Bir dizi temas için 3 Haziran'da Fas, Cezayir ve Tunus'a giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yurda döndü.
Erzurumajans-Yurt dışındaki resmi ziyaretlerini tamamlayan Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye döndü. Tüm kabine üyeleriyle birlikte,
kendisini bekleyen seçim otobüsüne çıktı ve Gezi Parkı eylemleriyle
ilgili açıklama yapmaya başladı.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
-
Çok değerli vatandaşlarım hepinizi hasretle muhabbetle selamlıyorum...
("Dik dur eğilme, Türkiye seninle" sloganları atılıyor!)
- İşte
bu heyecanı bizlere yaşattığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Bu gece
sadece sizlerin değil, Türkiye Cumhuriyet'inin her köyünde, şehrinde
nefes alan can kardeşlerimi selamlıyorum. (Tekbir getiriliyor!)
("İstanbul burada çapulcular nerede sloganları" atılıyor? )
- (Afrika ziyaretinden bahsederek) Oradaki yöneticiler "Bunların hepsi geçer" dediler? Çünkü biz size inanıyoruz?
- Gönüller yıkmanın değil, gönüller yapmanın tarafında olduk. Ama dik durduk, dikleşmedik.
- Bizim kavgayla, kırıp dökmekle, vandallıkla işimiz olmaz. (Polise uzanan eller kırılsın, sloganları atılıyor... )
-
Faiz lobisine rağmen buralara geldik. Bu faiz lobisi borsada
spekülasyona giriyor. Bu milletin alın terini biz onlara
yedirtmeyeceğiz.
- O banka müdür karşısında bizi bulacaktır. "Sizinle zengin olduk" diyenler, bugünlerde bizle uğraşmaya başladılar.
- Böyle bir dönemde nereden çıktı bu işler? Biz bu günlere "sabreden zafere ulaşır" diyerek geldik.
- Herkes şunu bilsin. Biz 76 Milyon'un hiçbirini ayırt etmedik. 76 Milyon'un hizmetkarı olduğumuzu, söyledik.
-
Sandıkta başarılamayan, sandık dışı yollarla başarmaya çalışıyorlar...
Kimsenin etnik kökeni, inancı, mezhebi, ideolojisi bizim nezdimizde
ötelenmiş değildir. Biz 76 Milyon'un efendisi değil, hizmetkarıyız. Biz
birlikte Türkiye'yiz.
- Türkiye'de yaşanan hadiseleri bütün tarafsızlığımızla okuruz, analiz ederiz, değerlendiririz, ondan sonra adımımızı atarız.
- Biz nasıl demokrasiye, seçime, milli iradeye saygılıysak; herkesten de bize saygılı olmalarını istiyoruz.
-
Hedef "İleri Demokrasi" dedik ve bunu başaracağız. Emaneti veren
millettir, emaneti alacak olan da sadece millettir. Millet dışında hiç
kimse, bu emanete el uzatamaz.
- Sandık dışında hiç kimse bu emanete kast edemez.
- 10,5 yıl boyunca bu emaneti koruduk, korumaya canımız gibi devam edeceğiz.
- Hiç kimsenin bu ülkede hukuksuzluk yapmasına, demokrasiye kast etmesine, insanımıza zarar vermesine göz yumamayız.
-
Gezi Parkı'nda sayısı 15'e bile varmayan ağaç için yapıldığı söyleyen
gösteriler, bugün 3 kayıp bıraktı. 2 gencimiz, bir polisimiz hayatını
kaybetti.
- Bu gençlerin ölümü ne kadar önemliyse, benim polisimin ölümü de o kadar önemlidir.
- Ne diyorlar; polisi çekin! Burası yol geçen hanı değil.
- Herkese saldıranlara karşı polisimiz görevini yapmıştır. Aşırı güç kullananlarla ilgili gereği yapılacaktır.
-
Çoğu polis, bine yakın vatandaşımız yaralandı. Esnafa zarar verildi.
Bunlar Türk bayrağını yakacak kadar azgınlaştılar. ("Yol ver gidelim,
Taksim'i ezelim" sloganları atılıyor.)
- Gazeteciyim, sanatçıyım,siyasetçiyim diyerek son derece sorumsuz şekilde nefretin,
ayrımcılığın, kışkırtmanın alasını yaptılar. Hukuksuzluğa ve vandallığa
dönüşen bu eylemler son bulmalıdır.
- Samimi hissiyatla yola çıkıp, terör örgütlerinin oyununa gelen bu durumun farkına varmalıdırlar.
- Her ne yapacaksak, demokrasi içinde yapacağız.
- Şimdi buradan evlerimize dağılacağız. Vakardan, aklı selim ve sağduyudan asla taviz vermeyeceğiz.
-
Sizin elinizde tencere tava yok değil mi? İşte bu çok önemli. Siz
sokaklarda tencere, tavayla dolaşanlardan değildir. Bu gençlik, elinde
bilgisayarlarla dolaşanlardan olacak.
- Siz büyük düşüneceksiniz. Siz oyuna gelmeyecek, aldanmayacak, aldatmayacaksınız.
- Her birinize teşekkür ediyorum. Türkiye'nin bütün gençliğini kucaklıyorum.
- Sevgili İstanbullular, Türkiye'nin yükselişini Allah'tan başka hiçbir güç engelleyemez.
- Şehit başkomiserimiz ve hayatını kaybeden 2 gencimizi rahmetle yadediyor, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
- Yolumuz açık olsun. Hepinizi Rabbim'e emanet ediyorum.