Ata sporu cirite fırtına bile engel olamadı
Ata sporu cirit denilince akla gelen iki ilden Bayburt ve Erzurum atlı spor kulüpleri, fırtınalı havaya aldırış etmeden aralarında cirit maçı oynadılar.
Bayburt Kop Atlı Spor Kulübü, Mert Dadaş Aşkale Atlı Spor ve Okçuluk Kulübünü Bayburt Belediyesi cirit sahasında konuk etti. Şiddetli esen rüzgar ise ata sporu ciriti yaşatmaya engel olamadı. Büyük küçük herkesin meraklı gözlerle izlediği müsabakada kazanan yine dostluk oldu. Değneklerin havada uçuştuğu, atların dörtnala koştuğu maçta, fırtınalı havada ciritçiler izleyenlere seyir zevki yüksek bir maç sundular.
12 yaşındaki Efe Güler, ciritçi babasını desteklemek üzere küçük bedeniyle rüzgara meydana okuyarak, sahada yerini aldı. "Cirit sevdamızdan vazgeçmiyoruz, ata sporumuz ciriti izlemeye geldik" diye konuşan Güler, "Hava fırtınalı, rüzgar çok şiddetli esiyor ama olsun yine de cirit sevdamızdan vazgeçmiyoruz. Babamı da destekliyorum, onu izlemeye geldim. Uçacak gibi oluyorum rüzgardan, o derece şiddetli bir hava var. Ata sporumuzu izlemeye geldik" dedi.
Cirit meraklısı eski ciritçi Resul Tokay, cirit sevdası nedeniyle soğuk havada cirit sahasının yolunu tuttuğunu belirterek, "Bu soğukta burada ne durulur, ne de maç seyredilir. Cirit sevdamızdan bu soğuk havada buraya geldik." şeklinde konuştu.
Mert Dadaş Aşkale Atlı Spor ve Okçuluk Kulübü oyuncusu 68 yaşındaki Yaşar Akdağ, "60 seneden bu yana cirit oynuyorum. Kar kış demeden, cirit oynuyoruz. Cirit sporu biz de adeta hastalık olmuş. Dünyanın bir ucu da olsa gideriz, oyunumuzu oynarız. Kop Atlı Spor Kulübü oyuncuları da bizim eskiden beri dostlarımız. Bir dostluk maçı yapalım dedik, yaptık. Allah razı olsun bizi davet ettiler biz de geldik, gurur duyduk. Cirit camiası böyle bir şey yaş fark etmiyor, soğuk hava, kar kış fark etmiyor, oynuyoruz" diye konuştu. İHA
Sayın Editör, bugün sabah, sitenizde, üniversitenin akademik ödül töreni ile ilgili bir haberiniz vardı. Bu habere bir yorum yazdım, biraz sonra hem yorumum yok, hem de bu haberi apar topar kaldirmissiniz. Biz gerçekleri yazdık. Herhalde zorunuza gitmiş. Halbuki ben her sabah ilk önce sizin sitenizi okuyordum. Artık okumayacagim hem de telefonumdan sitenizi sileceğim. Selamlar.
Sayın Editör Kardeşim, buraya bir yorum yazdım. Yayınlarsanız memnun olurum. Allah'a emanet ol. Hoşça kal. Selamlar.
Bu tür sporları doğudaki ve 3. dünya ülkeleri yapıyor. O hayvanları neden böyle mahvediyorsunuz ? Yoksa bunu savaşlarda mı kullanacaksınız. Atla savaş tarihe karıştı. Atlı savaşlar bundan 200 yıl önce idi. Şimdi modern ve dijital savaşlar yapılıyor. Adam hirosimaya atom bombası attı, 300 bin insan ölmedi, buhar olup yok oldu. Vücudunun molekülleri değil atomları bile buhar olup yok oldu. Siz acaba o at ve ciritle mi buna karşı koyacaksınız. Zamanı böyle heba etmeyin. Çalışın, üretin, kazanın, güçlü olun. Dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında yerinizi alın. Afrika'nın ülkeleri arasında yer almayın.Yoksa attan, ciritten bir şey olmaz. Bakınız bir zamanlar doğunun Parisi olan bu şehire herşey dışarıdan geliyor. Artık üretim yok. Bir zamanlar günde 5 tır et satan bu şehire et, Çanakkale, Bursa ve Balıkesir'den geliyor. Bu zuldur. Çok utanılacak bir durumdur. Malatya , Erzurumu 17, Elazığ 6 kat katlamış. Peki ya bu şehrin, bu vekilleri , bu bürokratları ne yapıyorlar bol bol masal anlatıyorlar. Hatta birisi Erzurum havaalanının isminin değiştirilmesi için meclise önerge bile verdi. Bu ne büyük rezalettir, bu ne utanmazliktir. 67 il varken Erzurum, eğitim, ticaret, sanat,ekonomi gibi her alanda 15. sırada idi. Şimdi bu dallarda 81 il içerisinde 59. 60. sırada. Altında kim var Ardahan, Iğdır, Şırnak, Bitlis, Bingöl vb. Küçük iller var. Şimdi anladınız mı? Ne demek istediğimi. Bu şehir bitmiş, ölmüş de ağlayani yok.
