BölgeHaber Girişi : 12 Temmuz 2013 23:00

Başbakan Erdoğan iftarını Bingöl'de açtı

Başbakan Erdoğan iftarını Bingöl'de açtı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bingöl Havalimanı'nın açılışını yaptı.Konuşmasında Başbakan ' şimdi en büyük meydana, sandık meydanına gidiyoruz'dedi.
Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bingöl Havalimanı'nın açılışını yaptı. Erdoğan,"Artık meydan boş değil, şimdi en büyük meydana, sandık meydanına gidiyoruz. 7 ay sonra o meydanda bir araya geleceğiz. Halkın iradesine saygı duymayanları hep beraber orada sorgulayacağız" dedi.Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile birlikte saat 17.00 sıralarında Bingöl Havalimanı'na geldi. Burada yapılan karşılamanın ardından tören alanına geçen Başbakan Erdoğan, kendisini bekleyen kalabalığı selamladı. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan, "Bingöl'ün güzel insanları sevgili kardeşlerim, sizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Açılışını yaptığımız havalimanın Bingöl ve bölge halkı için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Emeği geçenlere teşekkür ederim. Bu güzel açılış vesilesiyle tüm Bingöl halkının Ramazan-ı Şeriflerini tebrik ediyor, ibadetlerinin kabulünü rabbimden niyaz ediyorum" dedi.Ramazanın rahmetli günlerinde olduğumuzu ve bu rahmet günlerinde insanlık için hayırlar dilediğini ifade eden Erdoğan, "12'lerin dizildiği bir günde Bingöl'e çok büyük bir eser kazandırıyoruz. Bingöl Havalimanı'nın alt yapı çalışmalarına 2010 yılında başladık. 2 milyon metrekarelik bir alanda bu görkemli havalimanını bitirmenin azmi içerisindeydik, sonunda bitti. Ve bugün uçağımızla indik, yarın resmi olarak seferler başlanacak. 39 milyona mal oldu. Ankara'ya, İstanbul'a ve diğer yerlere çok rahat seyahat edecek. Bingöl bu havalimanı sayesinde Solhan'daki Yüzen Adayı görmek için gelen çok sayıda turisti ağırlayacak. Karlıova'da gün doğuşunu izlemek için çok sayıda kişi gelecek. Bu havalimanın etkisiyle çok daha fazla yatırımcı gelecek, ticareti ve sanayisi daha da canlanacak. Çözüm süreci dediğimiz süreç, sizin dualarınızla çok iyi ilerliyor. Aylardır bu bölgeden acı değil güzel haberler alıyoruz. Umutların çoğaldığı bir süreçten geçiyoruz. Kardeşlik ikliminin yüreklerimizi kuşattığı bir süreçten geçiyoruz. Anaların gözyaşı dökmediği, herkesin umutla geleceğe baktığı güzel bir süreçten geçiyoruz. Buradan Bingöl halkına teşekkür ederim. Bingöl demek dik duruş demektir. Bingöl demek onurlu duruş demektir. Bingöl demek demokrasiye sahip çıkmak, kardeşliğe sahip çıkmak demektir. Bingöl'ün 12 Eylül askeri darbesinin ardından yapılan referandumda en büyük 'hayır' oyunu verdiğini unutmayacağız. Son yaptığımız referandumda en büyük oyu verdiğini unutmadık, unutmayacağız. Bingöl terör karşısında da dik durdu. Bingöl darbeler noktasında, darbelere karşı gelme noktasında da her zaman dik durdu. Bingöl'ün kalbimizde ayrı bir yeri var. Sizin hayır dualarınızı çok ama çok önemsiyoruz" dedi.

