Erzurum Ajans-M. Kemal Atatürk, Erzurum’a geldiği 3 Temmuz 1919’da, 6 gün boyunca Cumhuriyet Caddesi üzerindeki Müstahkem Mevkii Konağı’nda kaldı. Söz konusu konağa yerleşen M. Kemal Atatürk, Büyük Kongre’yi toplamak için çok sevdiği askerlik görevinden de, yine bu evde kaldığı dönemde istifa etti.
Tarihi kayıtlarda, Atatürk’ün, Cumhuriyet Caddesi’ndeki Cimcime Hatun Türbesi’nin hemen karşısında bulunan Mevki-i Müstahkem Konağı’nda, 6 gün boyunca kaldığı bilgisine yer verilirken, Erzurum Kongresi’nin toplanması yönündeki ilk planların da, yine bu binada yapıldığı kaydediliyor.
Mevki-i Müstahkem binasıyla ilgili olarak Prof. Dr. Fahrettin Kırzıoğlu’nun da bir araştırmasının bulunduğu öğrenilirken, bu hususta Doç. Dr. İbrahim Ethem Atnur’un da, ayrıca bir çalışma yaptığı öğrenildi. Erzurum’a ‘Tuğgeneral’ rütbesiyle gelen M. Kemal Atatürk’ün, askeri bina olması nedeniyle konakladığı Mevki-i Müstahkem Komutanlığı binası, hükümet konağına yakın oluşuyla dikkat çekerken, Erzurumlular, söz konusu tarihi yapının, kongre kutlamalarının dışında bırakılmaması gerektiğini kaydettiler.
TARİHİ KONAKTA YOĞUN BİR TELGRAF TRAFİĞİ…
M. Kemal Atatürk, 8 Temmuz 1919’u, 9 Temmuz’a bağlayan gece, Mevki-i Müstahkem binasında beraberinde Kazım Karabekir, Rauf Bey, Kurmay Binbaşı Kazım, yaverleri ve emir erleriyle birlikte, İstanbul’dan gelecek haberi beklerlerken, Yaver Cevat Abbas’ın; Padişah’ın, telgraf makinesinin başında beklediği yönünde getirdiği haberle harekete geçtiler.
Mevki-i Müstahkem binasından çıkarak, Erzurum Postanesi’ne kadar yürüyen Atatürk ve arkadaşları, İstanbul’daki Yıldız Sarayı Telgrafhanesi ile ilk teması gece yarısında kurdular. Padişah adına Harbiye Nazırı Ferit Paşa’dan gelen ilk mesaj; “Padişahımız efendimiz hazretlerinin selâm-ı şâhanelerini tebliğ ederim. Muhabbet ve itimad-ı hümayunlarını bildiririm.” şeklinde olurken, ardından gelen ikinci mesajda, Atatürk’ten derhal İstanbul’a dönmesi istenmektedir. Gölbaşı’ndaki Erzurum Postanesi’nden İstanbul’a gönderilen cevap; “Dönmem!” olunca, gelen sonraki telgrafta Atatürk’e hitaben; “Erzurum’dan hastalık raporu al; fakat derhâl oradan ayrıl. İstediğin yere git!” önerisi sunulur. Gazi’nin cevabı, bunun kesinlikle mümkün olmayacağı yönünde şekillenirken, Yıldız Sarayı Telgrafhanesi’nden gelecek olan cevap, Paşa’nın askerlik hizmetinden azledildiği yönünde olacaktır. Ancak M. Kemal, İstanbul’dan önce davranarak, istifa dilekçesini yazar ve altını imzalar.
GÖLBAŞI’NDAKİ POSTANEDEN YILDIZ SARAYI’NA…
M. Kemal Atatürk’ün, Mevki-i Müstahkem Binası’nda kaldığı dönemde Gölbaşı’ndaki Erzurum Postanesi’nden İstanbul’a gönderdiği telgraf şöyle: “9 Temmuz 1919 – Erzurum… Mübarek vatan ve milleti parçalanmak tehlikesinden kurtarmak, Yunan ve Ermeni isteklerine kurban etmemek için açılan milli savaşmalar uğrunda milletle beraber serbest surette çalışmağa askeri ve resmi sıfatım artık engel olmaya başladı. Bu gaye-i mukaddese (kutsal amaç) için milletle beraber sonsuza kadar çalışmağa mukaddesatım (kutsal şeylerim) adına söz vermiş olduğum cihetle, pek aşıkı bulunduğum yüce askerlik mesleğine bugün veda ve istifa ettim. Bundan sonra milli ve kutsal gayemiz için her türlü fedakarlıkla çalışmak üzere sine-i millette (milletin bağrında) bir ferd-i mücahit (savaşçı kişi) suretiyle bulunmakta olduğumu tamimen arz ve ilan eylerim.”