MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin verdiği röportajda Erdoğan'ın Anayasa'yı ihlal ettiğini ve hukukçalara Erdoğan'ın yargılanmasını incelettiğini açıkladı.
Erzurumajans-Taraf Gazetesi'nden Hüseyin Özay'a konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün başladığımız röportajına bugün devam ediyoruz. Bahçeli dünkü konuşmasında sandık güvenliği ile kaygılarının arttığını, iktidarın kaybettiği oyu sandıkta çalarak kazanmaya çalıştığını, çalmanın onların alışkanlığı olduğunu söylemişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, her gün seçim meydanlarına çıkarak Anayasa'yı ihlal ettiğini ifade eden Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yargılanmasını hukukçularına incelettirdiğini söyledi. Bahçeli, "Gücü alınca yargılamanın da yolunu buluruz" dedi. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, seçim mitinglerine Kur'an-ı Kerim ile çıkmasını da eleştirerek, merhum Alparslan Türkeş'in, geçmişte seçmenler tarafından Kur'an hediye edildiği için iki buçuk yıl devlet güvenlik mahkemesinde yargılandığını bildirdi.
"YURTDIŞI SEYAHATLERİNİ SIKLAŞTIRSIN"
Bahçeli, 7 Haziren seçimleri ile ilgili olarak TARAF'a yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Başbakan Davutoğlu'na ağır eleştirilerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, seçim meydanlarında miting yapmasının Anayasa'ya ve yasalara aykırı olduğunu ifade eden Bahçeli, Erdoğan'ın her gün "muhalefeti eleştirerek", "iktidarı da överek" Anayasa'yı ihlal ettiğini söyledi.
Bahçeli, Erdoğan'ın daha çok yurt dışına çıkması gerektiğini söyledi. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yargılanması ile ilgili yaptığı değerlendirmeler şöyle: "Cumhurbaşkanı'nın yargılanması belli bir güce bağlı. O gücü aldıktan sonra yargılayacak bir yol da bulunur. Hukukçulara da yargılanma konusunu incelettik. Cumhurbaşkanı'nın mutlaka Anayasal düzeye gelmesi lazım. Gelenek hale dönüşmemisi lazım. Cumhurbaşkanı seçimleri soğukkanlı takip etmeli. Sabahtan akşam çift difrensayille jeep gibi sabahtan akşama kadar Cumhurbaşkanı başlıyor. Cumhurbaşkanı hangi temayı işliyorsa Başbakan da aynı konuyu işliyor."
TÜRKEŞ İKİ BUÇUK YIL YARGILANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Başkan Davutoğlu'nun seçim meydanlarında Kur'an-ı Kerim ile çıkmasını da eleştiren Bahçeli, bugüne kadar Kur'an-ı seçimlerde kullanan bir başka lider olmadığını söyledi. Bahçeli şunları söyledi: "Kur'an kullanılması seçim meydanlarında çok yanlış bir harekettir. Ben hiç görmedim. 1987 seçimlerideydi. Rahmetli Türkeş Ankara ikinci bölgede adaydı. Bazı arkadaşlar bir ziyaret kahve ziyareti sırasında yaşlı insanlar, Kur'an-ı Kerim hediye edelim, demişler. Merhum Türkeş, Kur'an-ı hediye aldığı için tam iki buçuk yıl devlet güvenlik mahkemesinde yargılandı. Siyasi partiler yasasına aykırı hareket etmekten yargılandı. Şimdiki gibi bir durum da yok. Sadece hediye edilmiş. Herkes birşeyler verirken, 30-40 kişilik grup Kur'an hediye ediyor.
"MURSİ'NİN İDAM KARARINDAN MEDET UMUYORLAR"
Bahçeli'nin, AKP'nin artık Mısır'da eski Cumhurbaşkanı için verilen idam kararından bile medet aradığını belirterek, Türkiye'de idam cezasının yıllar önce kaldırıldığı hatırlattı. Bahçeli, "İdam cezası bir daha getirilmemesi için protokol bile imzaladılar. 6 nolu protokoldür. Söyleyecek birşeyleri kalmadı. Bir elinde Kur'an bir elinde kefen. Başbakan'ın ne olayları takip ediyor" dedi. Başbakan Davutoğlu'nun, MHP ile HDP'nin aralarında gizli bir şekilde anlaştığını ve bu nedenle birbirlerine eleştirmediğine yönelik sözlerini de saçma sözler olarak değerlendiren Bahçeli, şunları söyledi: "Başbakan takip ettiği olayları da anlamıyor. İmralı'ya gidip gelenleri de bizden mi sanıyor herhalde" dedi.
"MEDYAYA BÜYÜK HAKSIZLIK VAR"
Bahçeli, AKP Hükümeti'nin muhalif medyaya yönelik baskılarını da eleştirerek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Medya sektöründe büyük bir haksızlık var. Haber alma alanlarının kısıtlanmasında büyük yanlışlık var. İktidar gücü insanı zaman zaman insanı çileden çıkartıyor. Çılgınlaştırıyor. Basın ile mücadele ederek ğeldiğini düşünen zihniyet önce kendisini basın oluşturmaya çalıştı. Bunlara da halk güzel bir isim koydu. Yandaş medya. Yandaş medya cazip haline gelince bazıları buraya dahil olmak istedi. Derken ölçü kaçtı."
(Taraf)
