Atatürk Üniversitesi'nde seçim rüzgârı esmeye başladı. Temmuz ayında yapılacak olan Rektörlük seçimi için akademisyenlerin kulis çalışmaları şimdiden hız kazandı. Seçimler için en ilginç tespiti Prof. Dr. Metin Akgün yaptı: Game of Thrones...
Erzurumajans-Atatürk Üniversitesi'nde seçim rüzgârı esmeye başladı. Temmuz ayında yapılacak olan Rektörlük seçimi için akademisyenlerin kulis çalışmaları şimdiden hız kazandı. Seçimler için en ilginç tespiti Prof. Dr. Metin Akgün yaptı: Game of Thrones...
30'a yakın isim geçiyor
Doğu'nun Oxford'u 16'ıncı 'Rektörü'nü belirlemek Temmuz ayında sandık başına gidecek. 1500'ü aşkın öğretim üyesinin oy kullanacağı seçimler için bazı öğretim üyeleri temayül yoklaması yaparken, bazıları da sosyal medyada çalışmalarını hızlandırdı. Kulislerde 30'a yakın ismin adaylığı konuşulurken, dikkatler en fazla adayın çıktığı Tıp Fakültesi'nde yoğunlaştı.
Kimden yana olacaklar?
Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de grupların 'kimden yana' olacağı en çok sorulan soruların başında geliyor. Özellikle 'Gülen' cemaatinin şimdilik çekimser kaldığı kulislerde dilden dile dolaşırken, diğer grupların da 'işaret' beklediği belirtiliyor. Kısacası gruplar isimlerin biraz daha netleşmesiyle 'renklerini belli edecek.
Türkiye'nin en köklü öğretim kurumlarından olan Atatürk Üniversitesi, Haziran ayı sonunda yeni Rektörünü seçecek. Kulis çalışmalarının hız kazandığı üniversitede birkaç isim sosyal medya üzerinden adaylığını açıkladı. Adaylıklarını açıklamasalar da adı geçen isimler de seçim turlarına başladı.
'Üniversite kuran üniversite' kimliğiyleErzurum'un en önemli markası olan Atatürk Üniversitesi'nde seçim rüzgârıesiyor. Görev süresi 2016 yılının Haziran ayında sona erecek olan Prof. Dr. Hikmet Koçak'tan sonra Rektörlük koltuğuna kimin oturacağı üniversite camiası başta olmak üzere kent kamuoyunda da merak uyandırmaya başladı. Temmuz ayının ilk haftasında yapılması beklenen seçimler için birkaç isim sosyal medya üzerinden adaylığını açıkladı. Henüz adaylıklarını açıklamasalar da kulislerde adı geçen birçok öğretim üyesi de fakültelerde seçim turlarına başladı.
Tıp Fakültesi oyları bölünür mü?
"Ben varım" diyen isimlerin başında Yakutiye Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Serdar Sevimli geldi.Son yıllarda gerçekleştirdiği başarılı operasyonlarla adından söz ettiren Prof. Dr. Sevimli,kalp cerrahisindeki yeteneğiyle 'aranılan hekim'ler arasına girdi. Cerrahideki başarısını yönetimde de göstermek isteyen Prof. Dr. Sevimli'ninen büyük dezavantajı fakültesinden 10'u aşkın ismin Rektörlük yarışına ortak olması.
Yıldırım aday mı?
Bu isimlerin başında Prof. Dr. Ahmet Hacı Müftüoğlu ile Prof. Dr. Nuri Bakan gelirken, bir diğer isim ikinci dönem seçimlerinde Prof. Dr. Hikmet Koçak'a rakip olan Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım.Prof. Dr. Sevimli gibi 'aranılan hekim' olan Prof. Dr. Yıldırım'ın tıp dışındaki fakültelerde de 'iyi ilişkileri' olduğu bilinirken, fakültesindeki aday çokluğu nedeniyle bu seçimlerde nasıl bir strateji izleyeceği merak konusu oldu. Öte yandan Tıp Fakültesi'nden bir diğer isim de Prof. Dr. Sait Keleş. Halen Rektör Yardımcılığı görevini sürdüren ve 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'den aday adayı olan ancak listeye giremeyenKeleş aynı zamanda Kırkıncı Hoca cemaatine yakınlığıyla tanınıyor.
Gruplar kimden yana?
Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de grupların 'kimden yana' olacağı en çok sorulan soruların başında geliyor. Özellikle 'Gülen' cemaatinin şimdilik çekimser kaldığı kulislerde dilden dile dolaşırken, diğer grupların da 'işaret' beklediği belirtiliyor. Kısacası gruplar isimlerin biraz daha netleşmesiyle 'renklerini belli edecek. Bu arada hem gruplara hem de Ak Parti'ye olan yakınlığıyla tanınan İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Mustafa Ağırman'ın adaylığa sıcak baktığı ancak sosyal medya üzerinden adaylığını açıklayan Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Ömer Çomaklı'yla hareket edeceği konuşuluyor.
Temayül anlaşması
Prof. Dr. Ağırman'ın, Prof. Dr. Çomaklı'yla 'ortak hareket' etmesinin nedeni geçtiğimiz günlerde Rektörlük seçimi içini yapılan temayül yoklaması oldu.2007 seçimlerinde AK Parti'den Erzurum Milletvekili Aday Adayı olan ancak listeye giremeyen Prof. Dr. Çomaklı'ya yakın isimlerin bir araya gelerek seçim yaptığı temayülde 60 kadar oy aldığı ve bu yoklamadan sonra Prof. Dr. Mustafa Ağırman, Prof. Dr. Mehmet Biber ve Prof. Dr. Abdülhamit Erdem'in, Prof. Dr. Çomaklı ile 'ortak hareket' kararı aldıkları medyaya servis edilen haberlerle anlaşıldı.Öte yandan AK Parti'nin önemli isimlerinden Çevre ve Şehircilik eski Bakanı İdris Güllüce'ninkardeşi Prof. Dr. Medine Güllüce'nin ismi de adaylar arasında geçiyor. Fen Fakültesi'nde öğretim üyesi olan Güllüce'ninaday olup olmayacağı en çok AK Parti'ye yakın isimler arasında merak uyandırıyor.
Adayların 'Üstün'ü olur mu?
Rektör adayları içinde öne çıkan isimlerden biri de Açık Öğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstün Özen? Üniversitenin hemen her noktasında görev alan ve idari tecrübesiyle dikkat çeken Prof. Dr. Özen, Açık Öğretim Fakültesi'ni kısa sürede'vitrin' konumuna getirdi. Kayıtlı öğrenci sayısı bugün 140 bine ulaşan fakülteyi bacasız bir fabrikaya dönüştüren Prof. Dr. Özen bu sayede üniversiteye de önemli yatırımlar sağladı.Son olarak Erzurum'a bir sınav merkezi kazandırmak için kolları sıvayan Özen'in üniversitede her kesimden desteği bulunduğu biliniyor.
Akademisyen gözüyle Rektörlük seçimleri
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Metin Akgün de Rektörlük seçimleriyle ilgili görüşlerini kaleme aldı. https://metinakgun.wordpress.com adresli blogundayayınlanan yazının başlığı dikkat çekiciydi. İzlenme rekorları kıran 'Taht Oyunları' dizisinden esinlenen Prof. Dr. Akgün, önemli tespitlerde bulundu.
Taht Oyunları-1
Atatürk Üniversitesi 211.000'i bulan öğrenci sayısıyla ülkemizin en büyük üniversitelerinden. Aynı zamanda da en büyük kampüslerden birine sahip. Kuruluşunun 59. yılında yeni rektörünün belirlenmesi için kıyasıya bir yarış başlamak üzere. Benim belirleyebildiğim, adaylığa göz kırpan 29 öğretim üyesi var, bunlardan bir kısmı adaylıklarını açıklamışken bazıları hala ortaya çıkmak için en uygun zaman açısından havayı koklamaya devam ediyor. Bunların yedisi Tıp Fakültesinden ama şimdilik sadece ikisi açık bir şekilde aday olacaklarını ilan etmiş durumda.
Pasta büyük, iştahlar kabarık...
Bu seçim maratonunun çok ilginç geçeceğine dair bir his var içimde. Yedi Haziran seçimleri öncesi senaryolar farklıydı. Hemen sonrasında da farklı senaryolar gelişti. Şimdi, yani 1 Kasım seçimlerinden sonra ise senaryolar daha bir farklı? Aynen borsada işlem yapar gibi, şartlar değiştikçe, yeniden pozisyon alanları dışarıdan izlemek ayrı bir keyif, ama aynı zamanda da trajik. "Game of Thrones" ile bu rektörlük seçimleri arasında büyük bir paralellik var. Çünkü adayların bir kısmı "soylu aileleri" veya "yüce grupları" adına "rektörlüğü doğal hakları olarak" görmekte ve rektörlüğü (doğal haklarını !) ne pahasına olursa olsun kimseye kaptırmama telaşesinde.
