Erzurum Ajans-Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Lüfi
Seen, Erzurum’da kahvehane kültürünü araştırdı. Kahvehanelerin tarihte
irfan mektepleri olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Sezen, şimdilerde
kahvehanelerin bu işlevini ve geçmişteki dokusunu kaybettiği belirtti.
Anadolu da ilk kahvehanelerin biri Halepli, diğeri de Şamlı iki kişi
tarafından açıldığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Sezen, “Kanuni Sultan
Süleyman döneminde “İrfan Meclisi” dedikleri kahvehanelerde halkın
anlayacağı dilden edebi, sosyal konular ve anonim tarihler okutturulması
konusunda tedbirler aldırtmıştır. Bakıldığı zaman kahvehaneler birer
kıraathane (okuma evi) mahiyetindeydiler ve şehirlerin kültürünü
besleyen mekânlardılar” dedi.
“Erzurum da kahvehaneler, Evliya
Çelebi’nin ‘’Seyahatnamesinde’’ ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘’Beş Şehir’’adlı eserlerinde; güzel çayların içildiği, hikâyelerin, efsanelerin
anlatıldığı, âşıkların atıştıkları, hoş sohbetlerin yapıldığı yerler
olarak anlatılmıştır” diyen Sezen, daha sonra şunları kaydetti;
“Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında Erzurum’da
bulunan ve Tanpınar, o dönemde Tebrizkapı da ki ‘’Aynalı Kahveyi’’ Beş
Şehir adlı eserinde şöyle anlatıyor;
‘’Kış gecelerinde Tebrizkapıda
ki Aynalı Kahve’de toplanan halka Âşık Kerem, Battalgâzi hikâyeleri
okunur, Geyikli Destanı anlatılırdı. Halk; geçtiği yolları, gurbet
duygularını anlatan şairlerin, hikâyecilerin etrafında toplanırdı.’’
O dönerlerde yani 1900’lü yılların başlarında kahvehanede çay
istenince, kahveci ‘’hangi çay’’ diye sorardı. Çünkü karanfil çayı,
tarçın çayı ve havlıcan çayı vardı. Ve hemen herkes bir değil, birkaç
çay içerdi.
Bundan 40-50 yıl önce Erzurum’da bugün çok
rastlayamadığımız sâkinlerine ve işlevlerine göre altı çeşit kahvehane
bulunuyordu. Bunlar; Sıradan halk kahveleri, Kıraathane mahiyetindeki
kahveler, Aşıkların atıştıkları ve hikâye anlatılan kahveler, çalgılı
kahveler ve dini eserlerin okunduğu kahveler. Günümüz Erzurum’un da
bahsettiğimiz bu kahvehanelerin birçoğuna rastlayamıyoruz. Genç nüfusun
işsizlik sorunu ve iş imkânlarının yetersizliğine bir de emekliler
dalgası eklenince, her gün biraz daha çoğalan kahvehanelerimiz; kâğıt,
tavla, domino vb. oyunların oynandığı, zaman geçirmek, amaçsızca
oyalanmak üzere yeniden anlamlandırılmış, eski kimliğini ve işlevlerini
kaybetmiş mekânlar haline geldi. Nadir de olsa Âşıklık geleneğimizin
ayakta tutulmaya çalışıldığı kahvehanelerimiz olsa da, beş asır önce
‘’İrfan Meclisi’’ diye adlandırdığımız bu mekanlarımız, günümüzde artık
geçmişin izlerini bile taşımıyor.“
07.03.2012 15:12:11
Yrd.Doç. Dr. Seen, Eski kahvehaneleri anlattı
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Lüfi Seen, Erzurum’da kahvehane kültürünü araştırdı.