SiyasetHaber Girişi : 06 Mart 2012 14:40

'Baba katilinden miras sahibi olunmaz'

'Baba katilinden miras sahibi olunmaz'
28 Şubat tartışmalarını ve Başbakan Erdoğan’a yönelttiği ''Erbakan’la helalleştin mi?'' sorusunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Sen Erbakan’ı arkadan hançerleyen adamsın. Şimdi kalkmış 28 Şubat’ın parsasını topluyo
Erzurum Ajans-28 Şubat tartışmalarını ve Başbakan Erdoğan’a yönelttiği ''Erbakan’la helalleştin mi?'' sorusunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Sen Erbakan’ı arkadan hançerleyen adamsın. Şimdi kalkmış 28 Şubat’ın parsasını topluyor. Baba katilinden miras sahibi olunmaz” dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, zorunlu
eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran, ”İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin Türkiye’yi ileriye
değil, geriye götüreceğini ileri sürerek, ”Benim hiçbir ön yargım yok. Uzlaşma
konusunda çağrı yapıyorum, elimi uzatıyorum, gelin barış içinde, huzur içinde
yeni bir yasa yapalım” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 7 çocuklu bir ailenin 4. çocuğu olduğunu,
ablasının okula gitmediğini, ailede üniversiteye devam edip bitiren tek kişinin
de kendisi belirterek, bu öykünün kendisinin de dahil olduğu kuşağın genel öyküsü
olduğunu anlattı. Babasının ilkokul mezunu olduğunu, annesinin ise okuma-yazma
bilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, onların neslinin Cumhuriyetin kuruluşuyla
birlikte çağdaş uygarlığın peşinden gittiğini, çocuklarını bu şekilde yetiştirmek
için çabaladıklarını ifade etti.

Eğitimin bütün ülkelerin ortak strateji alanı olduğunu belirten
Kılıçdaroğlu, ”Eğitim yasası Anayasa’dan çok daha önemlidir. Eğitimle insanı
şekillendirirseniz, insanın ufkunu açarsınız. Onun için eğitim yasaları
Anayasa’dan önemlidir” diye konuştu.

Yeni bir anayasa yapılması için toplumsal uzlaşının arandığını, bunun
için çalışmalar yapıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, bu yaklaşımın eğitim yasası
için de sergilenmesi gerektiğini vurguladı. Dayatma kültürü ile eğitim yasası
gerçekleştirilemeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, bu yaklaşımın 21. yüzyılın
Türkiye’sine yapılabilecek en büyük ayıp olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu,
”Anayasa’da nasıl bir uzlaşma arayışına giriyorsak eğitimde de aynı arayışı
yapmalıyız. Bir araya gelmeliyiz. Eğitim konusu iki siyasal partinin ortak
mücadele alanı olmaktan çıkmalı. Karşılıklı kutuplaşma alanı olmaktan
çıkarılmalı. Eğitim bizim milli davamız, milli sorunumuzdur. Hepimizin
sorumlulukları var eğitim konusunda” diye konuştu.

Eğitim konusunda siyasal partilerinde, sade vatandaşın da sorumluluğu
olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, eğitim alanında yapılan çalışmalarda ruhun ve
vicdanını rahat olması gerektiğini söyledi. ”Eğitim bir ülkenin ortak stratejik
alanıdır” diyen Kılıçdaroğlu, bunun demokrasisi gelişmiş tüm ülkeler için
geçerli olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, eğitimin ”politikacının rahatlıkla at
oynattığı bir alan olamayacağını” ifade etti.


-”Temel eğitimi kısaltırsanız çocuklarınızın geleceğin mahvedersiniz”

Kılıçdaroğlu, Hükümetin Türkiye’nin en önemli konusu eğitim sistemini
”bir gece yarısı kanun teklifiyle düzenlemeye çalıştığını” ileri sürerek,
tartışılmayan, halkın haberdar olmadığı bu teklifin ve yaklaşımın demokrasiye
sığmayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, CHP olarak halkın ne istediğini belirlemek
üzere bir kamuoyu yoklaması yaptıklarını ve sonuçlarını yarın açıklayacağını da
söyledi.