"Çözüm sürecinde Bingöl ile birlikte yürümeyi çok çok önemsedik" diyen Erdoğan, "Sevgili Bingöllü kardeşlerim, Türkiye; 81 iliyle ve 76 milyon ferdiyle geleceğe emin adımlarla ilerliyor. Dünyanın zor bir süreçte geçtiği şu günlerde Türkiye bölgesel, küresel meselelerde dik duruyor. Onurlu, ilkeli bir duruş sergiliyor. Türkiye kardeşliğini pekiştirerek daha emin ilerliyor. Tuzaklara düşmüyor, kendi gündemini kendisi belirliyor ve kendi gündemi peşinde koşuyor. Bizim gündemimizde millet var, hizmet var, şehirlerimize havalimanı inşa etmek, hastane, okul ve yollar inşa etmek var. Yapay, sanal gündemlerin peşine takılmıyoruz. Milletimizi daha fazla huzura kavuşturmanın peşindeyiz. Elbette bundan rahatsız olanlar, Türkiye'nin büyümesinden güçlenmesinden, içeride ve dışarıda rahatsız olanlar var. Onların rahatsızlığı karşısında asla geri adım atmayacağız. Tuzaklara asla eyvallah demeyeceğiz. Bütün oyunları bozacağız. Asla ümitsiz olamayacaksınız, asla kötümser, karamsar olmayacaksınız, inancınızı muhafaza ettiğiniz sürece; mazluma, mağdura sahip çıktığınız sürece size de bu ülkeye de hiçbir şer odağa musallat olmayacaktır" diye konuştu.

MISIR'DAKİ DARBE

Mısır'da yaşanan darbeye de değinen Erdoğan, "Kardeş ülke Mısır'da, Mısırlı kardeşlerimiz dik durarak darbeye karşı çıkıyor. Mübarek Ramazan ayında provokasyonlara aldırmadan kendilerine yönelik darbeye itiraz ediyorlar. 'Benim oyum nerede', 'benim oyuma ne oldu' diyorlar. Bu bölgenin, bu coğrafyanın insanını özellikle koyun zannedenler şimdi büyük şaşkınlık yaşıyorlar, büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. 'Mısır'da darbeyi yapar işimize bakarız' dediler. Mısır halkı bu senaryoyu yırttı, attı. Benzer bir senaryoyu Türkiye'de uyguladılar. Ağaç, çevre diyerek insanları sokağa döktüler. Bingöl'de kaç kişi sokağa döküldü bilemiyorum, ama sadece bir açılışta binler var, on binler var. 76 milyonun tamamını koyun olarak gördüler, 'bidon kafalı' dediler, 'kömürcü, makarnacı' dediler, kutsal değerlerimize hakaret ettiler, camilerimize, başörtülü kızlarımıza hakaret ettiler. Ama millet demokrasiye sahip çıktı. Bu aziz millet meydanlara koşarak milli iradeye sahip çıktılar. Artık meydan boş değil,şimdi en büyük meydana, sandık meydanına gidiyoruz. 7 ay sonra o meydanda bir araya geleceğiz. Halkın iradesine saygı duymayanları hep beraber orada sorgulayacağız. Halklar artık tercihlerine, seçim sonuçlarına, darbelere karşı dik duruyorlar. Birileri ikiyüzlü davranabilir, bizi ilgilendirmez. Biz irademizi ortaya koyup saygı görmesini bekleyeceğiz, eğer onların bir tuzağı varsa Allah'ın da milletin de bir tuzağı var. Bugüne kadar tüm tuzakları bozdunuz, bundan sonra da bozacaksınız" ifadelerini kullandı.

"HALKIN ARASINDA AYRIMCILIK YAPMADIK"

Birlik ve beraberliğe de değinen Erdoğan, "Halkın arasında ayrımcılık yapmadık. Türk, Zaza, Kürt de bu milletin bir ferdidir. Romanı da gücüsü de hepside bu ülkenin sahibidir, birinci sınıf vatandaşıdır. Biz 76 milyonu bir ve beraber gören, hepsine eşit mesafede duran bir iktidarız. 10 yıl önce Bingöl'e havalimanı yapılacak denilseydi inanır mıydınız (hayır), ama şimdi oldu. Bugün açtık. Bu önümüzdeki hafta bugün Kastamonu Havaalanı'nı açacağız. Ondan sonraki cuma Şırnak'tayız. Şırnak'ta bu ülkenin eski siyasetçilerinden Şerafettin Elçi Havaalanı'nı açacağız. Bizim kitabımızda ayrımcılık yok. Bu noktada halkımızın tümünü kucaklıyoruz. 26 havaalanıyla geldik, şimdi 50'yi aşıyoruz. İnanıyoruz ki havayolu halkın yoludur. Vatandaşım Türkiye'nin bir ucuna saatlerce, günlerce yolculuk etmesin. Daha ucuz yolculuk günleri de gelecek. 1,5 saatte İstanbul'a varacak, nerden nereye vardık. Bingöl merkezden ücra bir ilçeye gitmek ancak bu kadar sürer. Siz en iyisine layıksınız. Bingöl depreminin hemen ertesinde bu kardeşiniz hemen Bingöl'e geldi. Bingöl'ü yeniden inşa edeceğiz dedik, yeniden inşa ettik mi? (evet) Aynı şey Van'da da deprem oldu. Daha güzel inşa edeceğiz dedik ve yaptık, çünkü biz bu milletin hizmetkarıyız. Bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak birlikte Türkiye olarak geleceğe yürüyeceğiz. Onun için tüm Türkiye'de oynanan oyunlara, tuzaklara karşı duyarlı olmanızı rica ediyorum. Büyüyen, güçlenen Türkiye'yi yolundan saptırmak için çalışanlara karşı herkesi sağduyuya çağırıyorum. Bugüne her türlü tahrikleri aşarak geldik. Geleceğin büyük Türkiye'sini de birlikte kuracağız" dedi.

