SiyasetHaber Girişi : 23 Mart 2019 14:15

Ankara'da tarihi gün

Ankara'da tarihi gün
Cumhur İttifakı’nı oluşturan AK Parti ile MHP’nin ikinci ortak mitingi bugün Ankara’da gerçekleşti.
Erzurumajans-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ankara'da yapacakları ortak mitingede binlerce vatandaş alanı doldurdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın miting alanındaki halkı selamlamasının ardından kürsüye Cumhur ittifakı Ankara adayı Mehmet Özhaseki çıktı.

CHP'nin Ankara adayı Mansur Yavaş'la ilgili gündemde yer alan sahte senet konusuna değinen Mehmet Özhaseki, "600 bin dolar o işten alacak senin ne maharetin var. Ne işi bu 600 bin dolarlık iş? Dost doğru cevap ver. Çok kirli bir işi var burada" dedi.

Tam 21 yıl belediye başkanlığı yaptığını ifade eden Özhaseki, altyapısı olmayan, gecekondulardan oluşan borçlu bir belediyede işe başladığını kaydetti. Göreve başlayınca bir milim altyapı eksiği bırakmadığını dile getiren Özhaseki, üstyapı, sosyal tesisler gibi çeşitli hizmetlerle gece gündüz çalıştığını söyledi. Belediye başkanlığından sonra bakanlık dönemini anımsatan Özhaseki, teröristlerin özyönetim ilan etmek istedikleri, çukurlar kazdıkları doğuda 30 bine yakın ev yaptırdığını aktardı.

"Açıkça ilan ediyorum belediyeciliği bilmiyor"

Ankara adaylığını ele alan Özhaseki, "Biz dersimize çalıştık projelerimizi hazırladık. 30 kişilik bir ekiple aylarca emek verdik. Ankaralı hemşehrilerimiz bizden neler bekliyor, 11 ana başlıkta 111 ciddi proje hazırladık. Ayrıca 25 ilçemizde gerek merkez gerekse biraz daha kenarda kalan taşra ilçelerimizde 5 bine yakın proje hazırlayarak sizlerin huzurundayız. Biz bunların hepsini yazdık altına imza attık ve sizlere dağıttık. Ben zannediyordum ki adaylar çıkacak onlar da Ankaramız için ne düşünüyorlarsa söyleyecekler projelerimiz yarışacak, insanlar bakacaklar diyecekler ki bu projeler güzel veya bu adam bunu yapar ve yapamaz diye karar verecekler.

Ben böyle bir seçim dönemi hayal ediyordum ama üzülerek söylüyorum ne yazık ki bizim gibi dersine çalışıp da projeleri hazırlayıp insanların huzurunda çıkan kimse olmadı. Biz sizlere saygı duyuyoruz, sizin tercihinize saygı duyuyoruz, ne yapmak istediğinizin de hepsini yazdık zaten. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı üç dönemdir aday, böyle bir proje ile çıktı mı? Hayır. Ve belediyeciliği de bilmiyor açıkça ilan ediyorum. Tuhaf tuhaf gülünecek işler söylüyor, güler misiniz, ağlar mısınız. Gerçekten belediyeciliği bilmiyor ve gerçekten de projesi yok" şeklinde konuştu.

"Truva Atı'nın içinde neler olduğunu herkes biliyor"

Cumhur İttifakı'nda iki partinin açıkça yer aldığını aktaran Özhaseki, karşı tarafta yer alan ittifakı herkesin anlamaya çalıştığını belirterek, "Daha doğrusu anladı da onlar anlaşılmadığını zannediyorlar. Görünürde iki parti var CHP bir de İYİ Parti. Bir de söyleyemedikleri ortak var, utandıkları ortak var, sakladıkları ortak var. Niye söylemiyorsunuz bunu? Eğer ortağı çok sevdiyseniz çıkan ilan edin. Hayır bunu da yapamıyorlar saklıyorlar zannediyorlar ki Ankara halkı anlamaz, hemşehrilerimiz bunları bilmez püskül yutturur zannediyorlar. Ama emin olun Ankaralı hemşehrilerim bunlardan çok daha akıllı. Oynanan oyunu görüyor, Truva Atı'nın içinde neler olduğunu herkes biliyor. Kandil'deki teröristlerin başkanı söylüyor, siyasi uzantıları söylüyor, onların ne kadar adamı varsa piyasada gezen onlar ifade ediyorlar. Bunların yapmış olduğu aldatma operasyonunu da kınıyoruz. Yazıklar olsun size" vurgusunu yaptı.