Kılıçdaroğlu, çocuklar arasında hiçbir ayrım yapmadıklarını ve onlara
karşı sorumluluklarının bilinci içinde olduklarını da belirtti.

Çağdaş demokrasilerde temel eğitimin çok önemli olduğunu anlatan
Kılıçdaroğlu, temel eğitimde herkese iyi yurttaş olmanın öğretildiğini söyledi.
Temel eğitim ne kadar güçlü olursa yetiştirilen insanın da o kadar güçlü
olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, temel eğitimi bir binanın temeline benzetti.
Kılıçdaroğlu, ”Temel eğitimi keserseniz, onu kısaltırsanız çocuklarınızın
geleceğin mahvedersiniz” dedi.

CHP milletvekillerini zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran,
”İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi”nin görüşmeleri sırasındaki mücadeleleri için kutlayan
Kılıçdaroğlu, bu teklifin Hükümet Programında, Kalkınma Planlarında, Milli Eğitim
Bakanlığı Strateji planınında bulunmadığını, Bakanlar Kurulu kararı da olmadığını
ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bu kadar temel bir meselesinin bu yöntemle
TBMM’ye gelmesinin doğru olmadığını belirterek, şunları söyledi:

”Böyle bir şeyi şiddetle reddetmeliyiz. Sadece CHP değil, Adalet ve
Kalkınma Partisi içindeki vicdanlara sesleniyorum; böyle bir eğitim politikası
Türkiye’yi ileriye değil, geriye götürür. Sizler de sorumluluk sahibisiniz, sizin
de çocuklarınız var. Benim hiçbir ön yargım yok. Uzlaşma konusunda çağrı
yapıyorum, CHP Grubunda bütün Türkiye’nin önünde elimi uzatıyorum, gelin barış
içinde, huzur içinde yeni bir yasa yapalım.

Eğitim konusu uzlaşma konusudur. Anayasa konusunda nasıl bir uzlaşma
kültürünü geliştirmeye çalışıyorsan eğitim konusununda da elimizi uzatıyoruz.
Çatışmanın içine girmek, bir çatışma ortamı yaratmak istemiyoruz. Saygı içinde
gelin hep beraber daha çağdaş, daha uygar bir eğitim yasasının temellerini
atalım. Parlamentoda el kaldırırken çocuklarımıza karşı sorumluluğun bilinci
içinde elimizi kaldıralım.”


-”Hiç bir şey bilmeyen adam...”-

İlköğretime başlama yaşının 5 olarak belirlenmesini de eleştiren
Kılıçdaroğlu, teklifte okul öncesi eğitim ile eğitime başlama yaşının
karıştırıldığını, okul öncesi eğitimin yer almadığını öne sürdü.

CHP olarak hafta sonu konunun uzmanlarını davet ettikleri bir toplantı
düzenlediklerini ve teklifi ayrıntılı olarak ele aldıklarını anlatan
Kılıçdaroğlu, uzmanların teklife ilişkin ”Bu teklif yasalaşırsa eğitimde Afrika
ülkelerinin bile gerisine düşeriz”, ”kabul edilirse böyle bir yasası olan
dünyadaki tek ülke olacağız” değerlendirmelerinde bulunduklarını söyledi.
Hükümetin de uzmanları dinleyerek hareket etmiş olmasını dilediklerini, ancak
böyle olmadığının görüldüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, ”Herşeyi ben bilirim
derseniz kusura bakmayın size batıda derler ki hiçbir şey bilmeyen adam” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in katıldığı bir televizyon programında
dünyada ”okul öncesi eğitimin önem kazandığı”, ”eğitim yaşının küçüldüğü” ve
”mesleki eğitimin biraz da ötelendiği” şeklinde eğilimler olduğunu anlattığını
aktaran Kılıçdaroğlu, ancak teklifin bu eğilimlerin tam tersi olduğunu savundu.
Teklifin okul öncesi eğitimi gözardı ettiğini, meslek seçimini küçük yaşlarda
gündeme getirdiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, eğitimde başarılı ülkelerin bundan
çok uzak sistemler geliştirdiğini anlattı.

