SiyasetHaber Girişi : 07 Mayıs 2013 18:39

Başbakan, AK Parti'nin oy oranını açıkladı!

Başbakan, AK Parti'nin oy oranını açıkladı!
Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Grup Toplantısı'nda konuştu...
Erzurumajans-Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Grup Toplantısı'nda konuştu...

10 yıl önce AK Parti'yi kurduğumuzda bize ömür biçenler, saman alevi gibi yanıp söneceğimizi, dağılacağımızı, parçalanacağımızı iddia edenler yanıldılar. Demokrasi dışı güçlerle bizi yıkmaya çalışanlar da başarısız oldular. Kızılcahamam toplantısı bizim nasıl bir birliktelik içinde olduğumuzu gösterdi.

3 Kasım 2002'de yüzde 34 oy oranıyla hükümete seçildik, 2012'de milletin desteği yüzde 50'ye ulaştı. Şu anda anketlerde AK Parti'nin oyu yüzde 50'nin üzerine çıkarak, 52 olarak görünüyor. Çözüm süreci başarıya ulaştığında inşallah milletimizin teveccühü daha da artacaktır.

Bugünün çocuklarının ulaşacağı bir yıldönümü de 2053. AK Parti olarak 2053'ü hedeflerimiz arasına alıyor ve o büyük tarih için hazırlıklarımızı bugünden başlatıyoruz. Muhtemelen o tarihi ben ve arkadaşlarım göremeyeceğiz ama o tarihe kadar daha büyük bir Türkiye için şimdiden kolları sıvıyoruz.

2053 yılında muhalefetin ne durumda olacağını tahmin etmek zor değil. 2053 yılında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, muhtemelen MHP'nin 140. yılında nasıl iktidara geleceğinin aritmetik hesaplarını yapıyor olacaktır. Biz ise 'durmak yok, yola devam' diyenlerden oluruz.

Vakıf medeniyetimizin şehirlerimize yansıması, Osmanlı şehirlerinin vakıf kültürüyle şekillenmesi bir hafta boyunca Vakıf Haftası'nda ele alınacak. Hükümet olarak vakıf geleneğine özel önem verdik. 10,5 yılda Türkiye genelinde 2,6 milyar liralık yatırım gerçekleştirildi, 70 bin kişiye istihdam sağlandı. 10,5 yıl içinde Türkiye genelinde Yenikapı mevlevihanesinden Fatih Camii'ne 3 bin 750 eser onarıldı.

Dün Bakanlar Kurulu'nda bazı vakıfları yakından ilgilendiren çok önemli mağduriyetleri ilgilendiren konuları görüştük. 28 Şubat'ta vakıflar mağdur edildi. 22 vakfa dava açıldı. 9 vakfın kapatılmasına, bir vakfın dağıtılmasına karar verildi. 28 Şubat sürecinde 9 vakıf kapatılmış oldu. Şimdi bu mağduriyetlerin giderilmesi için kapatılan vakıfların yeniden kurulmasına imkan sağlayacak tasarıyı Meclis'e gönderiyoruz. Hayatta olan kurucularının başvurmaları halinde adı ve faaliyet alanı aynı olmak üzere yeniden açılabilecek. Taşınmazları da mahkeme siciline tescilinden itibaren yeni vakıflara teslim edilecek. Taşınmazların elde edilen kira ve satış geliri de bu yeni kurulan vakıflara iade edilecek. Binlerce öğrencinin elinden tutmuş vakıflarımıza hakkını teslim edeceğiz.

Halkbank 2001'de zarar ediyor diye kapatılacaktı. Şimdi Halkbank ihtiyaç sebebiyle 50 yeni şube açıyor her yıl. Nereden nereye? Ve Avrupa'nın en büyük bankası oldu. Yolsuzlukları ortadan kaldırınca varacağınız yer burasıdır. 2002'de Halkbank'ın esnafa sağladığı kredi miktarı 153 milyon liraydı toplam. Şu anda ise bu rakam 7,5 milyar lira. DSP, MHP, ANAP'tan devraldık biz. 10 yıl önce 38 bin kişi kredi kullanıyordu Halkbank'tan. Şu anda 260 bin esnafımız kredi kullanmış durumda. Faizleri indirdik yüzde 4 ile 5 aralığına getirdik. Bir yıla kadar olanlara yüzde 4, 1 yıldan uzun kredi kullananlara yüzde 5 faiz uygulayacak.

Bugün de Ziraat Bankası kredileri aracılığıyla çiftçilere müjdemiz var. 19 milyar liraydı Ziraat'ın zararı görevi aldığımızda. Ziraat Bankası ayakta duramıyordu bile. Göreve geldiğimiz andan itibaren manzara değişti. Ziraat Bankası 10 yıl içinde kamuya 20 milyar lira kaynak aktardı. Zarar bitti, banka kara geçti. 2012'de Ziraat Bankası 960 bin çiftçimize 19 milyar lira kaynak aktardı. Sizin emeğinizi kimler sömürdü, sizin emeğinize kimler shaip çıkıyor. Belgelerle, rakamlarla her şey ortada. 10 yılda çiftçiye aktarılan kaynak 58 milyar lira. Çiftçimizin Ziraat Bankası'ndan kullandığı faiz oranı bizden önce yüzde 59'du. Halk Bankası'ndan daha fazla. 2004'de biz sübvansiyon uygulamasını başlattık. Faizleri düşürdük.

