Bu iktidarın gidici olduğuna inanmaya başladım.
Bulunduğu yeri dolduramayan bir adamın hafifliği her yerinden adeta fışkırıyordu.
Konuştuğu şeylerin ne gereği, ne de mantığı vardı.
Devlet Bahçeli'nin Tunceli ziyareti hazreti hayli rahatsız etmiş belli,
Başbakanlığının ilk il kongresinde Bahçeli'nin Tunceli ziyaretini kafasına takmış.
Konuşmayı merak edenler için özetlemek gerekirse; bozuk plak gibi Tunceli, Bahçeli...
Eh çeşni tamamlansın babından lakırdının içine birazda Kılıçtaroğlu kattınız mı, al sana
stratejik derinlikli bir konuşma...
Sayın Başbakan, Erzurum'da ne konuşsun ki!
Şehrin her şeyi dört- dörtlük, hiç bir sorunu yok!
Havamız temiz,
Suyumuz temiz,
İşsizimiz yok,
Sanayi tesisleri tıkır tıkır çalışıyor,
Esnafımız iş yoğunluğundan vakit namazlarını kılamıyor hep kazaya bırakıyor, üniversitelerimizin ikisi de uluslararası eğitim sıralamalarında dünyayla yarışıyor,
Sanat, kültür konularını söylemeye gerek yok zaten kültür şehriyiz,
Bay Başkanımız boşuna mı billboardlara yazdırmış "RÜYA ŞEHIR"diye!
Ve artık varın gerisini siz anlayın...
Bu rüyayı hep görmemiz için mutlaka sürekli uyutulmamız gerekiyor. Bu kapsam çerçevesinde şehrimizin rüya aleminde kalması için yeni Türkiye'nin taze ninnicisi görevini yapmak için şehrimize teşrif ettiler.
Beraberindeki ekip içerisinde sesi biraz cırtlak, üslubu biraz kaba da olsa pek alâ ninniciler de vardı.
Şehr-i mübareğin insanı olarak hep hamaset ninnileriyle uyumaya alıştığımız için Fatih'in gemileri karadan yürütmesi işi artık bizi kesmiyor... Bu hamasetin yeni versiyonunu Erzurum'da devreye sokarak, deniz altından trenleri yürüttüğümüzü pek Âla veciz ve dokunaklı bir üslup içerisinde icra ettiler.
Şehrimizde gördükleri her kalabalıkta icra-i sanat eden dede, nine, süvari destekli 'Gururu Duyar Korusu' bütün gösterilerde olduğu gibi bu gösteride de yerini almıştı.
Yunan başbakanı için de "Erzurum seninle gurur duyuyor " bestesini seslendiren bu ünlü gurup hiç durur mu, aynı besteyi değiştirmeden bu sefer Türk başbakanı için icra ettiler.
Her şey rüya şehrin insanları içindi. Allah'tan ki, derin bir rüya aleminde olduğumuz için görmüyor, sadece sesler işitiyorduk da, il başkanını fark edemedik.. Ama şurası gerçek ki yeni Türkiye'nin taze Başbakanı bu işi eskisi kadar beceremiyor.
Bilim adamları söylüyorlar; en uzun rüya 5-10 saniyeymiş, tam da rüyadan uyanma zamanı gelmişken ninnici değiştirilir mi?
Ses farklı, desen farklı, üslup, farklı ama tarz aynı gibi. Rüyanın kişi için olanı 10 saniye ise Şehirler için olanı da 10 yıla tekabül eder?
Eee... Demek ki, zaman geldi geçti bile... Rüyadan uyanacak Dadaş!
Yeni sloganımız; Uyanık şehir olmalı. Uyuduğumuz yeterli.Vesselam...