Sahte senet mevzusu

CHP'nin Ankara adayı Mansur Yavaş'la ilgili gündemde yer alan sahte senet konusuna değinen Özhaseki, "Ömründe bir kere dürüst ol. Ayrıca 600 bin dolar o işten alacak senin ne maharetin var. Ne işi bu 600 bin dolarlık iş? Dost doğru cevap ver. Çok kirli bir işi var burada. Niye 600 bin dolar için avukatlık vekaletin yok? Bu millet vergilerle ayakta duruyor. Sen 600 bin doları üstten götürmeyi biliyorsun ama devlete vergi vermeden öyle mi? Yazıklar olsun sana" diye konuştu.  

Özhaseki'nin ardından kürsüye çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Ankaralılara seslendi. 31 Mart seçimlerinin Ankara için uçurumdan önceki son çıkış olduğunu vurgulayan Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın milli varoluşun hizmetkarı olduğunu belirtti. Bahçeli, 31 Mart seçimiyle milli bekanın Ankara'nın tarihsel ve egemenlik haklarının hem teyidinin hem de tescilinin yapılacağının altını çizerek, ''Biz, Cumhur İttifakı'yız. 31 Mart seçimleri Ankara için uçurumdan önceki son çıkıştır. 31 Mart seçimleri Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişinden sonraki ilk mahalli idareler seçimdir. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinden 281 gün sonra aziz milletimiz sandık başına gitmektedir. 8 gün sonra yalnızca belediye başkanı seçmeyeceğiz. Yalnızca belediye meclis üyesi, köy ve mahalle muhtarı belirlemeyeceğiz. Bunların önünde ve üstünde milli bekamızın, Ankara'nın tarihsel ve egemenlik haklarının hem teyidini hem de tescilini yapacağız.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kökleşmesine, Cumhuriyetin 100. yıl dönümünün inşa ve ihyasına güçlü bir destek vereceğiz. Yeni hükümet sistemiyle uyumlu olması beka düzeyinde önemli olan yerel yönetimleri sizlerin tercihiyle güvenceye kavuşturmuş olacağız. 31 Mart seçimleri, Ankaranın önünü kesmeye azmetmişlere Ankara'nın önünü açmaya yemin etmişlerin seçimidir. 31 Mart seçimleri, yalanla doğru, sahtekarlıkla sadakat, terör sevicilerle Türkiye sevdalıları arasında yapılacak olan en kritik seçim olacaktır. Sekiz gün sonra ya beka diyeceğiz, ya belaya boyun eğeceğiz. Ya yurdum diyeceğiz ya da yutulmaya razı geleceğiz. Cumhur İttifakı milli varoluşumuzun hizmetkarıdır. Cumhur İttifakı milli onurun güvenidir. Buna karşılık zillet ittifakı kumpastır, komplodur, karanlıktır, kaostur, kavganın güvertesidir. Ankara dün zilleti reddetti, Cumhuriyetin zirvesine yükseldi. İnancım odur ki yine başaracak, yeniden bir tarih yazacaktır. Cumhur İttifakı olarak buna ant içtik'' şeklinde konuştu. 

