İlk tören İstanbul Kapı'da düzenlendi. Atatürk'ü temsil eden Türk
bayrağı 100. Yıl anıtı önünden İstanbul Kapı'ya kadar öğrenciler ve
muharip gaziler eşliğinde getirildi. Burada bayrağın selamlanmasının
ardından, kortej eşliğinde İstanbul Kapı'dan Havuzbaşı'ndaki Atatürk
anıtına kadar yürüyüş yapıldı.
Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk,
9'ncu Kolordu Komutanı Hüseyin Kenan Hüsnüoğlu, Büyükşehir Belediye
Başkanı Ahmet Küçükler, mülki ve askeri erkan ile öğrencilerin katıldığı
tören programı daha sonra Havuzbaşı Atatürk anıtı önünde devam etti.
Burada Atatürk anıtına çelenk bırakıldı, folklor ekibi gösteri sundu.
Törende konuşma yapan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet
Küçükler, “Tarihi açıdan çok büyük bir öneme sahip olan 3 Temmuz
gününde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şehrimize teşriflerinin 93. yıl
dönümünü kutlamak üzere burada toplanmış bulunuyoruz” dedi.
Kurtuluş mücadelesinin başladığı gün olarak tarihe geçen 3 Temmuz’un bu
mücadelenin sancaktarlığını yapmış olan Erzurum için çok daha büyük bir
anlam taşıdığını belirten Başkan Küçükler, “İşte bu yüzden Erzurumlular
ve Erzurum halkı olarak büyük bir onur ve kıvanç duymaktayız. Erzurum
Kongresi’ne giden yolda atılmış çok önemli adımlardan birisi olarak
kabul ettiğimiz 3 Temmuz günü, bir milletin yeniden şahlanışına ve
bağımsızlığa giden yolda her türlü engelin aşılmasına şahitlik etmiştir.
Çünkü: Ülkenin kaderini belirleyen Erzurum Kongresi ve ardından
toplanan Sivas Kongresi, 3 Temmuz’da Erzurum’da doğan istiklal güneşinin
ve bu günde başlatılan kutlu mücadelenin bir eseridir. Erzurum Kongresi
önemlidir; çünkü Misak-ı Milli’nin temelini oluşturmuştur. Erzurum
Kongresi önemlidir; çünkü ulusal egemenliğin hakim kılınması ve tam
bağımsızlık, en yegane hedeftir. Ve bu hedefe varılacak olan yolda ise,
millet vardır, kudret vardır; kararlılık, cesaret ve fedakarlık vardır.
Kaldı ki; 3 Temmuz 1919’da Erzurum’a teşrif eden Gazi Mustafa Kemal
Paşa’ya; 'Bu milletle neler yapılmaz ki!' dedirten de, 93 yıl önce bugün
hürriyet aşkıyla şekillendirilen işte bu tablodur. 3 Temmuz’da başlayan
bağımsızlık mücadelesi sürecinde bu şehirde yakılan kurtuluş meşalesi,
vatan toprağının dört bir yanını sarmış olan esaret çemberini paramparça
etmiş, milletimizin önünde yepyeni ufuklar açmıştır. Esarete karşı
çıkan, manda ve himayenin ise, insan hak ve hürriyetlerinin yok edilmesi
demek olacağını bilen kahraman Erzurumlular, canları pahasına bir duruş
sergilemiş ve İstiklal Harbi ile kazanılan bağımsızlık mücadelesi
yolunda, tarihi ve örnek teşkil edecek bir adım atmıştır. Erzurum’da
sergilenen cesaret ve kararlılığın ne kadar büyük bir öneme sahip
olduğunu ortaya koymak açısından yine Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya ait şu
ifadeler dikkate değerdir. Paşa diyor ki; ‘Benim Erzurum'a gelişim,
bütün milletin ateşten bir çember içine alınmış olduğu bir zamana
tesadüf etti. Bütün millet bu çemberin içinden nasıl çıkılacağını
düşünmekte idi.’ İşte böyle bir azim ve coşkuyla kurtarıcısını bağrına
basan Erzurum halkı, Milli Mücadeleye ev sahipliği yaparken, Cumhuriyete
giden yolda en temel kararların alınmasına da, öncülük etmiştir. Bu
yüzden Atatürk, kurtuluş mücadelesinin ateşini buradan yakmıştı. Gazi
Mustafa Kemal Paşa çok iyi biliyordu ki; rengini şühedanın kanından
almış olan Ay Yıldızlı bayrağımızı göklerde hür görmek; Dadaşın
geçiştirilemez tek arzudur. Erzurum’da şekillenen Türk Milli Mücadele
hareketinin liderine kavuştuğu 3 Temmuz gününde, bizlere Türkiye
Cumhuriyeti Devleti ve Türk vatanını emanet eden başta Mustafa Kemal
Atatürk ile silah arkadaşları olmak üzere, aziz şehitlerimizin manevi
huzurlarında saygıyla eğiliyor, hepinizi muhabbetle selamlıyorum” diye
konuştu.
Tören sonrasında katılımcılar Atatürk Evi'ni gezdi.
03.07.2012 01:30:13