Erzurumajans-Hafta sonunda dolar kuru 2.65 TL'ye dayanınca, piyasalardaki tedirginliğin yerini korku almaya başladı. Dolar kurunun artık ne yapıp edilip durdurulması gerektiği, aksi takdirde ekonomide kalıcı hasarları yaratacak seviyelere gelindiği söylenmeye başladı.
Hürriyet'ten Erdal Sağlam bu konuyu bugün şöyle yazmış:
Bazı oda başkanları dışında, iş dünyasında bu korkunun kamuoyu önünde açıkça dile getirilmediğine şahit olunuyor. Ancak bu sessizlik, iş aleminde korkunun boyutunu gösteren bir tavır değil. Sessizliğin birkaç nedeni var. Birincisi; demeçler verip korkularını belirtmeleri halinde kamuoyunda oluşmaya başlayan paniği büyütmekten kaçınıyorlar.
ALTINDA KALMAK
İkinci ve bence en büyük neden ise korkularını açıkça dile getirmeleri halinde siyasi otoriteden sert tepki görme ihtimali. Siyasi otorite diyorum, çünkü hükümetten ya da başbakandan çok, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın vereceği tepkilerden korkuyorlar.
Daha önceki deneyimlerde olduğu gibi, en küçük eleştiriye bile tahammül gösterilmediği için, kamuoyu önünde sert ve hakarete varan tepkiler verilmesinden, daha sonra yapılan bu hakaretin altında kalmaktan kaçınıyorlar. Konuştuğum işadamları, böylesine dönemlerde, daha önce de gördükleri gibi, kendi hatalarını görmeye yanaşmayıp, gelen eleştirilere sert bir dille karşı koyma tavrının gösterildiğini, böyle bir pozisyona düşmekten çekindiklerini söylüyorlar.
Bu tepkinin sadece hakaretle de kalmadığını, eleştirenlerin başına işlerinin bozulması başta olmak üzere, ne işler geldiğinin görüldüğünü hatırlatan işadamları, "Kimse başına bir iş gelmesin diye düşündüklerini söyleyemiyor, işin aslı budur" diyorlar.
LOBİ SUÇLAMALARI
Böylesine dönemlerde "faiz lobisi", "döviz lobisi" gibi toptan bir suçlamanın gündeme geldiğini hatırlatan işadamları, doların patlaması üzerine son günlerde yine böyle bir kara kampanyanın başladığını gördüklerini de hatırlattılar.
İktidara yakın medyanın bu kampanyayı başlattığını, bu paniği yaratan açıkça belli olmasına rağmen, hedef şaşırtma taktiğinin yine uygulamaya sokulduğunu, bunun devam etmesini beklediklerini de belirtiyorlar.
İşadamları sorumuz üzerine, fikirlerin tartışılmadığı, eleştirinin yapılmadığı, sadece kendi bildiğinin doğru olduğunda ısrar eden anlayışın hem siyasete hem ekonomiye büyük zararlar verdiğini kabul ediyorlar ama şu anda başka çareleri olmadığını, susmak zorunda olduklarını söylüyorlar.
ACİL ÖNLEM BEKLENİYOR
Aslında hükümetin, daha doğrusu Ali Babacan'ın işin vahametinin farkında olduğunu tahmin ettiklerini kaydeden işadamları, ABD dönüşü Cumhurbaşkanı ile görüşmesi beklenen Babacan'ın söyleyeceklerinin beklendiğini kaydettiler.
Küresel finans gelişmelerinin, çok daha dikkatli olunması gereken bir süreçten geçtiği bilinmesine rağmen, Cumhurbaşkanı'nın para politikasına ilişkin radikal çıkışının en büyük korku nedeni olduğu, Babacan'ın yerine Cumhurbaşkanının görüşlerine yakın birinin gelme ihtimalinin ise korkuyu arttırdığı kaydediliyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Merkez tehdit edilmemeli" diyerek, hatanın farkında olduğunu belirttiği, Başbakan Davutoğlu'nun New York'tan durumu idare eden demeçler verdiğini hatırlatan işadamları, "Cumhurbaşkanı'nın belirleyici olması işleri bozuyor" diyorlar. (Hürriyet)
09.03.2015 09:54:26
Türk iş dünyasında büyük korku!
Dolar kuru böyle devam ederse ekonomide kalıcı hasar yaratacak.