Kılıçdaroğlu, ”21. yüzyılın Türkiye’sinin bir eğitim cumhuriyeti olması
lazım. Eğitim Cumhuriyeti olacak ki eğitilmiş insanların ülkesi olacak ki Türkiye
kendi iç dinamikleriyle kalkınmayı sağlayabilsin. Çocuklara iPad dağıtacağız.
Övünüyoruz bununla asıl övünmemiz gereken nokta şu; iPad’i dağıtmak değil, o
iPad’i sen Türkiye’de yapabiliyor musun, yapamıyor musun sorun bu işte?” diye
konuştu.


'Baba katilinden miras sahibi olunmaz'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, ”Eğer Erbakan’dan helallik almadıysan Erbakan’ın arkadaşları var, git bari onlardan al. Ama senin yüzün yok, gidip helallik bile isteyemezsin çünkü, sen Erbakan’ı arkadan hançerleyen adamsın. Baba katilinden miras sahibi olunmaz; bunu çok iyi bil” diye seslendi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında 8 yıllık zorunlu eğitimi
kademelendirerek, 12 yıla çıkaran kanun teklifine ilişkin değerlendirmelerde
bulundu.

Bu konuya partiler üstü, çocuklar için bakmaları, ayırım yapmamaları
gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, teklifin, ”Çocuklar din eğitimi alsın
diye getirdik” denilebileceğini ancak bunun da söylenmediğini anlattı.
Kılıçdaroğlu, böyle bir niyet varsa, gizli kapaklı yapılmasına gerek olmadığını
belirterek, ”Çocukların din eğitimi alması isteniyorsa, en mükemmel şekilde
verilmesi lazım. Böyle bir ihtiyaç varsa tartışalım, niye korkuyorsunuz? Gizli
kapaklı iş yapmak AKP’nin işidir ama burada gizli kapaklı iş yapmak,
çocuklarımıza ihanettir, yanlıştır. Uzmanları çağırıp, dinleyeceğiz. Uzmanlık
farklı bir alandır, siyaset farklı. Siyasetin temel işlevi, uzmanlara saygı
duymak ve dinlemektir. Siyasetçi ’ameliyat yapacağım’ diye ameliyathaneye girmez.
Eğitim alanına da bir cerrah gibi giremezsiniz, onun uzmanları vardır” diye
konuştu.

Kılıçdaroğlu, ”Teklifi, 28 Şubat’tan intikam için getiriyoruz”
anlayışının da doğru olmadığını ifade ederek, 8 yıllık temel eğitimin, hükümet
programlarına girdiğini, Milli Eğitim Şuralarında tartışılarak,
olgunlaştırıldığını anlattı.


-”Gereksiz yere konuşur mu?”-

Teklifin komisyondaki görüşlerinde 12 saat konuşan CHP Sakarya
Milletvekili Engin Özkoç’u kutlayan Kılıçdaroğlu, Özkoç’un, 12 saatlik konuşmayla
rekor kırdığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Özkoç’u 12 saat konuştuğu
için eleştirdiğini anlatarak, ”İnsanda biraz vicdan olur. İnsan gereksiz yere
konuşur mu? Önce kendine sor; o insan niye konuşuyor? Bundan sonraki arkadaşlarım
da ta ki Erdoğan, bunlar niye bu kadar konuşuyor diye soruncaya kadar konuşacak.
Ağaç yaşken eğilirmiş... Doğru ama çocuklar ağaç değil, onların üzerinde
titremeliyiz” diye konuştu.

Yasa teklifinde, okullarda dağıtılacak tablet bilgisayarların Kamu İhale
Yasasının dışına çıkarıldığına işaret eden Kılıçdaroğlu, ”Utanma olur, bari
eğitim yasasının içine koyma. Niye insanlar ihaleden korkarlar? Otur adam gibi
ihaleni yap, kimse tabletleri verme demiyor, ver. Verdiğin için de kutluyoruz.
Bunlar yanlış şeyler; bu yanlışlarla yola çıkılmaz, çıkılırsa kaybeden Türkiye ve
bizim çocuklarımız olur” dedi.