''Milliyetçi Hareket Partisi bütün mensuplarıyla Özhaseki'nin arkasındadır''

MHP'nin bütün mensuplarıyla AK Parti Ankara Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki'yi desteklediğini açıklayan Bahçeli, şunları kaydetti: ''Hacı Bayram Veli Hazretlerinin emanetlerine leke düşürmeyeceğiz. Şeyh Ali Semerkandi Hazretleri'nin mirasını kirletmeyeceğiz. Mustafa Kemal'in kutlu hedeflerini asla ihmal ve inkar etmeyeceğiz. Cumhur İttifakı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sayın Mehmet Özhaseki'dir. Milliyetçi Hareket Partisi bütün mensuplarıyla, bütün teşkilatıyla Sayın Özhaseki'nin arkasındadır, destekçisidir. Ankara'nın tüm ilçelerinde Cumhur İttifakı'nın değerli adayları için elimizden gelen çalışmaları yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Hiç tavsamadan, hiç gevşemeden, hiçbir akıl çelici ve istismarcı söze kulak vermeden Cumhur İttifakı'nın zaferine inandık, bunun için adeta seferber olduk. Biliniz ki Ankara Türkiye'nin özetidir, özgüvenidir, öz değeridir.

Ankara, Türk milletinin ta kendisidir. Milletimizin her güzel insanı aynı zamanda Ankaralıdır. Hiçbir siyasi devşirme Ankaralılığı tapulu malı görmesin. Sayın Mehmet Özhaseki milletimizin ve Ankara'nın güzide bir mensubudur. Aksini iddia edenler başkentimizin hatırasına, milli birliğin hamuruna bölücülük ve fitne aşılamaya gayret eden namertlerdir. Ankaralı yiğittir, adamlığa sırt dönen namertlerle, geçmişine yüz çeviren nankörlerle işi olamaz. Ankaralı sözünün eridir, özü talan, sözü yalan kişilerle bir araya gelemez, bunlarla bir gelecek göremez.''

''Beka sorunu yok demek milli mücadeleyi unutturmak demektir''

''Beka sorunu yok demek, milli mücadeleyi unutturmak demektir'' diyen Bahçelli, Ankara'ya bakan, Ankara'yı kavrayan her vicdan sahibinin milli bekanın hayati önemini idrak edeceğine dikkat çekerek, beka sorunu yok demenin Ankara'nın başkent olarak tarih sahnesine çıktığı sürecin kesilmesi demek olduğunu söyledi. Bahçeli, beka sorununu inkar etmenin Türklerin Anadolu'dan nihai olarak çıkarılmasını projelendiren tarihi şark meselesine göz yummak olduğunu hatırlatarak, ''Ankara'ya bakan, Ankara'yı kavrayan her vicdan sahibi milli bekamızın hayati önemini idrak ve ifade edecektir. Sandık başına giden her sağduyulu kardeşim, 15 Temmuz'da tepemizden atılan bombaları, yağdırılan kurşunları ve FETÖ işgal teşebbüsünü hatırından çıkarmayacak, kararını buna göre verecektir. Her Ankaralı zilletin yanında hizalanmış ekonomik tetikçilerin, döviz baronlarının yeniden başlayan operasyonlarını, iç ve dış saldırıları dikkate alıp milli duruşunu ispatlayacaktır.

Bunun için dürüst bir mizaç, düzgün bir meşrep, milli ve dirayetli bir müktesebat yeterlidir. Beka sorunu yok demek, milli mücadeleyi unutturmak demektir. Beka sorunu yok demek, Türklerin Anadolu'dan nihai olarak çıkarılmasını projelendiren Tarihi Şark meselesine göz yummak demektir. Beka sorunu yok demek, Ankara'nın başkent olarak tarih sahnesine çıktığı sürecin kesilmesi demektir. Beka sorunu yok demek, hak ile batılın, haç ile hilalin, iman ile küfrün, millet ile zilletin tarihi mücadelesini unutmak demektir. Tehdit açıktır, karşımızdaki seçenek bellidir, ya bu topraklar üzerinde yaşayan Türk milleti bir ve bütün tutulacak, ya da acıklı ve kanlı şekilde bölünüp parçalanacaktır. Kısaca bekaya dudak bükmek mahsurludur, sakattır, çok tehlikelidir. ''31 Mart beka seçimi değil, belediye seçimidir, beka sorunumuz da yoktur' diyen gafiller bize ne söylemeye çalışıyorlar?

