Yine geçen yıl bu zamanlardı..
Bizim Fırıfırik'in'Farfaruk abi'si Av.Faruk Terzioğlu, kirli havayı kastederek, 'Eğer bu kışı atlatır, yaza kendimi atarsam, daha bana bir şey olmaz!'' diyordu..
Erzurum'da 'yaşamanın'değil, Erzurum'da 'doğmanın' daha çok ödüllendirildiği,özendirildiği ve dahi anlamlandırıldığı bu dönemde apaçık bir gerçek var şu an önümüzde.
O da Erzurum'da havanın kirli olduğu gerçeği!
***
Ne zamandır demek istediğim tam da o işte!
Doğum yeri burası olan değil elbet, biz gibi yaşayan biliyor bunu işte.
Gerçekten geçen yıl da hava kirliliği had safhadaydı.
Bilhassa akşam saatlerinde nefes almakta zorluk çekiliyordu.
Bu yıl da aynısını yaşıyoruz.
Sadece bilenler için, kendimden örnek vererek söylüyorum. Cumhuriyet Caddesi'nden Kırmacı Mahalesine, 15 dakika yürüme mesafesi olan evime dahi bilhassa akşam saatlerinde gitmem 'babayiğit' işi oldu.
Meydan okurcasına..
Durduk yere Donkişot'a özenircesine..
Kirli havayı inanılmaz bir biçimde soluyor ve o melun zehirden kesinlikle kurtulamıyorsun!
Sen görmüyorsun da, adisyona yazılıyor bunlar elbet, Allah cümlemize gecinden versin, bir şekilde ödeyeceğiz bir gün hesabı artık!
***
Esasında Vali Ahmet Altıparmak'ın da 'Kendimizi kandırmayalım. Hava kirliliği var' diyerek işaret ettiği kirliliğe, sanıyorum burada hiç yaşamamış veya bu dönemlerde burada hiç yaşamayanlar bir tek inanmıyor galiba.
Mesela bir örnek.
Tam tarih ve gününü hatırlamıyorum ama Karayolları Bölge Müdürlüğü'nde basın mensuplarına verilen bir akşam yemeğinde bu kirli havayı eski Sağlık Bakanımıza hatırlatmıştım ama bir türlü havanın kirli olduğu konusunda zatıalilerini ikna etmeyi başaramamıştım!
O toplantıda yeralan basın mensubu arkadaşlarım da belki hatırlar, sayın bakan ile yemek sonrası bir odada yaptığımız sohbet esnasında ''Kirli havayı görebilmeniz için akşam saatlerinde makam aracınızdan inin, hiç değilse bir 5 dakika yürüyün'' demiştim!
''Yok yok'' demişti sayın eski Bakanım, 'O kadar kirli hava yok' demişti,hafif de 'atar' yapmıştı!
***
Sanıyorum iktidar partisinin Büyükşehir adayı Mehmet Sekmen de keşfetmeye başlamıştır bu günlerde bu kirli havayı.
Bir sürü ziyaretler yapıyor gün boyu, en azından aracından indiği vakitlerde farkediyordur!
Ya da,Şükrüpaşa'da kiralık ev tuttuğunu ve 'şimdilik' kardeşi Hanefi Sekmenve bir iki arkadaşı ile bekar evinde ikamete başladığını öğrendim.
En azından evinin oralarda da tanımaya başlamıştır o acı gerçeğimizi!
***
Bence ısrarla ikinci plana atılan ve yaşayan herkesi yakından ilgilendiren hava kirliliği, en azından merkez ilçe belediye başkan adayları ile ilgili etrafımızda oluşan bilgi kirliliğinden de önemli!
Adaylar bir şekilde bugün belli olur da, kirliliğin ne zaman giderileceği belli değil!
Bir şey diyeceğim ama korkarım gene birileri beni politika yapmakla suçlayacak.
Yok aslında öyle bir şey.
Ama bir gerçek var ki, ısınsınlar diye öteden beri fakir fukaraya dağıtılan kömürler,kirlilikte önemli etken!
***
Şehrin anormal derecede büyüdüğünü, yapılaşmanın arttığını, imar bozukluğunu, hava sirkülasyonunu, egzoz gazlarını, falanı, filanı da dikkate alıyorum elbet.
Ama en büyük neden, son yıllarda dağıtılan ve satılan kömürlerin kalitesizliği.
Şehire hoyratca sokulmasına izin verilen kömürler!
Bu konuda,bir vurdumduymazlık çok açık!
Garip ama gerçek olan da şu zaten.
Eskiden de Erzurum'a kömür gelirdi.
Ama hem çok'tu hem de kok'tu!
O kok ki kalorisi de , is oranı da, diğer değerleri de uygundu ve o yüzden hem kirli hava hem de sağlığımıza ciddi bir tehdit 'yok'tu!
Aras akıyor,göz bakıyor..
Balık baştan 'kok'muş!
Ne zaman gelmedi daha kok, o zaman oldu kirlilik çok!
---
NOT 1: Hakkında adaylığı ilan edildikten bu yana bayağı bir iyi şeyler duyduğum ve de tanıyanların 'mutlaka tanışmalısın' dediği CHP Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan adayı Abdulkadir Demirci ile akşam telefonla görüştük,randevulaştık. Allah nasip ederse kendileriyle bugün yüz yüze tanışma fırsatı bulacağım ve izlenimlerimi siz değerli okuyucularımızla paylaşacağım. Ana Muhalefet Partisinin Erzurum Büyükşehir adayı ne yer, ne içer, benimle beraber siz de öğrenmiş olur, o konuda da en azından topluca bilgi sahibi olmuş oluruz! En azından bir merakımızı da yenmiş oluruz, bence kötü de olmaz!