Kılıçdaroğlu, umutlu olduğunu, entelektüellere, aydınlara, sesi yeni yeni
çıkan üniversitelere, ülkenin ortak vicdanına, annelerin vicdanına güvendiğini
dile getirerek, annelere, ”Bu yasa teklifine engel olun, çocuklarınızın geleceği
ellerinizde. Annelerin gücüne inanıyorum. Onların gücü her türlü haksızlığın
önüne geçecektir” diye seslendi.


-Cezaevindeki iddialar-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Pozantı M Tipi Çocuk ve Gençlik
Cezaevi ile ilgili iddialara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Kemal Kılıçdaroğlu, olayın önce medyada işlendiğine, daha sonra CHP
milletvekillerinin incelemelerde bulunduğuna işaret etti.

Buradaki çocukların da kendilerinin çocukları olduğunu belirten
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Suçlu, adam gibi muamele görmek zorunda, o da insandır; ona şiddet,
baskı, tecavüz uygulamazsınız. Ona da saygı duyacaksınız. Bu dram 21. yüzyılın
Türkiyesine yakışmıyor; ne insanlık ne insan haklarıyla ilgisi var. Hazırlanılan
raporun ayrıntılarını burada anlatmaya vicdanım elvermiyor. Oradakilerin onda
biri bile gerçekse, AKP ve onun bakanlarının vicdanlarını sorgulamaları lazım.
Böyle bir anlayış olabilir mi? Olayın üzerinden 8 ay geçmiş, tık yok. Medya
yazıyor, CHP heyet gönderiyor. Bakan da apar topar müfettiş gönderiyor. 8 ay
sonra 3 maymunu oynamaktan vazgeçiyor, 4 kişinin görevden uzaklaştırıldığını
açıklıyor. 8 ay niye yapmadın, harekete geçmek için CHP’nin gitmesi, medyanın
yazması mı gerekiyordu? 8 ayda anlaşılmayan konu 72 saatte anlaşıldı. Arkasını
bırakmayacağız, sonuna kadar takip edeceğiz. Özgür basın diyoruz, işte bunun için
diyoruz. Özgür basının olmadığı yerde, bu tür insan hakkı ihlalleri medyada yer
almaz. Bu olayı 3-5 kişinin sırtına yıkarak kurtulmak da yok.

Adalet Bakanı, bu olaylar olduğu süre içinde cezaevlerinin yüzde 110 dolu
olduğunu açıklıyor. Bunu da CHP’nin sırtına yıkacaklar ama son on yılda CHP
iktidarı yok. Sen bunu yeni mi öğrendin, on yıldır iktidar değil misin, önlemini
niye zamanında almadın. Hapishanelerin dolu olduğu ülke, ayıplı ülkedir. İnsanlar
boşuna haksızlık, cinayet işlemez. Yaşanan ekonomik tablonun, Türkiye’nin nereye
götürdüğünü hapishanelerdeki dolulukla görmen lazım.

Diyarbakırlılara sesleniyorum; Başbakan Diyarbakır’a geldi, size modern
cezaevi yapacaktı, güvendiniz, AKP’ye oy verdiniz, çok sayıda milletvekili
gönderdiniz. Hayırlı olsun yeni cezaeviniz. Cezaevi daha yapılmadı ama modern bir
cezaevi yapılacak. Diyarbakır’a fabrikaya gerek yok ki hapishane yaparak da oy
topluyor. Diyarbakırlılara sesleniyorum; AKP’ye oy verdiniz size hapishane vaat
etti, çocuklarınızın geleceğini bu teklifle elinizden alıyor. Artık uyanın,
bakın, gerçeği görün, artık bilin CHP’yi.”


-”Parsasını topluyor”-

Kılıçdaroğlu, Hükümetin ve Erdoğan’ın bir huyu olduğunu, demokrasinden,
”gömlek demokrasisini” anladığını ileri sürerek, ”Birisi kendilerinden farklı
mı düşünüyor; bütün ekip koro halinde saldırıya geçiyor” dedi.