Bugünden itibaren Ziraat Bankası'nın çiftçiye uyguladığı kredi faiz oranını birer kademe daha düşürüyoruz. Yüzde 0 aynen devam ediyor, yüzde 5,  yüzde 4'e düşüyor, yüzde 9 da  yüzde 8'e düşüyor.

CHP'nin MHP'nin diğer statüko partileri milleti balık hafızalı zanneder, milletin her şeyi unuttuğunu zanneder. Dün en güçlü şekilde savunduklarının bugün karşısında durur. CHP genel Başkanı U dönüşleri yüzünden milletimiz tarafından çarkçıbaşı olarak adlandırıldı. Bahçeli sağ kulvardan çarkçılık konusunda CHP Genel Başkanı'nı zorluyor.
Kızılcahamam'da MHP Genel Başkanı'na sorular yönelttik. Şu saat itibariyle daha yanıt gelmedi. Şu çözüm sürecinde Bahçeli'nin ne kadar ilkesiz siyaset sergilediğini milletimize anlatacağız.

1999'da devletin kurumları İmralı ile görüşmeler yapmıştır. Ardından İmralı teröristlerin yurt dışına çıkışı için çağrıda bulundu. Bugün bizi bölücülükle itham eden MHP Genel Başkanı 1999'da Başbakan yardımcısıdır.
O gün İmralı ile görüşmeleri yapan MİT Müsteşarı ile ben de çalıştım. Bunları dinledim. Bu süreç yeni başlamış bir süreç değil. Ondan daha önce TSK'nın yetkilileri de bu görüşmeleri yapmıştır. Kimse bize çalım atmaya kalkmasın, biz bunları biliyoruz. Yapılan yeni bir iş değildir, olağanüstü bir durum da değildir. Bunların zaten yapılması gerekir.

Bugün nasıl devletin istihbarat örgütü İmralı ile görüşüyorsa o zaman da devletin kurumları İmralı ile görüşmüştür.
Bahçeli ''Benim o görüşmelerden haberim yok'' diyorsa vahimdir. Sen Başbakan Yardımcısıydın. O zaman sana sorarlar: Bostan korkuluğu muydun? O dönem teröristler ülke dışına çıkarken sabotajlar yapılmıştır. 1999 süreci için 3 maymunu oynayan Bahçeli şu anda kükreyen aslan rolleri kesiyor. Bahçeli 1999'da neden kükremedin, neden ihanet var diye ortalığı velveleye vermedin? Türkiye genelinde yapılan eylemlerde CHP, MHP ve İP'in iç içe geçip eylem yaptığını görürsünüz.

Kayıpların miktarı henüz bilinmiyor. 250 ile 1000 kişi arasında masum sizlin katledildiğini ifade ediyor. Katledilenler arasında sokakta anne babasının yanında kurşuna dizilmiş çocuklar var. Ağzında emzik olan bebeğe kurşun sıkılıyor. Dengeler adına bütün dünya buna sessiz kalıyor. Ben o fotoğrafta yavruların üst üste şehit edilmiş halini görünce adeta çılgına dönüyorum. Ama diğerlerinin böyle bir derdi yok. Batsın sizin uluslararası siyasetiniz. Böyle vicdansız siyaset olmaz olsun. Her kim alınırsa alınsın, hangi CHP yöneticisi alınırsa alınsın, hangi ülke alınırsa alınsın kalbinde zerre kadar insanlık olan böyle katliam yapamaz.

Kerbela acısından yüreğinde zerre miskal taşıyan biri böyle bir vahşet sergileyemez. Banyas'taki manzara Kerbela'daki kadar acıdır. Katiller de en az Yezit kadar zalimdir. Hasan'a, Hüseyin'e ölümü layık görenleri Yezit ilan edenler burada onların izinden gidenleri niçin Yezit ilan etmiyorlar. Onlar da birer Yezit'tir. İnanın baba Esed bunu yapmadı. Bu kadarını beceremedi. Hama Humus katliamında İmam Humeyni o katliamı yaptı diye baba Esed'i huzuruna kabul etmedi. Aylar sonra kabul etmedi. Şimdi aynı makamı devam ettirenlere sesleniyorum: Daha ne kadar bu katliama sessiz kalacaksınız. Batsın sizin uluslararası siyasetiniz. Böyle vicdansız siyaset olmaz olsun.

İsrail'in Şam'a yaptığı hava operasyonu da kabul edilemez. Bu saldırılar Esed'in eline altın tepsi içinde sunulan kozlardır. Esed İsrail saldırısını bahane ederek Banyas'taki katliamı örtme derdinde. İnşallah Esed'in sonu olacaktır. BM toplanmalı ve uygulayıcı tedbir alınmalı. Esed'in yolcu olduğu anlaşılmıştır ama giderayak arkasında daha fazla acı bırakması önlenmelidir.

Erdoğan konuşmasının sonunda gazetecilere yaptığı açıklamada ise PKK'nın çekilme açıklamasını eleştirerek, "Terör örgütünün tarih açıklaması yanlış. Nasıl girdilerse öyle çıkarlar. Bizim için esas olan silahları bırakıp ülkeyi terk etmeleriydi" dedi. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.