Erzurumajans-Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Baykal, bugün kaleme aldığı 'Zina suç sayılsın, müftüler nikâh kıymasın...' başlıklı yazısında, müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren düzenlemeyle ilgili gündem yaratacak bir iddiada bulundu. TBMM'de kabul edilen düzenlemeye ilişkin Baykal, "Boşuna müftülerin günahını almayın. Bugün İmam Hatip'e gidip dini bilgi sahibi olan gençler kendi aralarında dini nikâhlarını kendileri kıyıyor; değil müftülerin, ailelerin bile haberi olmuyor" ifadesini kullandı.
Müftülere resmi nikâh kıyma yetkisi veren düzenleme TBMM'de kabul edilirken, bu gelişme büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Baykal, bugün kaleme aldığı 'Zina suç sayılsın, müftüler nikâh kıymasın?' başlıklı yazısında gündemi sarsacak bir iddiada bulundu.
İşte Baykal'ın yazısının ilgili o bölümü;
"Müftülere nikâh kıyma yetkisinin verilmesinin laikliğe, cumhuriyetimize vs. zararı olmayacağını düşünlerdenim. Buna rağmen karşı olanların gerekçelerini anlamak adına, gerek
yazılı gerekse sözlü itirazları takip ediyorum. Bir tercih olarak sunulan müftü nikâhına itirazların dönüp dolaşıp müftülerin şahsına takılmasına takılıyorum.
Müftülerin yasalarla belirlenmiş olmasına rağmen küçük yaşta kız çocuklarını evlendirme ihtimalleri, sadece dini nikâhla olan birlikteliklerin çoğalma ihtimali vs.
Önce size bir şey söyleyeyim, boşuna müftülerin günahını almayın. Bugün İmam Hatip'e gidip dini bilgi sahibi olan gençler kendi aralarında dini nikâhlarını kendileri kıyıyor; değil müftülerin, ailelerin bile haberi olmuyor.
Her nikâh tartışmasında, olayın laiklik adına duyulan endişeye dönüşmesini haksızlık olarak görüyorum.
Hatırlarsanız bugünün tartışmalarını 2015 yılında resmi nikâh olmadan dini nikâh kıydıran ve kıyanlara yönelik hapis cezasının iptalinde yaşamıştık.
Dini nikâhın suiistimal edilmesini önlemek adına konulan bu yasağın, kişilerin özgürlüğünü bağlayıcı olduğunu ve yanlış olduğunu, ayrıca laiklikle bir ilgisinin olmadığını o gün de anlatamamıştık.
"Yetişkin olan kadın ve erkeğin cinsel birlikteliklerini 'özgürlük' olarak tanımlayalım ama bu birlikteliği dini nikâhla yapanlara hapis cezası verelim." mantığını korku üzerinden savunanlar bugün yine aynı korkuyla kişilerin tercih hakkına karşı çıkıyorlar.
Evet, kadına yönelik arızalı bir algı durumu var ülkemizde ama bunun bütün sorumluluğunu müftülere yükleyip, kendilerine verilen yetkisini kötüye kullanacak öngörüsü neden?
Müftünün, devlet memuru olması laikliğe zarar vermiyor da, yasalar çerçevesinde resmi nikâh akdini yapması mı zarar veriyor? Madem bu
kadar güvenilmez müftülerimiz var, o zaman Diyanet'i feshedelim.
Laikliğe sonuna kadar sahip çıkan biri olarak bu anlayışı reddediyorum?"