşağıladıkları millet bunlara
artık boynunu bükmüyor.
Siz okuyamazsınız, baş örtüsü ile
okullara gelemezsiniz, siz üretemezsiniz, bizim ürettiklerimizi bizim
istediğimiz fiyata tüketeceksiniz, siz sanatkar olmayacaksınız, siz
bilimden anlamazsınız, sizden cumhurbaşkanı olmaz dediler. Oldu mu?
Sizden muhtar bile olamaz dediler. Oldu mu? Sizin tuzaklarınızın
üzerinde bir tuzak var. Onu göremiyorsunuz. O, mutlak kudret sahibinin
tuzağıdır.
Vandalların yakıp yıkmasına bakıp buna Türkiye baharı
diyenler oldu. Kimse kusura bakmasın Türkiye baharı 3 Kasım 2002'de
yaşandı. Ve bu güzel ülkeye artık o kış şartları gelmeyecek. Ama
bunların gözü var görmez, kulağı var duymaz, bunların dili var hakkı
söylemez. Türkiye 3 Kasıım 2002'de statükoya, imtiyazlılara,
hortumculara, cuntacılara en güzel cevabı vermiştir. Millet milli
iradeye, hakkına, hukukuna, demokrasiye sahip çıkmıştır.
"POLİSİN BİBER GAZINA HAYIR, ARABA EGZOZUNA EVET"
Tutturmuşlar
Gezi Parkı, Gezi Parkı. Dert başka. Ben o bölgenin çocuğuyum.
Kasımpaşa'nın çocuğuyum. Taksim Gezi Parkı'nın ne olduğunu çok iyi
biiliyorum. Orada yeşili katleden bir proje yok. Tam aksine İstanbul'da
olmayan ama orada oolan bir tarihi, bir kültürü ayağa kaldıralım
istiyorum. Oradaki yeşili de koruyalım, trafiği yer altına alalım,
araçların egzozundan kurtulalım istiyoruz. Bunların çevreciliği bu
kadar. Polisin biber gazına hayır, araba egzozuna evet diyorlar.
"MİLLETİ DURDURAMADILAR, DURAN ADAM OLDULAR"
Biz
durmak yok yola devam diyoruz, bunlar ne diyor? Duran adam. Bunlar on
yıllar boyunca Türk'e durmak yaraşmaz deyip, durdular. Hala da
duruyorlar. Bunlar bizi yıllarca SSK kuyruklarında, eczane
kuyruklarında, üniversite kapılarında, devlet kapılarında, tüpgaz,
ekmek, benzin, şeker kuyruklarında durdurdular. Bunların en büyük hayali
bütün Türkiye'nin duran adam olmasıydı. Milleti durduramadılar, artık
kendileri duran adam oldular. Ama biz durmayacağız. Bu tuzağı da
aşacağız.
İlk andaki duyarlı bir kesim hariç, bunlar için ağaç
bahane. Ekonomiye, demokrasiye kastetmiş durumdalar. Vitrinde ağaç var,
çevre var, Gezi Parkı var. Vitrinin arkasında büyüyen Türkiye, milli
irade var.
İstanbul'da inşası ve işletmesiyle 46 milyar dolarlık
dünyanın en büyük havalimanının ihalesini yaptık. Yıllık yolcu
kapasitesi 100 milyon. Bunların hafsalası bunu alır mı? Dünyanın ilk 3
havaalanından biri olacak.
22,5 milyar dolarlık nükleer santral
ihalesinin adımını attık. 3. Köprünün temelini attık cumhurbaşkanımızla
beraber. Bundan da rahatsız oldular. Bugün rahatsız olurlar yarın
utanmadan sıkılmadan bu köprünün üzerinden geçerler. 1 ve 2. Köprüde
bunu yaptılar. IMF'ye borcu sıfırladık, bundan rahatsız oldular.
MHP+DSP+ANAP IMF'ye borçlandı, biz bunları ödedik. İftihar etmeleri
gerekirken edemediler.
Ey MHP Genel Başkanı Başbakan'a bol bol
küfür etmeye, hakaret etmeye devam et. Ben sana hakaret etmeyeceğim.
Yanlışlarını halkıma duyuracağım. Türkiye güçleniyor, Türkiye
yükseliyor. Kredi notumuzun artmasından, borsanın değer kazanmasından
bunlar rahatsız oldular. Bayrağımızın, pasaportumuzun, paramızın dünyada
güç kazanmasından rahatsız oldular.
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ KARARLILIKLA YÜRÜTECEĞİZ"
Bu
göstericiler, bu göstericileri kukla gibi parmaklarından oynatanlar bir
şeyden daha rahatsız oldular. İçerisi var, dışarısı var. Türkiye'de
aylardır terör nedeniyle şehit haberi gelmiyor, çatışma haberi gelmiyor.
İnsanlar artık boşalan köylerine dönüyor, Cudi Dağı'nın eteklerinde
piknik yapıyor. Kardeşliğin pekişmesinden rahatsız oluyorlar.
Biz
çözüm süreci için ne dedik. Sabotajlar olabilir dedim. Bu son olaylar en
çok da çözüm sürecini saboteye dönük olaylardır. Boyun eğmeyeceğiz. Bu
oyunu da bozacağız. Akil insanlar heyetimiz 7 coğrafi bölgede 81
vilayette çalışmalarını tamamladı. İnşallah Çarşamba günü akil
insanlarla final toplantısını yapacağız. Çözüm sürecini kararlılıkla
ilerleteceğiz. Kardeşlerim bizim en büyük hazinemiz kardeşliğimizdir.
Kardeşliğimizi yücelterek Türkiye'yi büyüteceğiz
"ALEVİ KARDEŞLERİME SESLENİYORUM..."
Bir
süredir Türkiye'de çok çirkin tahriklerle, çirkin provokasyonlarla
Alevi kardeşlerimiz üzerinden oyun oynanıyor. Bu çirkin tahrikte CHP
başrol oynuyor. Bazı kendini bilmez milletvekilleri rol oynuyor. Alevi
kardeşlerime buradan samimiyetle sesleniyorum. Bu tuzaklara karşı lütfen
dikkatli ol. Huzurumuzu, istikrarı, güven ortamını bozacak girişimlere
karşı lütfen uyanık olun. Dersim bizimle alakalı olmadığı halde bir
Başbakan olarak özür beyanında bulunurken, bu CHP'nin genel başkanı bu
açıklamamın istikametinde değil karşısında durmuştur. Bunları iyi
bilmeniz lazım.