Bu zillete kucak açanlar, muhterem ecdadımızın yüzüne yarın nasıl bakacaklar? Ne anlatacaklar? Hangi bahaneleri ileri sürecekler? Gafletteydik, görmedik, bilmedik, düşünmedik mi diyecekler? Oy peşindeydik, günü kurtarmaya çalışıyorduk mu diyecekler? Pazarlıklar böyleydi, arkamızdan itiyorlardı mı diyecekler? Çaresiz kaldık, tutsak alındık, boynumuzu eğdik mi diyecekler? Yolu karanlığa çıkan, rotası meçhule sapan, felaketlere kılavuzluk yapan Zillet İttifakı Mehmetçiğe kurşun sıkan hainlerle, sözde Kürdistan hatırlatması yapan siyasi bölücülerle iş birliğini, tarihe nasıl anlatacak? Bunun vebalini nasıl üstlenecek? Zillet İttifakının ortakları bunun hesabını iki cihanda nasıl verecekler? Türk milleti bunu asla kabul etmez. Ankaralı kardeşim bu ihanete yenilmez, bu ihaneti yemez, yutmaz. Mezhebi, kökeni, yöresi ne olursa olsun, hiçbir kardeşim buna razı olmaz. Türkiye bir ve bütün olur, Ankara aşılmaz kale gibi yükselir, bu oyuna gelmez. Kardeşliğine, birliğine ve varlığına musallat olan bu tehlikeyi elinin tersiyle iter. Sonsuza kadar var olmanın inancıyla, zilletin muhataplarına hak ettiği dersi verir. Sınır içinde, sınır ötesinde, dağda, mezrada, ovada vatan evlatlarına kanlı saldırılar yapan, hain pusular kuran, alçak suikastlar düzenleyen teröristlerin başkent Ankara'da ne işi vardır? Bunları belediye meclis üyelikleriyle taltif etmek nasıl bir sorumsuzluktur? CHP Genel Başkanı bu zillete nasıl tamam demiştir? FETÖ'yle, PKK'yla aynı çizgiye nasıl yuvarlanmıştır?'' açıklamasında bulundu.

''Zillet ittifakına diyorum ki Ankara'yı ele geçiremeyeceksiniz''

''Biz Türkiye Cumhuriyeti'ni muhasım odaklara, yerli işbirlikçilere, hülasa yedi düvele meydan okuyarak inşa ettik'' diyen Bahçeli, Ankara'yı kimsenin ele geçiremeyeceğine ve Ankara'nın hızını kimsenin kesemeyeceğine dikkat çekerek, ''HDP'nin son dönemlerde sivri ve kirli diliyle öne çıkan eşbaşkanı açık açık ve aynen diyor ki; ''Mansur Yavaş da bilecek ki, seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP'lileri yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür.'' Ankara'yı yavaşlatmaya çalışanlar, bu zelil itirafı da ajansınıza sordunuz mu? Konuyla ilgili herhangi bir görüş aldınız mı? Yavaş yavaş tükenenler, Ankara'ya PKK'lıları taşıma görevini size veren ne idüğü belirsiz ajansınız mıydı?

Yoksa size dayatılan kara ajanda da yazılı olan talimatlar bunlar mıydı? Mert olun, yürekli olun, adam olun, cesaretiniz varsa kimlerle yan yana yürüdüğünüzü, hangi mihraklarla omuz omuza verdiğinizi gelin Ankaralıya açıklayın. Ajans deyip kıvırmayın. HDP Eşbaşkanı koz veriyor deyip suçlamalardan kaçmayın. Sahte senet düzenleyip kumpasa bağlamayın. HDP sevgisini dilim sürçtü deyip kapatmayın. Şaibeli ve sahte diplomalı kişilerle açtığınız haram tezgahınız bir anda bozulunca eski dostlarınıza şizofren diye bağırmayın. Vergi kaçakçılığı yaptıktan, onca alavere dalavereye saptıktan sonra çıkıp da Ankaralı kardeşlerimin yüzüne baka baka yalan söylemeyin. Ankaralı PKK'ya nasıl evet diyecek? Ankaralı, ''Sözde Kürdistan'da kazanıp batıda AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz'' diyen bölücülerle aynı kareye nasıl girecek? Bu reva mıdır? Bu hak mıdır? Bu Ankaralıya nasıl yapılacaktır?

