Sporlar çimlenerek mantarların oluştuğunu belirten Kutluer, zehirli ve zehirsiz mantarların yan yana yetişme ihtimalinin yüksek olduğunu ifade ederek, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Öncesinde yağmurlar vardı. Yağmurlarla birlikte toprak hem nemini aldı hem de belir bir sıcaklığa ulaştı. Onunla birlikte artık mantarlar doğadan toplanmaya başlandı. Bizim halkımız da bu tür şeyleri gerek hobi olsun gerek toplayım tüketelim diye severek yapıyorlar bize göre yanlışta yapıyorlar. Çünkü toplanılan mantarların zehirli mi olduğu zehirsiz mi olduğunun tam olarak anlaşılması mümkün değil. Bizim halkımızın şöyle bir inanışı var. ‘Ben geçen sene gittim yine aynı yerde toplandım. Oradaki mantarlar zehirsiz tüketebiliriz' diye yanlış bir inanışa kapılıyorlar. Mantarlar sporlarla çoğaldığı için Bu sene oraya spor gelmiş olabilir. Yani zehirli bir mantar oraya konmuş olabilir. Orada da o mantarın çıkması söz konusu olabilir. Biz orada da onu alıp sepetimize koyup tüketebiliriz. Maalesef istenmeyen olumsuz durumlarla karşı karşıya kalmış olabiliriz.”
Kültür ortamlarında ya da laboratuvar ortamlarında yetiştiriciliği yapılan mantarları tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Kutluer, “İşte istiridye mantarı, normal agaricus dediğimiz normal beyaz şapkalı mantardır. Bu tür mantarları tüketmek bizim sağlığımız açısından son derece önemli. Ama maalesef insanlar bizim söylediğimiz şeyleri çok fazla önemsemiyorlar. Gidip doğadan toplayıp tüketme yoluna gidiyorlar. Hem doğa yürüyüşü yapıp hem de mantar topluyoruz gibi bir bakış açısı var. Mantarı iyi bilmek iyi tanımak zehirli ya da zehirsiz diye ayırt etmek ilk bakışta yıllarını vermiş birisi için anlaya bilirsiniz. Bu mantar zehirli ya da zehirsiz diyebilirsiniz ama Tam anlamıyla ayırt edebilmek ancak laboratuvar koşullarında olabilir” dedi.
Zehirli mantarların kuluçka dönemine de değinen Kutluer, “Son zamanlarda beyin kanaması kalp krizi gibi olaylar artmaya başladı. Bunların çok büyük bir kısmı değil elbette ama ufakta olsa belirli bir kısmı mantar zehirlenmesine bağlamak mümkün. Neden? Çünkü biz mantarı alıp tükettiğimiz zaman anında zehirlemez. 12 saatte zehirleyeni var. 12 saat, 24 saat, 36 saat, 48 saatte zehirleyeni var. 1 ay 3 ay gibi süre içerisinde kuluçkaya yatıp ondan sonra zehirleme potansiyeli var. Dolayısıyla bu tür istatistikler tutulmaya başlandığı andan itibaren artık günümüzde diyoruz ki mantar zehirlenmelerine dikkat edelim. Doğadan topladığımız mantarları tüketmeyelim. Mutlaka sertifikası olan üzerine etiketi olan menşei belli olan son kullanma tarihi Tarım Bakanlığı'ndan alınmış üretim izni olan mantarlar tüketmemiz gerekiyor” diye konuştu.