Bu seçimle ilgili herkesin bildiği, zaman zaman dillendirdiği ama uluorta söylemediği şeyler de var. Şimdilik -çok detaya inmeden- sadece birkaç genel noktaya değinmek istiyorum. Öncelikle herkes Cumhurbaşkanının işaret edeceği bir adayın seçilme ihtimalini daha yüksek görüyor. Yine benim bilebildiğim kadarıyla henüz net olarak işaret edilmiş böyle bir aday yok. Kimileri bu şansı -ailesel veya grupsal avantajlarının verdiği rahatlıkla- kendilerinde görmekte, kimileri de kapı kapı dolaşarak, hatta aşındırarak, ben burdayım "Beni görün lütfen" demeye getirmekte. Seçilme ihtimali olmadığı halde -inadına- rektör adayı olmayı düşüneni de var, "isim yapma" gayesi ile ileride rektör yardımcılığı, olmazsa bir dekanlık ya da başka bir pozisyon kaparım amacıyla aday olmayı planlayanı da...
Rektörlük elbette önemli bir görev ve büyük bir prestij ağır da bir yükümlülük aynı zamanda. Böyle ağır sorumluluk gerektiren bir göreve -hakkını vereceğini düşünerek- aday olmak da büyük cesaret ve özveri gerektiriyor aslında.
Ama ne yazık ki bazı adaylar kişisel ego tatmini, parasal açıdan refaha ulaşma, kaynağın (para veya kadrolaşma açısından) başına geçme, bazı -ailesel ve/veya grupsal- saadet zincirlerinin (kazanımların) zarar görmemesi ya da yeni saadet zincirleri oluşturma gibi amaçlar peşinde. Endişem, bu düşünceye sahip olanlardan birisinin kazara rektör olması ihtimali...
Rektörlük seçimi çok önemli bir konu ve ben de bir öğretim üyesi olarak önemsiyorum. Çünkü bu üniversitenin liyakatli, makamı taşıyabilecek/doldurabilecek, o makamın gereklerini yerine getirebilecek kapasitede, vizyon sahibi, en önemlisi "özgür düşünebilen" ve "vicdan sahibi" bir rektöre ihtiyacı var.
Onur SAĞSÖZ/Pusula
sayın akademisyen kardeşim bakanlıktan gelen müfettiş ve sorumlulara herşey dört dörtlük gösterilirse bu açığı kimse göremez ve bilemez aynı zamanda üniversite kendi ihtiyaçları dahilinde kadro açabilir sözleşmeli personel alabilir ki şuan o kadar insan var ki başvuru yapmış cvp bekleyen bilmiyorum siz gerçekten akademisyen misiniz ama bu yönetimin içinde yada onlardan biri olduğunuz belli ama bilmediğiniz çok şey var ...
Arda kardeşim hemşire kadrosunu devlet veriyo hastanelere maalesef bakanlık kendi hastanelerine çok sayıda hemşire asistan vb kadro verirken üniversite hastanelerine vermiyor yani bu durumun üniversite yönetimiyle ilgisi yok
Sömürgeci kırkıncı toplulukģundan dini kullanan şeref fukaralarından kurtulsun artık bu üniversite
bence bu koltuğu serdar bey gerçekten hak ediyor artık şu üniversitenin ve hastanesinin düzelmesi gerekiyor mesela hastaneden örnek verecek olursak az çalışanla çok iş yapalım çok para kazanalım diyor şuan ki yönetim bölge eğitim hastanesinde bir servise en az 3 -4 hemşire düşerken üniversite hastanesi yoğunbakım da tek hemşire çalıştırıyor ayrıca doktorun görevide yine hemşire sırtında ama hastane dışına hiç bişi sızdırılmıyor bizde hastalarımızı onlara teslim ediyoruz şimdi soruyorum hikmet koçak bey ve yönetimine hiç bu güne kadar hastanenizde hiç personel analizi yaptınız mı bire bir hiç araştırdınız mı ben serdar beyin en azından bu konularda ve bir çok konuda ilerleme kaydedeceğini düşünüyorum ...