CHP Genel Başkanı, henüz YPG'ye terörist diyemedi. 15 Temmuz'a tiyatro demekten vazgeçmedi. YPG, PKK'nın Suriye kolu değil mi? YPG, Fırat Kalkanı Harekatında, Zeytin Dalı Harekatında kahramanlarımızı, sınır il ve ilçelerdeki vatandaşlarımızı şehit eden katil ve terörist örgüt değil mi? Yeni Zelanda'da bir vandal, bir terörist 51 din kardeşimizi iki ayrı camide şehit etti, 47'sini yaraladı. Ne var ki CHP Genel Başkanı İslam dünyasından kaynaklanan terörden bahsetti. Kılıçdaroğlu soruyorum sana, bu kadar alçalmayı nasıl başardın? Bu denli gözlerini karartan, vicdanını uyuşturan neydi? Golan Tepeleri'ni İsrail toprağı olarak tanıma hazırlığı yapan Trump'a Kılıçdaroğlu ne diyecek, olamaz, yapamazsın çıkışıyla tepkisini gösterebilecek mi? Biz Türkiye Cumhuriyetini hainlere rağmen kurduk.

Biz Türkiye Cumhuriyeti'ni muhasım odaklara yerli işbirlikçilere, hülasa yedi düvele meydan okuyarak inşa ettik. CHP-İP-HDP-SP-ÖDP-PKK-FETÖ milli bekamızı, Cumhuriyet'in ruhunu, milletimizin emsalsiz kazanımlarını, milli birlik ve dayanışma iradesini hem yıkmak hem de kırmak için devrededir. Gezi Parkında denediler, şamarı yediler. 6-7 Ekim olaylarında denediler, bedelini ağır şekilde ödediler. Hendek kazıp çukur açtılar, iç isyan ve istilaya kalkıştılar, açtıkları çukurlara debelene debelene gömüldüler. 15 Temmuz'da denediler, rüzgar ekeyim derken fırtına biçtiler, kıvrana kıvrana sonuçlarına katlandılar. Zillet İttifakına diyorum ki, 31 Mart'a da yapamayacaksınız, Ankara'yı ele geçiremeyeceksiniz. Ankara'nın hızını kesemeyeceksiniz. Eski ülkücüymüş, eski MHP'liymiş, bunların hepsi masal, hepsi fasa fisodur. Ya ülkücüsündür, ya değilsindir. Ya MHP'lisindir, ya da değilsindir. Arası yoktur, ortası yoktur'' dedi.

''Cumhur İttifakı karanlığı aydınlatmak kuşatmayı yarmak için geliyor''

Milliyetçiliğin milletine derin sevgi ve muhabbetle bağlı olmak, tarihini bilmek, kimliğini bilmek, kökünü bilmek olduğunu kaydeden Bahçeli, Ankara'nın birçok badire atlattığını fakat yine de taviz vermediğini belirtti. Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin çok zor şartlar altında kurulduğunun altını çizerek, ''HDP'ye el avuç açan birisinin boğazına İmralı yuları geçmiş, istikameti Kandil'e çevrilmiştir. Dün CHP'yi kötülerken, bugün CHP'nin filikasına binen bir şahsiyetin siyasi ahlakı, siyasi çizgisi olmayacak, olamayacaktır. Ankara, Polatlı'dan top sesleri duyulurken bile korkmadı, ürkmedi, teslim olmadı. Cumhuriyet'in başkenti nice badireleri atlattı ama taviz vermedi. Hele hele zillete hiç düşmedi. Ulustaki ilk meclis, bir yandan ülke savunması için fedakarlık yaparken, diğer yandan da işgalciler ve işbirlikçilerin çıkardıkları isyanları bastırmak ve milli birliği temin etmek için uğraşıyordu.

