Yedikleri dayak yanlarına kar kaldı!..

Olay, 3 Temmuz Cumartesi günü saat 21.00 sıralarında 50'inci Yıl Caddesi üzerinde meydana gelmişti. Otostop yoluyla fuhuş yapmak için müşteri bekleyen üç telekız Emniyet Müdür Yardımcısı Adnan Şahin ile makam şoförü tarafından darp edilmiş, hızını alamayan Müdür Yardımcısı Şahin, telekızları taş yağmuruna tutmuştu. Emniyet Müdür Yardımcısı Adnan Şahin’den şikayetçi olan telekızlar daha sonra Başbakanlık İletişim Merkezi’ne de şikayet dilekçesi vermişlerdi. Valiliğin, BİMER Üzerinden Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdiği şikayet dilekçesine Emniyet Müdürlüğü yine BİMER üzerinden sadece “Kişiye cevap yazıldı, gereği yapıldı” yazısı gönderdi. Ancak gereği olarak ne yapıldığı konusunda açıklayıcı bilgi verilmezken, Müdür Yardımcısı Adnan Şahin hakkında soruşturma açılıp açılmadığı bildirilmedi. Bunun yanında olayın mağdurları olan üç telekız, kendilerine yazı gelmediğini söyledi. Olayın örtbas edilmeye çalışıldığını öne süren telekızlar, “Kimsenin bizi dövmeye hakkı yok. Bu işin peşini bırakmayacağız. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. ” dediler.

OLAYI ANLATMIŞTI

Öte yandan telekızlardan H.G., olay akşamını Palandöken’e şöyle anlatmıştı. "Ben, F.G. ve S.T. 50'inci Yıl Caddesi üzerinde bekliyorduk. Bu sırada yakınımızda duran sivil bir otomobilden iki kişi indi ve durup dururken bize saldırdılar. Sonradan Emniyet Müdür Yardımcısı olduğunu öğrendiğim Adnan Şahin, ilk olarak F.G.'ye tekme attı. "

"AMELİYATLIYIM VURMA"

"Aldığı darbeyle sarsılan F.G., 'Yeni doğum yaptım ameliyatlıyım ne olur vurmayın' diye yalvardı. Daha sonra S.T.'nin bacaklarına tekmeler atmaya başladı. O anda ben 'Ne oluyor sen kimsin, niye vuruyorsun' diye bağırdım. O da yanındaki kişiye 'bacaklarını kır' dedi. Bacaklarıma tekmeleyer atmaya başladılar. Bu sırada cep telefonum ile fotoğraf çekmek istedim. Bu durumu fark edince şoförüyle birlikte kollarımı tuttular. 'Sol kolum kırık ne olur sıkmayın' dedim. Bunun üzerine kollarımı bıraktılar. O anda uzaklaşmak istedik ve ara sokağa yöneldik. Bir anda yere eğilen Adnan Şahin aldığı büyük bir taş parçasını bana attı. Taş ayaklarımın dibine düştü ve bacağımı yaraladı. Sonra her ikisi de otomobillerine binerek uzaklaştılar."

"155'İ ARADIK, ÖZÜR DİLEDİLER"

"Onlar gittikten sonra 155 Polis İmdat'ı arayıp telekız olduğumuzu ve plakasını söylediğimiz araçtaki kişiler tarafından dövüldüğümüzü söyledim. Oradaki görevli plakayı duyunca, 'O bizim müdürümüz, sinirliydi herhalde kusura bakmayın. Özür dileriz, olur böyle şeyler' dedi. Bizde bunun üzerine Gürcükapı Polis Merkezi'ne gittik. Şikayetçi olduk. Bizi rapor almak için hastaneye götürdüler. Ancak ben onların vereceği rapora güvenmediğim için ertesi gün Cumhuriyet Savcılığı'na giderek dilekçe verdim. Şikayetimi tekrarladım ve Adli Tıp'tan yaralandığıma dair rapor aldım. Sonra da Başbakanlık İletişim Merkezi'ne müracaat ettim. Hayat kadını olabiliriz ama kimsenin bize vurmaya hakkı yok. Beklerken yakaladıklarında her zaman cezamızı kesip bırakırlardı. Gereken işlem ne ise onu yapsaydı. Niye bizi dövdü anlamadık. Sonuna kadar hakkımızı arayacağız ve şikayetimizi de hiçbir şekilde geri almayacağız."  (Kaynak: Palandöken)