"TÜRKİYE'NİN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN NE GEREKİYORSA KARARLILIKLA YAPACAĞIZ"

Çözüm sürecine de değinen Erdoğan, "Akil insanlarla biliyorsunuz 81 ilde çalışma yaptık. Biz sorumluluğumuzun idrakindeyiz. Bu süreçte provokasyonların olacağını defaatle ifade etmiştik. Nitekim önce Paris, artından AK Parti Genel Merkezi ve ardından Reyhanlı ve son olarak İstanbul'daki olaylar, Türkiye'nin büyümesini engelleyen olaylardı. Türkiye'nin geleceğe güçlü ilerlemesini istemeyenler var, bunlara aldırış etmeyeceğiz. Türkiye'nin çehresini değiştirmek için ne gerekiyorsa kararlılıkla yapacağız" diye konuştu.

Gezi Parkı olaylarına destek amaçlı yapılan tencere tava eylemlerine de değinen Erdoğan, "Tencere tava çalanlara aldırmayın. Halkını rahatsız eden bu insanlar demokratik bir arayış içerisinde değiller, gürültü kirliliği yapmakla çevreyi katlediyorlar ve bu da suçtur. Çözüm sürecinde geri adım atmayacağız ve karalılıkla yolumuza devam edeceğiz. Süreci sabote etmek isteyen her kim olursa olsun bunun vebalinden kurtulamazlar. Bingöl'den tüm vatandaşlarımızdan bu sürece sahip çıkmalarını bekliyoruz. Siz sahip çıkarsanız inanıyorum ki tüm tuzaklar bozulacak. Siz sahip çıkarsanız muhakkak Türkiye hedefine ulaşacaktır. Türkiye'nin ayağındaki bu prangaları çözerek hep birlikte aydınlık günlere kavuşacağız. Bingöl'de tarihi bir gün yaşıyoruz. Bingöl'e büyük bir yatırım, yılların özlemi olan bir havalimanı yaptık" şeklinde konuştu.

Cevdet Yılmaz ve Binali Yıldırım'ın da birer konuşma yapmasının ardından havalimanın açılış kurdelesi Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler tarafından kesildi. Başbakan Erdoğan, buradaki törenin ardından beraberindekilerle birlikte Bingöl Valiliği'ne geçti.

"ŞİDDETİN KARŞILIĞI ŞİDDETTİR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her karşı düşünceye saygıları olduğunu ama şiddete asla saygıları olmadığını belirterek, "Gençlik veya gençliğin üstü, karşınızdakinin fikrine saygı duyacaksın, ancak olayı şiddete taşımayacaksın, taşıdığın zaman şiddetle karşılaşacaksın. Şiddetin karşılığı şiddettir" dedi.

Bingöl Havalimanı'nın açılışını yapan Erdoğan, beraberindeki Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ulaştırma,Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Bingöl Valiliği tarafından Bingöl Üniversitesi kampüsünde açık havada verilen iftar yemeğine katıldı. Burada halkla birlikte iftarını açtıktan sonra bir konuşma yapan Erdoğan, Ramazan ayının önemine değindi. Erdoğan, "Dünyanın her tarafında orucunu açan kardeşlerimizin dualarını Allah kabul etsin. Ramazan ayı ile birlikte gündemimize sabır kavramı, sevgi yerleşiyor. Allah sabreder. Sabredenlerle birliktedir. Ancak sabır acziyet demek değildir. Bizim için sabır dikilen bir fidanın boy vermesini beklemektir. Bugüne kadar çok zulüm gördük. Çok provokasyon gördük, çok hakaret işittik, sabırla hepsinin üzerinden geldik, gelmeye devam ediyoruz. Diklenmeden dik durarak mücadelemizi sürdürdük, bir yandan da dua ettik" dedi.