Türkiye Cumhuriyeti çok zor şartlar altında kuruldu. Bize patates soğan edebiyatı yapanlara 7-8 Ağustos 1921'de yayımlanan Tekalif-i Milliye Emirlerini okumalarını tavsiye ederim. Kurtuluş yıllarımızda, her aile birer kat çamaşır, birer çift çarık, birer çift çorap hazırlayıp vatan müdafaası için verdiler. Türk milleti ekmeğini böldü cepheye gönderdi. Suyunu kıstı, cepheye akıttı. Kuşkusuz her istendiğinde kanını da verdi, canını da verdi. Bize milliyetçilik anlatan Kılıçdaroğlu, şunu bilmelidir ki, milliyetçilik Türkiye düşmanlarına gülücükler saçan, Türk ve İslam düşmanlarına methiyeler düzen bozuk ağızların işi değildir. Milliyetçilik, milletine derin sevgi ve muhabbetle bağlı olmaktır, tarihini bilmektir, kimliğini bilmektir, kökünü bilmektir, ceddini bilmektir. Ey Kılıçdaroğlu sen kim milliyetçi olmak kimdir? Zillet ne yaparsa yapsın, Cumhur İttifakı karanlığı aydınlatmak, kuşatmayı yarmak için geliyor. Cumhur İttifakı milli bekayı koruyup kollamak için Ankara'nın ehline emanetini diliyor'' diye konuştu.

''Türkiye düşmanlarına karşı Cumhur İttifakı diyoruz''

Kime oy vereceği konusunda kararsız kalan vatandaşlara seslenen Bahçeli, vatandaşları Türkiye'nin yükselişi için Cumhur İttifakı'nda buluşmaya davet etti. Cumhur İttifakı'nın en samimi ve saf duygularla mukaddesata sahip çıkanların inançlı ve iradeli bir ittifakı olduğuna değinen Bahçeli, ''Kime oy vereceğim belli değil, kararsızım diyen her kardeşime çağrım, gelin Türkiye'nin yükselişi için Cumhur İttifakında buluşalım. Genç kardeşlerim, ilk kez oy verecek evlatlarım, gelin Cumhur İttifakında sözleşelim. İttifakımız, korkaklara karşı cesurların ittifakıdır. İttifakımız, hainlere, eli kanlı teröristlere, onlarla işbirliği yapan zillete karşı milli bir ittifaktır. Cumhur İttifakı, en samimi ve saf duygularla mukaddesatımıza sahip çıkanların inançlı ve iradeli bir ittifakıdır. CHP'ye, İP'e oy veren vatandaşlarım, Kürt kökenli kardeşlerim gelin bu şerefe siz de dahil olun. Çoluğunuza çocuğunuza anlatıp aktaracağınız muhteşem bir anın hatırasını bırakın.

Türk ve Türkiye düşmanlarına karşı Cumhur İttifakı diyoruz. İşbirlikçiye, bozguncuya, müfteriye, fitneye, Kandil'e, Pensilvanya'ya, Vashington'a, Brüksel'e karşı Cumhur İttifakı tek başına direnir iddiasındayız. Temiz siyaset, temiz yönetim, tertemiz Ankara için Cumhur İttifakı. Davamıza gönül vermiş her ülküdaşımı, partimize destek veren her kardeşimi önce sandığa gitmelerini, ardından da Cumhur İttifakının muhterem adaylarına oy vermelerini hassaten bekliyor ve temenni ediyorum. Beka için milli karar, cumhur için istikrar. Beka için milli karar, Ankara için istikrar. Sizlere güveniyorum, Ankara'ya her zaman inanıyorum'' açıklamasında bulundu.  

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hemen ardından Cumhurbaşkanı Receyp Tayyip Erdoğan vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'yı önü arkası belli olmayan bir ittifak vasıtasıyla yeniden eski karanlık günlerine döndürmenin hesabını yapanların olduğunu belirterek, "Her gün bölücü örgütün emrindeki partinin bir yöneticisi 'Ankara'ya alacağız' diye posta koyuyor. Hatta bazıları hızını alamayıp 'Onlara en büyük tokadı İstanbul'da, Ankara'da atacağız' diye topyekün milleti tehdit ediyor. Peki, her gün dozu artan bu küstahlıklara CHP'den bir tepki geldiğini gördünüz mü?" dedi.

