Anlayış insanda önemli bir yetidir.. Anlayışın açılımı; fehim, akıl erdirme, algılama, hızlı kavrama, sezgi gücü, idrak kabiliyeti ve zihniyettir. Anlama yetisinde doğrudan ve aracısız olarak var olanı, eşyayı açık ve seçik olarak algılama, sezme ve idrak etme vardır. İnsanda zeka hızlı kavrama işini yapar. Her zeki insana anlayışlı diyemeyiz ama her anlayışlı insana zeki diyebiliriz. Bu yeti herkeste eşit değildir. Bu eşitsizliğin nedeni doğuştan gelen ya fizyolojik ya psikolojik ya da ahlaki bir hastalık olabilir. Ahlaki yönden hasta olan insan herkesi aptal, kendini akıllı ve zeki sanan şeytanımsı insan türüdür. Bu tür hasta insana ahmak denebilir. Kendi ahmaklığını bilmeyecek kadar ahmak.
Hoş görülü insanlar genelde anlayış derinliği olan insanlardır. Her türden bilgi öğrenmek, hayatta birçok tecrübe kazanmak, anlayış yetisi gelişmiş olan insanlarla çeşitli yollarla istişare etmek insanın anlayış yetisini geliştirebilir. Düşüncelerinizi açıkça ortaya koymanız da karşıdaki insanın sizi daha iyi anlamasına yardımcı olur. Eğer sizin hakkınızda kötü niyeti, ön yargısı ve peşin hükmü yoksa tabi.
Anlayış göstermek, karşı tarafın hatasını bağışlamak ya da onun seviyesine inmeden muhatap olmadan susmak, oradan uzaklaşmaktır. İnsanın idraki ve akli seviyesine göre davranmak gerekir. Ancak bunu gerçekleştirmek çok zor. Hangi birinden uzak kalacağız. Biz anlayışsız insan değil, anlayışlı insan arıyoruz. Nadir olan anlayışlı insan. Yoksa anlayışsız, kaba, müsamahasız insan aramaya gerek yok. Bunun içindir ki Yusuf Has Hacip anlayışı önemser: "Anlayış bir yulardır; insan onu elinde tutarsa, dileğine erişir ve bütün arzularına nail olur." der.
İnsanın en çekilmezi ve uzak durulması gerekeni anlama yetisi zayıf olan anlayışsız insandır. Çünkü anlayışsız, cahil insana laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha zordur der atalar. Anlama yetisi kıt olan, kalın kafalı, halden yoldan anlamayandan aslandan kaçar gibi kaçmak gerekir. Bu tür insanlar başınızı belaya verdiği gibi huzurunuzu da elinizden alır.
Cahil insan bilgiden noksan olduğu gibi anlayıştan da noksandır. O halde cehaletten kurtulmak için iyi, doğru ve güzel adına bilgi edinilmelidir. Bu bilginin yanına anlayışımızı da katmazsak yine yarım kalırız. O halde her bilgili insan anlayışlı olmadığı gibi her anlayışlı insan da bilgili olmaya bilir. Hem bilgili hem de anlayışlı olmak gerekir.
Dualarımızda bilgi ve anlayışımızın artması için şu duayı edelim.
"Rabbim, ilmimi artır."
"Rabbim, bilgimi ve anlayışımı artır, beni aklıyla, vicdanıyla, iradesiyle ve nefsiyle uyum içerisinde barışçı iş işleyen iyi insanlar arasına kat."