Necmettin Erbakan’ın, 28 Şubat’ın mağduru olduğunu, ”Erdoğan’ın da
Erbakan’ı arkadan hançerlediğini” söylediğini anımsatan Kılıçdaroğlu,
”Beyefendi çok rahatsız olmuş. Söylediğimde bir eksik, yanlış var mı; arkadan
hançerledin” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a, Erbakan ile helalleşip helalleşmediğini de
sorduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

”Tık yok. Helalleşmedi. Biz Erbakan’ın vefatı dolayısıyla arkasından
rahmet okuduk. Bu ülkeye hizmet eden kim olursa olsun hayattaysa saygı duyar,
hürmet ederiz, vefat ettiyse rahmet okuruz. Yetişme tarzımız, anlayışımız,
insanlığımız, ahlakımız budur. Yardımcısı bir konuşma yaptı. Erbakan’ı rahmetle
ananlara ölü seviciler diye hakaret etti. Eskiden bir adap, edep, usul, yol,
yordam vardı. Ölü sevicilik kültürünü sen nereden aldın, nereden beslendin, hangi
inanca sahipsin? Eğer Erbakan’dan helallik almadıysan Erbakan’ın arkadaşları var,
git bari onlardan al. İsimlerini hatırlamıyorsan hatırlatayım; Oğuzhan Asiltürk,
Fehim Adak, Şevket Kazan, Recai Kutan, Ahmet Tekdal’a git, ondan helallik iste.
Ama senin yüzün yok, gidip helallik bile isteyemezsin çünkü, sen Erbakan’ı
arkadan hançerleyen adamsın. Şimdi kalkmış 28 Şubat’ın parsasını topluyor. Sana
söylüyorum Recep Tayyip Erdoğan; baba katilinden miras sahibi olunmaz, bunu çok
iyi bil. 28 Şubat süreci post modern diktatörlük yarattı, diktatörümüz oldu;
Erdoğan. Kafasına göre, ülkeyi istediği gibi yönetmeye çalıyor. AKP Grubunu kendi
kulu kölesi olarak, makine gibi görüyor.”

Kılıçdaroğlu, Silivri’deki konuşması nedeniyle düzenlenen fezlekenin
Meclise geldiğine işaret ederek, ”Meydan okuyorum, yüreğin, cesaretin varsa,
kaldırın dokunulmazlığı ben hesabı vereceğim” diye seslendi.


-”Bunu yaparsan büyürsün”-

Konuşmasında Suriye’deki gelişmelere de yer veren Kılıçdaroğlu,
Suriye’deki durumun, bir iktidar muhalefet çatışmasının ötesine geçtiğini,
şehirlerin yakılıp, yıkıldığını, Suriye’nin mezhep savaşının eşiğinde olduğunu
söyledi.

Kılıçdaroğlu, AK Parti Hükümeti’nin, Suriye’nin bu noktaya gelişini
önleyecek basireti göstermediğini, tam tersine kışkırtıcılık yaptığını, insanları
kışkırttığını, kolaycılığın peşine düştüğünü iddia etti.

Erdoğan’ın, ”Bıçak kemiğe dayandı. Buna izin vermeyeceğiz” dediğini
belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini, ”Kan akıyor, seyrediyorsun. Akan kanda senin
vebalin, günahın vardır. Siz batının, egemen güçlerin Ortadoğu’daki
taşeronusunuz. Başbakan’a sesleniyorum; Suriye’de yaptığın hataları gör, aynı
hataları tekrar etme. Barışı, huzuru getirmek için rol üstlen, yeni bir şeyler
yap. Rusya, İran ile biraraya gel, Suriye’de barış ve huzuru sağla. Bunu yaparsan
büyürsün, Türkiye büyür, Ortadoğu’da söz ve karar sahibi olur. Yapmazsan
Ortadoğu’nun çöplüğünde olursun” diye sürdürdü.

Kılıçdaroğlu, ABD askerlerinin Kürecik’e gittiğini, açıklamayı
Türkiye’nin değil, ABD’nin yaptığını ifade ederek, ”Yüzleri tutmuyor, millet
uyanır, söylersek tepki gelir diye mi? AKP’nin yalanları sıradan olmaktan çıktı,
k
uyruklu yalana dönüştü” dedi. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.