Vatandaşları selamlayan Erdoğan, "Buradan MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli, MHP'ye gönül vermiş tüm kardeşlerimi, Cumhur İttifakı'na destek olan bütün kardeşlerimi selamlıyorum. Buradan hangi partiye mensup olursa olsun ülkesinin ve milletinin bekası için yanımızda yer alan tüm kardeşlerimi selamlıyorum. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması için gayret gösteren, büyük ve güçlü Türkiye hedefine yürekten inanmış herkesi selamlıyorum. Ankara'daki şu güzel manzaranın, şu güzel gönül birliğinin dalga dalga tüm Türkiye'ye yayıldığına inanıyorum.

Rabbim, birliğimizi, beraberliğimizi kardeşliğimizi korusun. Sordum, şu anda hipodromda, şu uçsuz bucaksız alanda ne kadar insan var dedim. Emniyetin verdiği rakamı söylüyorum, 450 bin. Bu bir şeyi gösteriyor, ne diyor Ankara? 'Biz, 31 Mart'a hazırız' diyor. Kaç gün kaldı? 8 gün. Hanım kardeşlerim, gençler kapı kapı dolaşıyor muyuz? Son virajdayız. İnşallah, 31 Mart'ın akşamında Ankara'yı sizler taçlandıracaksınız. Gerek AK Partili kardeşlerim kendi içlerinde birlik beraberlik, MHP'li kardeşlerim kendi içinde birlik beraberlik ve her iki Cumhur İttifakı olarak bir ve beraber inşallah kendi aralarında oy kaybına fırsat vermeden sandıkları patlatacağınıza inanıyorum. Rabbim, ülkemizin tökezlemesini, milletimizin zayıf düşmesini bekleyenlere fırsat vermesin. Rabbim bu topraklarda bize hep rabiamızı en yüksek sesle söylemeyi nasip etsin. Hazır mıyız? Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" ifadelerini kullandı. 

"Milletimizi bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz" diyen Erdoğan, "Bayrağımızı indirmek isteyenlere, vatanımızı parçalamak isteyenlere, devletimizi yıkmak isteyenlere, ezanımızı susturmak isteyenlere, bizi terör örgütleriyle terbiye etmek isteyenlere, ekonomimizi çökerterek işimizle, aşımızla tehdit edenlere, bizi birbirimize düşürerek arada kendi hesabını görmeye çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Bunun için 31 Mart'ta sandıkta irademize sahip çıkacağız. Aman ha 'sandığa gitmeyelim' diye bir şey yok, toplayacağız herkesi sandığa götüreceğiz. Sandıklara sahip çıkacağız. 31 Mart sandıklarda hesaplaşma değil, geleceğimizi tayin etme yeri haline dönüşecektir. Bunun için 31 Mart'ta demokrasi ve kalkınma yolunda durmak yok" şeklinde konuştu.

Erdoğan, "Bunun için terör örgütlerinin emrindeki yapıların desteğiyle karşımıza çıkanların yüzlerindeki maskeleri düşüreceğiz. Bunun için 31 Mart'ta dünyanın öteki ucundan bizi tehdit edenlere, mesajlara şöyle sağlamından bir cevap vereceğiz. Hem de öyle bir cevap vereceğiz ki bir daha kimse bu millete parmak sallama cesareti bulamayacak. Hazır mıyız? Ankara, 31 Mart'ta ülkene, demokrasiye, milli iradeye sahip çıkıyor musun? 31 Mart'ta istiklaline ve istikbaline sahip çıkıyor musun? Kalkınmaya, büyümeye, gelişmeye, istihdama, üretime sahip çıkıyor musun? 31 Mart'ta siyasi ve ekonomik bağımsızlığını güçlendiren itibarlı bir Türkiye'ye hedefine, gönül belediyeciliğine, Cumhur İttifakı'na sahip çıkıyor musun? İşte, gönüldaşım, yol arkadaşım Ankara bu. İstiklal mücadelesinde milli iradenin tecelligahı olmuş bu abidevi şehre böylesi yakışır. Cumhuriyetimizin filizlendiği, boy attığı, serpildiği, büyüdüğü yere bu yakışır" diye konuştu.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eskiden Ankara'nın iki farklı yüzü vardı, Ankara Sıhhiye Köprüsü'nün üstü ve altı olarak ikiye ayrıldı. Şehrin bir yüzü seçkinleri, bürokratları, siyasetçileri temsil ederdi, diğer yüzü Anadolu'nun değişik şehirlerinden helal rızık için burayı yurt yapan insanlarımızı ifade ederdi. Memleketten bir günlüğüne buraya gelen işini bir günde halledemeyip haftalarca geri dönemeyen vatandaşlarımız o günleri hatırlarlar. Tek parti dönemi Ankara'sında bu şehirde bir vali vardı, bu kişi Anadolu insanını burada tekrar etmekten hicap ettiğimiz bir sıfatla aşağıladıktan sonra şöyle diyordu, 'sizin milliyetçilikle, komünizmle ne işiniz var? Milliyetçilik lazımsa bunu biz yaparız, komünizm gerekirse onu da biz getiririz, sizin iki vazifeniz var, birincisi çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek, ikincisi askere çağırdığımızda askere gelmek. Ankara işte böyle bir zihniyetin elinde yıllarca örselendi. İşte bu tek parti dönemiydi, CHP zihniyetiydi, milletine tepeden bakan ideolojinin esiri oldu Ankara. Bu şehir milli iradeyi askıya alan nice darbeciler, nice vesayetçiler, durumdan vazife çıkaranlar gördü.