Hiçbir darbenin uzun süre halkın iradesi karşısında sürmediğini ifade eden Erdoğan, kardeşlik ortamına kimsenin zarar veremediğini kaydetti. Birilerinin dış politikanın iflas ettiğine de değinen Erdoğan, "Bunlar tarihi de bilmiyor. Ecdadımız Osmanlının Hint adasına gidişinin bir sebebi var. Adalet için ta oralara kadar gittiler. Biz öyle bir ecdadın torunlarıysak, sınırımızdaki zulme sessiz kalamayız. Biz dilsiz şeytanlar gibi olamayız. Bizim için kardeşlik, menfaat kardeşliği değil. Birileri dolarları, euroları görerek kuyruğa girebilir, biz giremeyiz. 10 yıl önceki Türkiye'yi 3 katına çıkardık. Biz kardeşliği çıkarlığa dayalı bir ortaklık olarak görmeyiz. Kendimiz için ne istiyorsak, dünyanın her tarafındaki kardeşlerimiz için de en iyisini istiyoruz. Garibanın hak hukukunu savunmak, bizim kardeşlik anlayışımızın merkezidir. Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizi de bu anlayışla ilerlettirdik. Bölge illerimizi kalkındırmak için çok mücadele ettik. Gençlerin kanının, anne ve babalarının gözyaşlarının akmaması için yüreğimizi, bedenimizi ortaya koyduk. İstediğimiz hızda olmasa da çözüm sürecinin hassasiyetini biliyor ve üzerimize düşeni yerine getiriyoruz. Süreç bölgede büyük bir umuda vesile oldu. Aylardır bu bölgelerde acı haber almıyoruz. İnsanlar huzurla yola çıkıyor, dağlara pikniğe çıkıyor. Ticaretin canlandığını, yatırıma dair umutlar arttı, sadece ilk aşaması bölgenin çehresini değiştirdiyse önümüzdeki dönemde bölgenin nereye gideceğini siz düşünün" diye konuştu.

2023 yılının Türkiye'nin dünyaya mührünü farklı vuracağı bir yıl olacağını ifade eden Erdoğan, "Türkiye ekonomisiyle, dış politikasıyla, kardeşliğiyle geleceğe emin adımlarla ilerliyor. İçeriden ya da dışarıdan ülkemizi hedef alacak provokasyonlara karşı durmalıyız. Her karşı düşünceye saygımız var, ama şiddete asla saygımız yok. Gençlik veya gençliğin üstü, karşınızdakinin fikrine saygı duyacaksın, ancak olayı şiddete taşımayacaksın, taşıdığın zaman şiddetle karşılaşacaksın. Şiddetin karşılığı şiddettir. Onun için de devlet üniversitelerinde çok kısa sürede artık biz özel güvenlik değil devletin kendi güvenlik güçlerini yerleştireceğiz. Çünkü biz hiçbir öğrencimizin hayatını tehdit altında görmek istemiyiz. Molotofla palayla dolaşan gençlik istemiyoruz. Kimsenin kimseye şiddet uygulamaya hakkı yok. Bizi tehdit eden her türlü oyunu gönül birliğiyle bozacağız. Sen ben davasını bırakıp ülkemizde son günlerdeki olayları meydana getirenler, acaba neleri eksikti. Eğer bunlar üniversite öğrencileriyse,karşımıza hep harçla çıkıyordu. Harç var mı? Yok. 480 lira her öğrenciye destek veren bir iktidar var. Böyle bir yaklaşım içerisinde olan bir iktidar, bakıyorsun cam, çerçeve döken bir anlayış var, bunları aşmamız lazım. Kendimizi yenileyerek, sağlam adımlarla geleceğimizi inşa ediyoruz" şeklinde konuştu.

Bingöl Valisi İbrahim Taşyapan'ın da bir konuşma yaptığı yemeğin ardından Erdoğan kentten ayrılmak üzere Bingöl Havaalanı'na geçti. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.