TBMM'nin bulunduğu ülkemizin ve demokrasimizin başkenti olan Ankara senelerce baskılarla anıldı. Bu güzel şehir yıllarca bağrında kara bir lekeyle yaşanmaya mahkum edildi. Biz, Ankara'yı her şeyden önce bu ayıplardan kurtardık. İnşallah Ankara bir daha asla darbecilerle, vesayetçilerle, tek tipçilerle, elitlerle anılan bir şehir olmayacak. İnşallah Ankara bir daha asla vesayetin gölgesiyle ufku karartılan bir şehir olmayacak. Milli mücadelenin ve 15 Temmuz zaferinin başkenti olan Ankara adaletle, özgürlükle anılan bir şehir olacak."

"Ankara ile ilgili başka hesabı olanlar yok değil" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ankara'yı önü arkası belli olmayan bir ittifak vasıtasıyla yeniden eski karanlık günlerine döndürmenin hesabını yapanlar var. Her gün bölücü örgütün emrindeki partinin bir yöneticisi 'Ankara'ya alacağız' diye posta koyuyor. Hatta bazıları hızını alamayıp 'Onlara en büyük tokadı İstanbul'da, Ankara'da atacağız' diye topyekün milleti tehdit ediyor. Peki, her gün dozu artan bu küstahlıklara CHP'den bir tepki geldiğini gördünüz mü? Bu tehdit diline ittifakın diğer ortaklarından bir itiraz yükseldiğini duydunuz mu? Bu pervasızlığa ittifakın adaylarından herhangi bir itiraz işittiniz mi? İtiraz edemezler, seslerini dahi çıkaramazlar. Çünkü, bizim oyumuzla seçildiğinizi bileceksiniz denilerek ültimatom peşinen verildi" şeklinde konuştu.

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli'nin ifadelerinin yer aldığı videonun izletilmesi üzerine Erdoğan, "Bu adam var ya, bu adam Kürt değil, ne idüğü belirsiz birisi. Adam Kürtler üzerinden geçiniyor. Benim Kürt kardeşlerimi de istismar ediyor, ne diyor 'Eğer Ankara'da soyadı Yavaş var ya, hani sahte senetle iş gören var ya, bu adamı CHP Ankara'ya belediye başkan adayı yapıyor. Bu adam Ankara'nın başına gelirse ne tür sahte senetler düzenleneceğini hatırlayın. Onun için bunlara dersi çok büyük vermek lazım. Ne diyor, 'Yavaş, HDP'nin oylarıyla seçildiğini bilecek' diyor. Bunu ben söylemiyorum, temeli olmayan Sezai söylüyor. Bu oyunu 31 Mart'ta bozuyor muyuz?" dedi.  
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • DADAŞ 01 Ocak 1970 02:00

    EYT GERİSİ YALAN